Değerler inşasında Şanlıurfa marka şehir olacak

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Türkiye'nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi kapsamındaki 'Referans Değerler, Kurumlar ve Kişiler' temalı 'Değerler İnşası - Türkiye' sürecinde planlanan Marka Şehir Toplantısı Şanlıurfa'da başladı. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Süleyman Şensoy,"Şehirleri yalnızca modern devletin merkezî ve mekanik politikaları ile biçimlendirmek yerine insanî ve etik değerleri de ön plana çıkararak daha yaşanabilir yerler hâline getirecek yaklaşımlara ihtiyaç duyuluyor. Şanlıurfa'da çok önemli bu noktada."dedi.

TASAM'ın T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 7 yıl önce başlattığı 'Türkiye'nin Stratejik Vizyonu 2023' Projesi'nde, tamamlanan 'Makro' süreç ve devam eden 'Stratejik Lokomotif Sektörler' çalışmaları ile 'Değerler İnşası' olarak tanımlanan son aşamaya ulaşıldı. 'Referans Değerler, kurumlar ve Kişiler' ana teması altında sürdürülecek çalışmaların ikincisi olan Medeniyet İnşası Türkiye Vizyonu Hazırlık Çalıştayı dün Nevali Hotel'de düzenlenen toplantı ile gerçekleştirildi. Toplantı'da; Medeniyetler ve Medeniyetler Arası Etkileşim, Referans Değerler, Referans Kurumlar, Referans Kişilikler, Marka Şehirler, Marka Şirketler - Üretim Modelleri, Eleştirel Düşünce Dinamikleri/Kurumları, Sanat ve Estetik ile Kültür Diplomasisi ve Turizm: Ürünler Modeller ve Yeni Stratejiler" konuları üzerinde duruldu.Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Süleyman Şensoy,"Projenin yaklaşık 2 yıldır devam ediyor. Makro temalar üzerinde çalışıldı. Son 10 yıl çok boyutluluğunun başarıyla yönetildiği söylenemez. Son iki yılda Avrupa dünyası ve Amerika'da yeni bir entegrasyon sürecine girdi. Süreç başarılı bir şekilde ilerliyor. Önümüzdeki bir iki yıl içerisinde bu müzakerelerin bitmesi bekleniyor. Tamamlanacak entegrasyonla siyasi, askeri ve ekonomik bloğunu düzenleyecektir. AB grubuna katılmadığımız için bu noktada bizim için dezavantaj bir durum. Yüzyıl önce ne olmuşsa şu anda aynı şeyler meydana geliyor. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve diğer bölgelerin ciddi anlamda rekabet alanı içerisinde olduğunu görmekteyiz."dedi. 'ŞEHİR, MEDENİYET YOLUNDA OLUŞTURULAN İLK SOSYAL YAPIDIR' Şensoy, günümüzde, şehirleri yalnızca modern devletin merkezî ve mekanik politikaları ile biçimlendirmek yerine insanî ve etik değerleri de ön plana çıkararak daha yaşanabilir yerler hâline getirecek yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Aksi takdirde şehirlerimizin hem evrensel düzeyde hüsnükabul göremeyeceğini hem de yeniden şekillenen dünya düzenine anlamlı bir katkı sunamayacağını belirten Şensoy bu durumda sosyal güvenlik ve genel güvenlik başta olmak üzere ekonomik, sosyal, siyasi, mimarî ve daha pek çok alanda, uzun vadede çözümlenmesi imkânsız sorunlarla karşılaşılmasının da kaçınılmaz olacağına dikkat çekti.Medeniyetin şehirden devlete, devletten dünya düzenine yönelen arayışın sonucu ortaya çıktığını, şehir kurumunun ise tarih boyu medeniyet yolunda oluşturulan ilk sosyal yapı olduğunu söyleyen Şensoy sözlerini şöyle sürdürdü: "Güçlü eleştirel düşünce dinamiklerinin ürettiği kesintisiz inovasyonla kamu yönetimi, şirketleri, sosyal ve kültürel dokusu güç ve adalet temelinde markalaşmış, insani gelişmişlikte öncü bir şehir konsepti inşasına akademik ve stratejik katkı sunmak, düzenlenecek olan Marka Şehir Toplantıları için temel referanstır." 'GÜÇ VE ADALET İNŞASI ÇOK ÖNEMLİ' Rekabet ortamının gün geçtikçe artığına dikkat çeken Şensoy,"Büyük güçlerin rekabeti arasında kalan ülkelerinde istikrarın gittikçe derinleştiğini görmekteyiz. Tarihi bir sentez açısından yepyeni bir örnek. Temel parametreler olarak mikro milliyetçilik, entegrasyon, öngörülemezlik çok çok önemli bu noktada. 2023 kullandığımız bir slogan bulunuyor. Bir kişi eksikse 2023 hedeflerine ulaşamayız. Önemli gelecek endişesiyle yapılan planlamaların STK'ların kendini yenilemesi gerekiyor. Tarihsel bir misyonumuz bulunuyor. Belli bir değerler inşası olmadan gelen refah ters tepebilir. Bugün çok övündüğümüz noktaları ve Türkiye'yi nasıl bir cazibe merkezi haline getireceğiz diye bu süreç ve proje yapılacak çalışmanın ana iskeletini oluşturacak. Saf maddi güç hiçbir devleti bir yere götüremeyeceğini hepimiz biliyoruz. Herkesin Türkiye'de yaşamak istiyorum sosyal alanı oluşturulmalı. Meşru yoldan eleştirdiğimiz medeniyetler, meşru güce ulaşmak için çeşitli çalışmalar yapılmalı. Kurumsal eleştirel düşünceye ihtiyaç var. Nitelik ve uyumda çok önemli bu noktada."Şanlıurfa Marka Şehir Toplantısı'na konuşmacı olarak Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rahmi Karakuş, Marka Danışmanı ve Yazar Muhterem İlgüner, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, TASAM Kamu Diplomasisi Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Abdullah Özkan, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aynur Can, Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci, Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, Harran Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Cihat Kürkçüoğlu ve Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güler katıldı. ZEKİ ALTUNDAĞ