Çatışmada yakınlarını kaybedenler acılarıyla yaşıyor

Halep'e bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalarda yakınlarını kaybedenler, acılarını unutmaya çalışıyor. Eşini kaybeden Şeho:"Çocuklarım her gün ağlayıp babalarını soruyorlar. Ondan kalan gömleğe ve fotoğrafa sarılıp gözyaşı döküyorlar."dedi.

Suriye'nin Halep kentine bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalarda yakınlarını kaybedenler, acılarıyla yaşamaya çalışıyor. Kobani'de yaklaşık 3 aydır süren çatışmalarda, bugüne kadar yüzlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi de yaralandı. Çatışmaların ardından Türkiye'ye sığınan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 200 bine yakın sığınmacının büyük bölümü, Suruç ilçesinde kurulan geçici barınma merkezlerine yerleştirildi. Kamplarda barınan kadınlar, ailelerinin günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, çocuklar da oluşturulan oyun alanlarında vakit geçiriyor. Savaşta babasını kaybeden kimi çocuklar ise yakınlarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyor. Yaklaşık 2 ay önce Kobani'de eşini kaybettikten sonra 6 çocuğuyla kaçıp Suruç'a yerleşen 40 yaşındaki Emine Muhammed Şeho, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin terör örgütü IŞID tarafından katledildiğini, bazı yakınlarının da IŞID'in elinde esir olduğunu söyledi. Eşini kaybettikten sonra yakınlarıyla hamile haliyle sınır bölgesine geldiğini belirten Şeho, iki gün kaldıktan sonra sınırı geçtiklerini anlattı. En büyük çoğunun 10, en küçüğünün ise 3 aylık olduğunu dile getiren Şeho, tüm zorluklara rağmen yaşadıkları acıları çocuklarına hissettirmemeye çalıştığını ifade etti. Savaşın bir an önce bitmesini ve eşinin mezarını ziyaret etmeyi istediğini aktaran Şeho, "Evimizde, memleketimizde huzurlu bir şekilde yaşıyorduk. IŞID geldi, her şeyimizi kaybettik. Bizi evlerimizden çıkardılar, her şeyimiz geride bıraktık. Eşim şerefini, namusumuzu ve memleketini korumak için öldü. Allah onu cennetine kabul etsin" dedi.Kendilerine yapılan zulmü hiç bir zaman unutmayacaklarını vurgulayan Şeho, şöyle konuştu:"Kobani'ye döndüğümüzde ilk işim, çocuklarımla eşimin mezarını ziyaret edeceğiz. Çocuklarım her gün ağlayıp babalarını soruyorlar. Ondan kalan gömleğe ve fotoğrafa sarılıp gözyaşı döküyorlar. Çocuklarımı yetim bıraktılar. Bizler onlara ne yaptık ki bizi bu duruma düşürdüler. Eşim IŞİD'le 26 gün savaştı. Bizler de onlarla kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Çocuklarım büyüyünce ne çektiğimizi anlatacağım." ÇOCUKLARININ MEZARINI GÖRMEK İSTİYORLAR Çatışmalarda 30 yaşındaki oğlu Mecit Şığahmet'i kaybeden Fatma Şığahmet de 25 yaşındaki gelini Ceylan ile 4 torunun kendisini hayata bağladığını söyledi. Oğlunun 2 ay önce doğan torununu göremeden hayatını kaybettiğini belirten Şığahmet, "IŞID saldırınca gelinim ve 3 torunumla sınırı geçip Suruç'a geldik. Gelinim çocuğunu Suruç'ta dünyaya getirdi. Fakat babası onu göremeden öldü. Kötü insanlar bizi evimizden yurdumuzdan etiler, büyük acılar yaşattılar. Allah'tan ölmeden bir gün Kobani'ye dönüp oğlumun mezarını ziyaret etmeyi diliyorum" diye konuştu. Kobanideki çatışmalarda iki oğlunu kaybeden 65 yaşındaki Zere Murat Bekı ise yüreğindeki acının anlatılamayacak kadar büyük olduğunu dile getirdi. Çocuklarının mezarını ziyaret etmeyi çok istediğini belirten Bekı, "İnanıyorum ki çocuklarım memleketleri, şerefleri ve namusları için hayatlarını feda etti. Bizler acımızı gösterip düşmanı sevindirmeyeceğiz. Çevremdeki her genç, benim kızım, benim oğlum. Onlara baktıkça acım biraz hafifliyor" dedi.