BALIK İSTİFİ ÇOCUK TAŞINIYOR, YETKİLİLER SEYREDİYOR VE ALKIŞ TUTUYOR.

ŞANLIURFA FIRAT TURİZM SAHİBİ RAMAZAN FIRAT İLE URFA'DA SERVİS VE TAŞIMACILIK HAKKINDA KONUŞTUK.

Ramazan Fırat: Ben bugün 14-15 kişi taşıyorsam bir araçla, diğer adam 35-40 kişi taşıyorsa, tabi ki fiyatı benim yarı katım ya da yarıdan daha az olacaktır. N.K: Şanlıurfa Fırat Turizm sahibi Ramazan Fırat ile beraberiz. Konumuz Urfa’da öğrenci servisi taşımacılığı ile ilgili sorunları ve çözümleri konuşmak. Bir şehir düşünün ki 20 kişilik bir araçta 50 tane minik yavru taşınıyor. Ve bu şehirde ilgili, yetkili, Valisi, Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı, Genel Müdür, Genel Sekreter, Genel Sekreter yardımcılarıyla tek tek Konuyu görüşmemize rağmen, Şanlıurfa’da gayet doğal şekilde bu iş seyrinde devam ediyor. Eğer bir gün Türkiye de ana haber bültenlerinde Urfa’da servis kazasında 50 tane minik yavru öldü, sorumlularını arayacaksanız, biz bunu bugünden konuşmalıyız ki, belki 50 tane öğrencimiz ölmez. Konuyla ilgili, gerek trafik denetlemeden, gerek Emniyet Müdürlüğünden, gerek servis camiasından, konuya ciddi bakan, bu konudan ilgili Fırat Turizm sahibi Ramazan Fırat’ın ismini duyunca, bizde soluğu kendisinin yazıhanesinde aldık. Sayın Fırat Urfa’daki servis tablosunu, sorunu ve kafanızdaki çözümü, bize anlatır mısınız? R.F: Şimdi, sorunumuz şu şekilde. Dediğiniz gibi 14 kişilik bir araçta yeri gelir 35, yeri gelir 40 veya 50 kişi taşınır. Biz bunu kendimizde yetkililere defalarca izah ettik, söyledik, bu konuya bir düzen getirilmesini, bir standart getirilmesini. Yani bugün Emniyet Müdürlüğüne gittiğimiz zaman, trafik denetlemeye gittiğimiz zaman, araçların 70-80 civarının bu şekilde olduğu söyleniyor. Ve buna yönelik bir çözüm üretilemiyor. Buna yönelik herhangi bir yaptırımları olamıyor. Hani sorduğumuz zaman neden denetleme esnasında bu tür şeylere göz yumuyorsunuz diye? Şu söyleniyor. Hani Urfa’nın yapısı belli, velilerin ödeyeceği ücret belli. Ama velinin ödeyeceği ücret denetimleri çok ilgilendirmemeli. Veliyi bilinçlendirmek adına toplantılar ve seminerler yapabilir okullar. Servis kullanımıyla ilgili çocuklar eğitilebilir. Servis şoförleri eğitilebilir, artı şu ücret konusuna gelince, şimdi çok kaliteli hizmet veren firmalarımızda var, onların ücretleri belli, onlar temel alınarak, belediyelerimizin rayiç bedelleri okulları açılmadan önce servis firmalarına ve servis şoförlerine bildirilmeleri gerekir. Şimdi burada şu şekil bir sorunda var, bizim belediyemiz ulaşım konusunda özellikle servisler konusunda, hiçbir şekilde bizi dinlemiyor, hani ben kendim defalarca belediye başkanıyla görüşmüşüm bu konuda. Ama ne var, yapacağız, edeceğiz, amirlerimize söyledik, müdürlerimize söyledik, belki yanımızda telefonda açıp konuşuyorlar müdürleriyle ama böyle bir durum oluşuyor; ondan üç gün sonra biz gidiyoruz amirimize müdürümüze, ne oldu bir çalışmanız varmış? Eee daha bitiremedik..! Hani aylarca devam eden çalışmaları oluyor, aylarca bu çalışmaları bitiremiyorlar. Mağdur olan Urfa’nın çocukları, mağdur olan düzgün çalışan firmalar, işini düzgün yapmak isteyen firmalar sürekli mağdur oluyor. Yani şu anda Urfa taşımacılığında belli bir standart yok. Ben bugün 14-15 kişi taşıyorsam bir araçla, diğer adam 35-40 kişi taşıyorsa, tabi ki fiyatı benim yarı katım ya da yarıdan daha az olacaktır. O şekilde şuan açılan okullar var Şanlıurfa da. Şöyle ki okullar yeni açılıyor ve ister istemez servis ihtiyacı oluyor bunlarda. Biz bunlara teklif verirken, işte bu 25-30 kişi taşıyan firmalar bizim ücretimizin yarısı kadar teklif veriyorlar ve işi alıyorlar. Ha işi aldıktan sonra olan çocuklarımıza oluyor. Olan Urfa’nın çocuklarına oluyor. Hani bu şekilde işin çözümüne yönelik idarecilerin, yetkililerin bu konuya temas etmesi lazım. Hani biz firma olarak ne kadar söylesek sanırım bir şey olmayacak. Başarı elde edemeyeceğiz. N.K: Şimdi anladığımız kadarıyla, firmalar arasındaki rekabette can güvenliği yok, velilerin haberi olduğu halde çocuklarının 50 kişilik servise bindirmesini, siz bir firma sahibi olarak nasıl karşılıyorsunuz? Yani velinin mi aklıyla zoru var, biz mi başka dünyada yaşıyoruz Sayın Fırat? R.F: Şu an iki türlü velimiz var. Bir bilinçli veli, çocuğunu o servise bindirmek istemese de 40 kişilik servisin içine çocuğunu vermek zorunda. Ben bunlardan bir tanesiydim geçmişte. Benim taşıma kapasitem üç bin civarında, üç bin öğrenciyi saat 7 ila 9 arasında bir yerden alıp bir yere bırakıyorum. Fakat yeri gelmiştir kendi çocuğumu ben servis firmasına verdim ve üç ay taşıtabildim. Bu neden oldu. Şimdi ben servis, benden istediği ücretin iki katını istese de ben versem de çözüm bulamıyorum. Niye çünkü genelleme bu şekilde. O servis aracı o servis şoförü de bir çözüm üretemiyor. Çünkü niye, genel olarak dediğim gibi belirli rayiç bedellerin okul açılmadan önce firmalara gönderilmesi lazım. Geçen yılki rayiç bedel okullar açıldıktan üç hafta sonra belediye tarafından çıkartıldı. Anlatabiliyor muyum? N.K: Yani okullar açılmadan bu rayiç bedel belirlenirse kısmen sorun çözülüyor. R.F: Evet kısmen çözülüyor. İşini kötü yapan adam, işini iyi yapan adamın yanında en azından belli olacak. Hani belediye bize bu fiyatı çıkartıp işler bu fiyatlarla oluyor, denilebilir. Ve fiyat çıkartmalarında şöyle bir yanlışlıkta yapıyor belediye. Rayiç bedel çıkartırken, yani yakıtın fiyatını çevre illerin fiyatına, bakılmaksızın, sadece bir fiyat çıkartmak için fiyat çıkartılıyor. İşimi kâğıt üzerinde yaptım demesi için. Çünkü bir bakıyoruz, 0-5 km arası 100 TL. 5-20 km arası 110 TL gibi bir fiyat çıkartılmış. Ama çıkartılan fiyatta yanlış. Yani baştan yanlış çıkartılıyor. Şu şekilde olması lazım aslında; 0-1.3.5.7 km. aralarında fiyatların çıkartılmaları lazım. İkincisi şu konuyu şuana kadar hiç konuşmadık, ilköğretim çocuklarının tamamında servis hostesinin bulunması gerekiyor. Yani araçta rehber bir personelin çocukları yönlendirmesi gerekiyor. Şimdi çocukla şoför önüne mi baksın, arkasındaki çocuklarla mı ilgilensin. Bu çocuk sayısı 40-50 ‘ye vardığı zaman, düşünsenize balık istifi, hiçbir şey yapılamaz. Yani servislerin belli bir düzene binmesi için yıl öncesinde sezon öncesinde çalışmaların yapılması lazım. Bilinçli bilinçsiz veli dediğimiz konu ise şu; Veli bilinçliyse dahi o çocuğunu o servise vermek zorunda kalıyor. Neden zorunda kalıyor çünkü genellemesi böyle. Karaköprü’de oturuyor, atıyorum çocuğu Yenişehir’de okula gönderdiği zaman mecburiyetten o servise vermek zorunda. Kendi aracı yok getiremiyor. Giden servislerin tamamı böyle. Bilinçli veli zorunlu olarak o servise binmek zorunda kalıyor. Bilinçsiz veli dediğimiz ise okulun önüne geliyor, tek tek pazarlık ediyor, hangisi daha ucuzsa ona veriyor, ee şimdi haliyle servis şoförleri de bu işi yaptıkları için işte biz bir yerde kazanalım derken 40 tane çocuğu ister istemez, geneli 40 tane çocuk taşıyor. Biz bu yüzden belli firmalara çalışıyoruz, belli özel okullara çalışıyoruz, hani kapasitemizin aslında çok fazlasını yapabileceğimiz halde, çok azını yapıyoruz. Şu an yani firmamız 4/1 oranında çalışıyor. N.K: Efendim birde şoförler odası cemiyeti var Urfa’da biliyorsunuz, acaba bu konudan haberleri var mı, şoförler odası cemiyeti başkanının elinde bir proje var mı, sizde bildiğim kadarıyla yönetim kurulundasınız, yeni seçilen şoförler odasının yönetiminde. Var mı böyle bir proje şoförler odası başkanının elinde? R.F: Şimdi şu şekilde böyle bir projeleri ellerinde yok, beni odada olmama rağmen yeni yönetim kurulu üyesi olarak, servis camiasında olmama rağmen, bir projesi yok. Çünkü biz gerek belediye başkanı, gerek oda başkanımıza başkan vekilimize, gerek vali yardımcısına, bunların hepsine bu işleri bu konuları ilettik, kimse bu konularla ilgilenmiyor, şoförler odası da bu konuyla ilgilenmiyor. Bununla ilgili bir çalışmasının bir projesinin olduğunu düşünmüyorum. N.K: Urfalı çocuklar Allah’ a emanet diyoruz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı Ramazan Bey? R.F: Şöyle bir konu düzeltilemeyecek bir konu değil aslında benim için emniyet, trafik denetleme, milli eğitim, milli eğitimin bir kanadında aslında. Çok şehir içerisindeki taşımayla ilgili değil ama kırsal alanda da bu böyle. Bu üçlü dörtlü mekanizmalar özel sektör bir araya gelince bir toplantıda bitecek iştir bu. Yani burada yapılacak çok büyük bir şey yok. Çok basittir çözümü, çok kolaydır. Yalnız dediğim gibi okul açılmadan önce yazın bunun altyapısı yapılır, eylül ayı geldiği zaman tıkır tıkır her şey işler. Bu, bu kadar basit bir şey aslında. Biz şuan kendi firmamızda üç bin kişiyi nasıl bu şekil taşıyorsak yani diğer firmada taşıyabilir. Yeter ki devletin yetkilileri işlerini yerinde ve zamanında yapsınlar. Teşekkür ederim. ROPÖRTAJ: NECDET KARADENİZ