BARO’DAN, DEDAŞ AÇIKLAMASI

Gündem 15.11.2019 - 16:42, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:03 1530+ kez okundu.
 

BARO’DAN, DEDAŞ AÇIKLAMASI

Şanlıurfa Barosu Tüketici Komisyonu Başkanı Eyyüp Sabri Ahmer; DEDAŞ’ın vatandaşlara yönelik haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemleri, baronun bu konuda bir açıklama yapmasını artık kaçınılmaz kılmıştır. Dedi.
Şanlıurfa Barosu Tüketici Komisyonu Başkanı Eyyüp Sabri Ahmer yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Bugün burada toplanma nedenimiz, daha önce de çeşitli vesilelerle şikâyetlerimizi, taleplerimizi, önerilerimizi duyurduğumuz Dicle Elektrik Dağıtım şirketidir. Bu konuda şirketle komisyon olarak veya baro olarak bir husumetimiz yoktur, ancak Avukatlık Kanununun ve mevzuatın baroya; kamu, ülke, halk ve meslektaşlarımızın çıkarı doğrultusunda çalışmalar yapma görevini yüklemesi sebebiyle DEDAŞ’ın vatandaşlara yönelik haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemleri, baronun bu konuda bir açıklama yapmasını artık kaçınılmaz kılmıştır. Enerjiden yararlanmanın çağdaş bir insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulmasının dağıtım şirketlerinin temel bir vazifesi olduğu kanısındayız. Yine Avukatlık Kanununun 95. Maddesinin barolara yüklediği bir başka görev de hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmaktır. Kurumun hukuku yok sayarak yaptığı işlem ve eylemleri de bu basın açıklamasını zaruri hale getirmiştir.  Bu konuda vatandaşlarımız tarafından baromuza iletilen ve öne çıkan, özellikle vurgulamak istediğimiz hususların başında şunlar gelmektedir: 1-DEDAŞ’ın tüketicilere gerekli bilgi ve belgeleri vermekten kaçınması, bu konudaki bütün başvuruların reddedilmesi bir yana, cevap dahi verilmemesi karşılaşılan en büyük problemdir. Bugün yürürlükteki Anayasamızın 74. Maddesine göre bütün vatandaşlar kendileriyle ilgili yetkili makamlara dilek ve şikayetleri hakkında yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Bu başvuruların sonucu gecikmesizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Yani bugün herhangi bir vatandaş kendisini ilgilendiren bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisine dahi başvuru yaptığı zaman gecikmeksizin kendisine yazılı olarak cevap verildiği halde, kendisine yüz binlerce TL borç tahakkuk ettirilen vatandaş bu konuda Dedaş’a başvurduğu zaman cevap alamamaktadır. 2-Dedaş Özel Hukuk Tüzel kişisi olup, bu kuruma KHK ve Kanunlar ile alacaklarını tahsil etme hususunda kamu kurum ve kuruluşlarına tanınmayan yetkiler ve ayrıcalıklar tanınmıştır. Çiftçi desteklemeleri ödemeleri sırasında Dedaş’ın alacaklarını tahsil etmek için Bakanlık tarafından Ziraat Bankasına borçluların listesi ve borç miktarının bildirilmesi istenilmektedir. Çiftçilere ait destekleme bedelleri hiçbir incelemeye tabi kılınmaksızın tek taraflı özel hukuk tüzel kişisinin bildirdiği rakamlar üzerinden tahsil edilip Dedaş hesaplarına aktarılmaktadır. Bu husus anayasaya ve takip hukukuna aykırılık teşkil etmektedir. 3-Dedaş ile ilgili önemli diğer bir husus da şudur ki, şirketin tahakkuk ettirdiği tarımsal sulama borçları hakkında bir fatura düzenlememesidir. Bu husus anayasamızda, bütün mevzuatımızda yer bulan vatandaşların en temel haklarını ihlal eder niteliktedir zira çiftçilerimiz borcun kaynağını bilememekte, olmayan fatura da doğal olarak tebliğ edilemeyince çiftçi borçtan haberdar da olamamaktadır. Bu konuda Türk Ticaret Kanununa göre bir tacir olan Dedaş, bir iş görmüş ve bir menfaat sağlamış ise bunun için fatura düzenlemesi ve bunu borçluya tebliğ etmesi gerekecektir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 229. Vd maddelerinde faturanın nasıl olması ve neleri ihtiva etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu hususları barındıran bir fatura, tüketicinin gerekirse, itiraz edebilmesine olanak sağlayacaktır. Ancak uygulamada, tacirin adı ünvanı, hesap numarası, tarihi ve sıra ve seri numarasından yoksun, a4 kağıdına basılı adi bir kağıdın gönderildiği görülmektedir. Bu a4 kağıdında borçlu adı soyadı kimlik numarası ve borç miktarı yazılmaktadır. Bu konuda borç sebebini dayanağını öğrenemeyen vatandaşın, az önce dediğimiz gibi sözlü ve yazılı başvuruları da sonuçsuz kalmaktadır. Çiftçiye kalan tek seçenek…. Sebebini bile bilmediği bir borcu ödemekten başka hiçbir şey değildir. Borcunu öğrenemeyen çitçilerimiz, şirkete başvurduğunda başvuru sonuçsuz kalmakta, ama son darbeyi de icra ödeme emri ile almaktadırlar. 4-Bilgi edinemeyen çiftçi, şirkete başvurudan da sonuç alamıyorken, DSİ’nin 30527 sayılı tebliği ile çiftçilerin doğrudan gelir desteklemeleri, usule aykırı bir şekilde yaratılmış borçlara mahsuben çiftçinin hesabından dedaşın hesabına aktarılmaktadır. Burada şu hususu özellikle belirtmek isteriz ki söz konusu işlem bloke işlemi değildir, çiftçinin hesabına gelen destekleme parası Dedaş ‘a aktarılmaktadır. Ve usulsuz borçlara mahsup edilmektedir. Bu husus, ekim yapabilmek için tohum, mazot, ilaç, gübre alacak çiftçiyi ziyadesiyle, mağdur etmektedir. Çiftçilerimiz, borçlu olmadıklarına dair dava açtıklarında da davanın neticelenme süresi en az 3-4 yıl gibi bir süreyi bulduğundan hak etmiş olduğu desteklemeden faydalanamamakta, bu süre sonunda da artık doğrudan gelir desteği anlamını yitirmektedir. Liberal özgürlükçü hukuk ve ekonomik düzenimizin 3 temel sac ayağından olan mülkiyet hakkı pervasızca ayaklar altına alınmaktadır. Dedaş’ın yaptığı bu işlemler en hafif tabirle bir talan düzenidir. Bu gidişe bir dur demek adına Şanlıurfa Barosu, kendisine düşen sorumluluğa uygun olarak bu açıklamayı bu uyarıyı yapma ve söz konusu tebliğin iptali için yargısal makamlara başvurma gereği duymuştur. 5- Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 35. Maddesinin 8. Fıkrasının açık hükmüne rağmen elektrik abonesinden önceki borçları üstlenmesi hukuksuzca talep edilmektedir. Bu konuda ileri sürülen sebepler, muvazaa iddialarıdır. Dedaş hukuken ispatı en zor olan muvazaa iddiasını, ispatlama gereği duymadığından, hesap verilebilirlik konusunda da bir kaygısı olmadığı için soyut olarak ileri sürebilmektedir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetlerinin 42 vd hükümlerine mutlak bir şekilde aykırı olarak düzenlenen kaçak tespit tutanakları ile on binlerce tüketicimiz mağdur edilmiş kendilerine astronomik miktarlarda borç tahakkuk edilmiştir. Yönetmeliğin, kanunların ve mevzuatın lehe olan bütün hükümlerini en ince ayrıntısına kadar kullanan Dedaş, tüketici lehine olan hükümlerini ise görmezden gelmeye devam etmektedir. Paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmazlarda sistem üzerinden sorgulamalar yapılıp sulu tarım yapılmış ise tüm pay sahiplerine fiili kullanım göz ardı edilerek abonesiz elektrik kullanımından dolayı ceza gönderilmektedir. Bu konuda, şirket personelleri tenezzül edip sahaya inip kontrol etmemekte, çitçilerimize gelişigüzel olarak cezalar kesilmektedir. Bu usulsüz borçlandırmalar neticesinde mahkemeye intikal eden uyuşmazlıklarda mevzu bahis tutanakların büyük bir kısmında tutanak tanıkları kısmı eksik olup tutanak tanığı olan dosyalarda ise bu tanıklar keşif mahallerinde hazır edilmemektedir. Aynı zamanda mahkemelerin istediği bilgi ve belgeler geç gönderilerek yargılamanın uzun sürmesine sebebiyet verilmektedir. Devlet tüzel kişiliğinin bir kamu hizmeti olarak sunduğu elektrik dağıtımı işinin, özelleştirmelerden sonra özel şirketlerin dağıtım ve perakende olmak üzere farklı iki alana bölünmeleri sonrasında, dağıtım şirketlerinin asli vazifesi olan elektrik dağıtımı, alt yapısı ve bakım onarımı işlevini ikinci plana bırakması veya savsaklaması, üzerinde durulması gereken bir diğer husustur. Zira kaçak kullanım bahane edilerek, günlerce süren elektrik kesintileri, tellerin kopması sonucu yanan tarım arazileri, bu husustaki eksiklikler ve bozukluklar neticesinde yaşanan can kayıpları olağan bir hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. İsim ve soyisim benzerliğinden dolayı elektrik kullanmayan vatandaşa borç yaratılması gibi hususlar ve bunun gibi saymakla bitirilemeyecek hukuka aykırı, keyfi durumlar çiftçilerimizi canından bezdirip, hukuka olan güveni sarsarken,  Dedaş hesap verme kaygısı dahi taşımamıştır. 2011 yılı itibariyle kronikleşen problemlere çözüm olacağı vaadiyle başlatılan özelleştirmeler ile temel bir kamu hizmet olan elektrik dağıtımı, Türkiye’nin 21 bölgesinde özel şirketlere devredilmiş ancak gelinen noktada, problemlerin çözümü bir yana dursun, daha büyük ve derin problemler doğmuştur. Dağıtım şirketlerini denetlemekle görevli olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna gerekli başvuruları yapacağız. Bu konuda kuruma açıkça bildirimde bulunuyor ve göreve davet ediyoruz. Vatandaşın ve vatandaşın temsilcileri olan avukatların anılan şirketle yaşadığı sıkıntıları bir nebze olsun dile getirebilmek adına izah ettiğimiz bu hususların dikkate alınması ümidiyle, Şanlıurfa Barosu olarak her zaman olduğu gibi bu gün de yapılan haksız ve hukuka aykırı işlem ve eylemlerin karşısında olduğumuzu ve karşısında durmaya da devam edeceğimizi kamoyuna saygıyla duyururuz. Dedi.
Şanlıurfa Barosu Tüketici Komisyonu Başkanı Eyyüp Sabri Ahmer; DEDAŞ’ın vatandaşlara yönelik haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemleri, baronun bu konuda bir açıklama yapmasını artık kaçınılmaz kılmıştır. Dedi.

Şanlıurfa Barosu Tüketici Komisyonu Başkanı Eyyüp Sabri Ahmer yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Bugün burada toplanma nedenimiz, daha önce de çeşitli vesilelerle şikâyetlerimizi, taleplerimizi, önerilerimizi duyurduğumuz Dicle Elektrik Dağıtım şirketidir. Bu konuda şirketle komisyon olarak veya baro olarak bir husumetimiz yoktur, ancak Avukatlık Kanununun ve mevzuatın baroya; kamu, ülke, halk ve meslektaşlarımızın çıkarı doğrultusunda çalışmalar yapma görevini yüklemesi sebebiyle DEDAŞ’ın vatandaşlara yönelik haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemleri, baronun bu konuda bir açıklama yapmasını artık kaçınılmaz kılmıştır. Enerjiden yararlanmanın çağdaş bir insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulmasının dağıtım şirketlerinin temel bir vazifesi olduğu kanısındayız. Yine Avukatlık Kanununun 95. Maddesinin barolara yüklediği bir başka görev de hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmaktır. Kurumun hukuku yok sayarak yaptığı işlem ve eylemleri de bu basın açıklamasını zaruri hale getirmiştir. 

Bu konuda vatandaşlarımız tarafından baromuza iletilen ve öne çıkan, özellikle vurgulamak istediğimiz hususların başında şunlar gelmektedir:

1-DEDAŞ’ın tüketicilere gerekli bilgi ve belgeleri vermekten kaçınması, bu konudaki bütün başvuruların reddedilmesi bir yana, cevap dahi verilmemesi karşılaşılan en büyük problemdir. Bugün yürürlükteki Anayasamızın 74. Maddesine göre bütün vatandaşlar kendileriyle ilgili yetkili makamlara dilek ve şikayetleri hakkında yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Bu başvuruların sonucu gecikmesizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Yani bugün herhangi bir vatandaş kendisini ilgilendiren bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisine dahi başvuru yaptığı zaman gecikmeksizin kendisine yazılı olarak cevap verildiği halde, kendisine yüz binlerce TL borç tahakkuk ettirilen vatandaş bu konuda Dedaş’a başvurduğu zaman cevap alamamaktadır.

2-Dedaş Özel Hukuk Tüzel kişisi olup, bu kuruma KHK ve Kanunlar ile alacaklarını tahsil etme hususunda kamu kurum ve kuruluşlarına tanınmayan yetkiler ve ayrıcalıklar tanınmıştır. Çiftçi desteklemeleri ödemeleri sırasında Dedaş’ın alacaklarını tahsil etmek için Bakanlık tarafından Ziraat Bankasına borçluların listesi ve borç miktarının bildirilmesi istenilmektedir. Çiftçilere ait destekleme bedelleri hiçbir incelemeye tabi kılınmaksızın tek taraflı özel hukuk tüzel kişisinin bildirdiği rakamlar üzerinden tahsil edilip Dedaş hesaplarına aktarılmaktadır. Bu husus anayasaya ve takip hukukuna aykırılık teşkil etmektedir.

3-Dedaş ile ilgili önemli diğer bir husus da şudur ki, şirketin tahakkuk ettirdiği tarımsal sulama borçları hakkında bir fatura düzenlememesidir. Bu husus anayasamızda, bütün mevzuatımızda yer bulan vatandaşların en temel haklarını ihlal eder niteliktedir zira çiftçilerimiz borcun kaynağını bilememekte, olmayan fatura da doğal olarak tebliğ edilemeyince çiftçi borçtan haberdar da olamamaktadır. Bu konuda Türk Ticaret Kanununa göre bir tacir olan Dedaş, bir iş görmüş ve bir menfaat sağlamış ise bunun için fatura düzenlemesi ve bunu borçluya tebliğ etmesi gerekecektir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 229. Vd maddelerinde faturanın nasıl olması ve neleri ihtiva etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu hususları barındıran bir fatura, tüketicinin gerekirse, itiraz edebilmesine olanak sağlayacaktır. Ancak uygulamada, tacirin adı ünvanı, hesap numarası, tarihi ve sıra ve seri numarasından yoksun, a4 kağıdına basılı adi bir kağıdın gönderildiği görülmektedir. Bu a4 kağıdında borçlu adı soyadı kimlik numarası ve borç miktarı yazılmaktadır. Bu konuda borç sebebini dayanağını öğrenemeyen vatandaşın, az önce dediğimiz gibi sözlü ve yazılı başvuruları da sonuçsuz kalmaktadır. Çiftçiye kalan tek seçenek…. Sebebini bile bilmediği bir borcu ödemekten başka hiçbir şey değildir. Borcunu öğrenemeyen çitçilerimiz, şirkete başvurduğunda başvuru sonuçsuz kalmakta, ama son darbeyi de icra ödeme emri ile almaktadırlar.

4-Bilgi edinemeyen çiftçi, şirkete başvurudan da sonuç alamıyorken, DSİ’nin 30527 sayılı tebliği ile çiftçilerin doğrudan gelir desteklemeleri, usule aykırı bir şekilde yaratılmış borçlara mahsuben çiftçinin hesabından dedaşın hesabına aktarılmaktadır. Burada şu hususu özellikle belirtmek isteriz ki söz konusu işlem bloke işlemi değildir, çiftçinin hesabına gelen destekleme parası Dedaş ‘a aktarılmaktadır. Ve usulsuz borçlara mahsup edilmektedir. Bu husus, ekim yapabilmek için tohum, mazot, ilaç, gübre alacak çiftçiyi ziyadesiyle, mağdur etmektedir. Çiftçilerimiz, borçlu olmadıklarına dair dava açtıklarında da davanın neticelenme süresi en az 3-4 yıl gibi bir süreyi bulduğundan hak etmiş olduğu desteklemeden faydalanamamakta, bu süre sonunda da artık doğrudan gelir desteği anlamını yitirmektedir. Liberal özgürlükçü hukuk ve ekonomik düzenimizin 3 temel sac ayağından olan mülkiyet hakkı pervasızca ayaklar altına alınmaktadır. Dedaş’ın yaptığı bu işlemler en hafif tabirle bir talan düzenidir. Bu gidişe bir dur demek adına Şanlıurfa Barosu, kendisine düşen sorumluluğa uygun olarak bu açıklamayı bu uyarıyı yapma ve söz konusu tebliğin iptali için yargısal makamlara başvurma gereği duymuştur.

5- Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 35. Maddesinin 8. Fıkrasının açık hükmüne rağmen elektrik abonesinden önceki borçları üstlenmesi hukuksuzca talep edilmektedir. Bu konuda ileri sürülen sebepler, muvazaa iddialarıdır. Dedaş hukuken ispatı en zor olan muvazaa iddiasını, ispatlama gereği duymadığından, hesap verilebilirlik konusunda da bir kaygısı olmadığı için soyut olarak ileri sürebilmektedir.

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetlerinin 42 vd hükümlerine mutlak bir şekilde aykırı olarak düzenlenen kaçak tespit tutanakları ile on binlerce tüketicimiz mağdur edilmiş kendilerine astronomik miktarlarda borç tahakkuk edilmiştir. Yönetmeliğin, kanunların ve mevzuatın lehe olan bütün hükümlerini en ince ayrıntısına kadar kullanan Dedaş, tüketici lehine olan hükümlerini ise görmezden gelmeye devam etmektedir.

Paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmazlarda sistem üzerinden sorgulamalar yapılıp sulu tarım yapılmış ise tüm pay sahiplerine fiili kullanım göz ardı edilerek abonesiz elektrik kullanımından dolayı ceza gönderilmektedir. Bu konuda, şirket personelleri tenezzül edip sahaya inip kontrol etmemekte, çitçilerimize gelişigüzel olarak cezalar kesilmektedir.

Bu usulsüz borçlandırmalar neticesinde mahkemeye intikal eden uyuşmazlıklarda mevzu bahis tutanakların büyük bir kısmında tutanak tanıkları kısmı eksik olup tutanak tanığı olan dosyalarda ise bu tanıklar keşif mahallerinde hazır edilmemektedir. Aynı zamanda mahkemelerin istediği bilgi ve belgeler geç gönderilerek yargılamanın uzun sürmesine sebebiyet verilmektedir.

Devlet tüzel kişiliğinin bir kamu hizmeti olarak sunduğu elektrik dağıtımı işinin, özelleştirmelerden sonra özel şirketlerin dağıtım ve perakende olmak üzere farklı iki alana bölünmeleri sonrasında, dağıtım şirketlerinin asli vazifesi olan elektrik dağıtımı, alt yapısı ve bakım onarımı işlevini ikinci plana bırakması veya savsaklaması, üzerinde durulması gereken bir diğer husustur. Zira kaçak kullanım bahane edilerek, günlerce süren elektrik kesintileri, tellerin kopması sonucu yanan tarım arazileri, bu husustaki eksiklikler ve bozukluklar neticesinde yaşanan can kayıpları olağan bir hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.

İsim ve soyisim benzerliğinden dolayı elektrik kullanmayan vatandaşa borç yaratılması gibi hususlar ve bunun gibi saymakla bitirilemeyecek hukuka aykırı, keyfi durumlar çiftçilerimizi canından bezdirip, hukuka olan güveni sarsarken,  Dedaş hesap verme kaygısı dahi taşımamıştır.

2011 yılı itibariyle kronikleşen problemlere çözüm olacağı vaadiyle başlatılan özelleştirmeler ile temel bir kamu hizmet olan elektrik dağıtımı, Türkiye’nin 21 bölgesinde özel şirketlere devredilmiş ancak gelinen noktada, problemlerin çözümü bir yana dursun, daha büyük ve derin problemler doğmuştur.

Dağıtım şirketlerini denetlemekle görevli olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna gerekli başvuruları yapacağız. Bu konuda kuruma açıkça bildirimde bulunuyor ve göreve davet ediyoruz. Vatandaşın ve vatandaşın temsilcileri olan avukatların anılan şirketle yaşadığı sıkıntıları bir nebze olsun dile getirebilmek adına izah ettiğimiz bu hususların dikkate alınması ümidiyle, Şanlıurfa Barosu olarak her zaman olduğu gibi bu gün de yapılan haksız ve hukuka aykırı işlem ve eylemlerin karşısında olduğumuzu ve karşısında durmaya da devam edeceğimizi kamoyuna saygıyla duyururuz. Dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.