GAYBERİ: YAZMAK BİR SANATTIR

Her hafta önemli bir ismi konuk ettiğimiz "Sen söyle Şanlıurfa'nın" bu haftaki konuğu Şanlıurfa’nın yetiştirmiş olduğu önemli yazarlardan Yunus Emre Gayberi oldu.

Yeniurfa Gazetesi köşe yazarlarından olan ve aynı zamanda yazdığı kitaplar ve makaleler ile birçok hayran kitlesine hitap eden başarılı yazar ile aşağı çarşıda bulunan mütevazi dükkanında bir araya gelerek merak edilen konuyu konuştuk. Sorulan tüm sorulara içtenlik ile cevaplar veren Şair- yazar Gayberi’ye, Şimdiye kadar yaptığı çalışmalarını, Geçmişte bugüne kadar Şanlıurfa’nın birçok şair-yazarlar yetiştirdiğini ama buğun neden bu yazarların sayısının az olduğunu, Şanlıurfa’da Büyükşehir olduktan sonra sanata ne kadar değer verildiğini, Halk olarak okuma alışkanlığının neden çok düşük olduğunu ve daha birçok konuyu biz sorduk başarılı şair-yazar Yunus Emre Gayberi cevapladı. SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ? “Ben Yunus Emre Gayberi, 1976 Şanlıurfa doğumluyum, öğrenim hayatımı Şanlıurfa’da tamamladım. Halen AÖF Türk dili edebiyatı 2 sınıf öğrencisiyim. Evliyim Yuşa ve Şaya isminde iki oğlum var. Halen hanlar bölgesinde aşağı çarşıda esnaflık yapmaktayım. Şiir ve yazı yazmak benim için bir tutku vazgeçilmezim. Bazen şiirlerimi ya da yazılarımın aklıma gelenlerini elime hatta koluma yazdığım da olmuştur yolda kâğıt bulamazken.” ŞİMDİYE KADAR Kİ ÇALIŞMALARINIZ VE HALEN DEVAM EDEN ÇALIŞMALARINIZ HAKKINDA BİLGİ ALABİLİRMİYİZ? “2009 yılında “GÖNÜL BAHÇEM” isimli kitabım çıktı. Şu anda üzerinde çalıştığım ikinci şiir kitabım var. Aynı zamanda “KADIN VE AİLE” isimli sosyal içerikli kitap çalışmam devam ediyor.  Allah kısmet ederse son nefesime kadar yazmaya devam edeceğim.  Aynı zamanda çeşitli STK larda aktif olarak görev yapmaktayım. Görev diyorum zira bu gibi kuruluşlarda çalışmalar gönüllülük esaslı olduğu için hizmeti kendime görev adletmişim. Mutluda oluyorum insanlara ve insanlığa zerre kadarda hizmet edebiliyorsam ne mutlu bana.” ŞANLIURFADA GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİRÇOK ŞAİR YETİŞTİ AMA GÜNÜMÜZDE BU SAYI ÇOK AZ BUNUN NEDENİ NEDİR SİZCE? “Aslında bu Urfa ya özgü değil Türkiye’mize özgü bir sıkıntı. Başta okuma alışkanlığımız çok düşük kendimizi okuyarak geliştirmiyoruz, yenilemiyoruz. Bunun yanında sosyal ve ekonomik nedenleride sayabiliriz. Ekonomik anlamda bir deyim vardır halk arasında kaçmaktan kovalamaya fırsat bulamıyoruz yani ekonomik zorluklar zihinsel gelişimimizi ve bireysel üretimimizi olumsuz etkiliyor. Birde Şiir Yada Kitap Yazmak Karın Doyurmuyor Artık Öyle Bir Nesil Yetişti ki Her Şeye Maddi Çerçeveden Bakıyor Şiir Yazı Karı Doyurmuyor Bu İş Gönül İşi. Bazı insanlara altınlarda versen iki kelimeyi yan yana getiremez yazamaz Allah vergisi bir durum. o yüzden yazmak bir sanattır yüreğinde toplumsal kaygı insani duygu yoğunluğu  taşımayanlar yazamazlar ve okuyamazlar okumazlar daha doğrusu.” ŞANLIURFA BÜYÜK ŞEHİR OLDUKTAN SONRA BELEDİYELER SANAT VE SANATÇIYA HAK EDİLEN DEGERİ VERİYORLARMI? “Gerçekten şunu söyleyebilirim merkez ilçe ve büyük şehir belediyeleri sanat ve sanatçıya değer verme konusunda adeta bir yarış içindeler. Özellikle Büyük Şehir Belediyesi bu konuda mahir bir yapıya sahip özellikle son dönemde kültür ve sanat etkinlikleri hem yoğun faaliyet içeresinde hem de süreç çok profesyonelce yönetiliyor. Eksiksiz demeyelim ama gerçekten önceki yıllara nazaran daha aktif ve liyakat sahibi işini seven gönül veren insanlarla çalışmaları bu konudaki kaliteyi de artırıyor. Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sayın Nihat Çiftçi ve Genel Sekreterimiz Sayın Abdulkadir Açar beyefendilerin gayretleri taktire şayandır. Dedim ya liyakat sahibi tecrübeli ekiple çakışmak kaliteyi bir kat daha artıracaktır. Bu yıl ilki gerçekleştirilen vefa gece si programı katılımcıların yüzünde ve söyleminde mutluluk ifadesini oluşturan bir çalışmaydı tebrik ediyorum harika bir proje ve çalışmaydı. Şanlıurfa’mızın yetiştirmiş olduğu nadide isimler memleket aşkıyla yanıp tutuşan gerek Urfa’da ikamet eden gerekse il dışında bulunan sevgili ağabeylerimiz üstatlarımız değerlerimizin hatırlanması var olan değerlerinin vefa beratı nişanıyla ödüllendirilmesi büyük şehirim büyüklüğünü ispatlayan bir çalışmaydı. Büyük Şehir Belediyesi Genel Sekreteri Sayın Abdulkadir Açar beyefendinin gazetemiz Yeniurfa’ya verdiği röportajda vefa buluşmalarını gelenekselleştireceğini ve bununla ilgili daha kapsamlı ve kalıcı bir çalışmalarının olduğunun söylemesi kadim şehrimiz için güzel bir çalışma emeği geçenlere bir Urfalı olarak teşekkürü borç biliyorum . Vefa gecesindeki dostların buluşma mutlulukları anlatılmaz yıllardır hasret olan dostların buluşmasını sağlayanlar gerçekten o gecede çok dua aldılar o mutluluğa bizzat şahit oldum ardından vefa beratıyla onore edilmeleri anlatılmaz bir mutluluktu. BİR ŞEHRİN KALKINMASI GELİŞMESİ SANATIN VE SANATÇININ EMEĞİNDE GİZLİDİR! Sanat ve sanatçı ya gereken değerin verilmesi ve bu bağlamda güçlü seslerin güçlü kalemlerin bilgi tecrübe ve birikimin ilmek ilmek işlenmesi toplumdaki huzur ve mutluluğu artıracaktır. Sanatçıda Ürettiği Eseriyle Zenginleşir Emeğinin Saygınlığını Görmesi Mutluluğunu ve Verimliliğini Artıracaktır. ŞANLIURFA’DA OKUMA ALIŞKANLIGIMIZ NEDEN DÜŞÜK? Oku demekle okuma alışkanlığı kazandırılamaz. Sen okuyacaksın ki senin okuduğunu görende okuyacak. Biz ailede böyle kazandık okuma alışkanlığını sevgili muhterem babamın ilk okul mezunu olmasına karşılık müthiş bir okuma azmi vardı ve çok geniş kitapları olan bir kütüphanesi vardı. Özellikle Pazar günleri tüm aile bir arada iken okuma seanslarımız vardı bazen kuran okurduk bazen bir gazetenin köşe yazısını bazen de bir kitap açar başta babam başlamak üzere bütün kardeşler birer sayfa okuduk ve babam bizlere okuma alışkanlığını böyle kazandırmıştı. Allah kendisinden ebeden razı olsun. 1986 yılında evimizi su basmıştı büyük bir felaket yaşamıştık mahalleli olarak evimizin bütün eşyaları selde mahvolmuşken babamın o metanetli duruşu canımız sağ olsun yaklaşımını maalesef 13 çuval hamurlaşan kitaplarını görünce koruyamayıp gözyaşı dökmesi babamın kitaba olan muhabbeti ve bizlerin bunu anlamasında ki emeği anlatılamaz. Şimdi aynı taktiği ben çocuklarıma uyguluyorum önce ben okuyorum sonra onlara okutuyorum ve işin ilginç yanı çocuklarım kitap okuma yı bir oyun olarak algılıyorlar çoğu zaman kitabı alıp kendileri beni teşvik ediyorlar. Tecrübeyle sabit olduğu için kendimden verdiğim örneğin okuma alışkanlığını pekiştirdiğine inanıyorum. STK ların gençlerin okuma alışkanlıklarını artırmaları için piknik eğlence tarzında organizasyonlar yapmaları ve okumanın sıkıcı bir şey olmadığını aksine kitapla hemhal olmanın can sıkıntısını giderdiğini genç dimağlara anlatmaları gerekiyor. BİRŞEYLER KAZANDIRMAK İÇİN ÖNCE KAZANMAK GEREK YAŞAMADAN YAŞATAMASSIN! İnsanlar teknolojinin kurbanı olmuşken okuma alışkanlığını kazandırmakta bayağı zor bir işlem. Hazır bilgi Google amca bizi tembelliğe sevk ediyor. Az olan okuma alışkanlığımızı toptan yok ediyor. Özellikle okuma yazma oranında sıralamanın en sonlarında olduğumuz süreçte gerek yetkililere gerekse gönüllü kuruluş ve kişilere çok iş düşüyor. Son olarak ben bunu bilir bunu söylerim her şeyin başı sevgi, sevgi, sevgi dir. İnsanlara önce sevmeyi aşılar anlatır benimsetirsek sorunun temeline inmiş olacağımıza inanıyorum.” Diyerek sözlerini sonlandırdı. RAPÖRTAJ: MEHMET ER