Coşkun'dan "Ayasofya" açıklaması

Kültür-Sanat 02.07.2020 - 10:52, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:03 2035+ kez okundu.
 

Coşkun'dan "Ayasofya" açıklaması

Memur Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun , son zamanlarda gündemde olan Ayasofya'nın Camii olarak açılıp açılmaması tartışmalarını değerlendirdi.
Coşkun yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın cami statüsüne getirilmesi ve ibadete açılmasına karşı çıkanları eleştirerek,"Fatih İstanbul'un Fatih'i ve Ayasofya ise Camiidir." Fatih İstanbul'un Fatih'i Ayasofya ise Camiidir... Bilindiği gibi, Ayasofya’nın Camii vasfını yok sayan ve vakfiyesine dair beyanı görmezden gelen hukukilikten yoksun 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'a açılan dava, karar aşamasındadır.  Beklentimiz; milletimizin hiç vazgeçmediği “Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılması” iradesiyle, hukuki ve tarihi gerçeklikle uyumlu olarak ecdadın hem vasiyetine hem de vakfiyesine uygun biçimde cami olarak hizmet sunması talebiyle uyumlu kararın alınması ve açıklanmasıdır. Sözün özü; Ayasofya’nın cami olduğunun tescili, vakfiyesinin teyidi sonucunu doğuracak müze kararın iptali, hem milletin beklentisi hem de hukukun gereğidir.  Ayasofya, bir müze olarak değil ibadethane vasfını haiz olarak inşa edilmiş, davaya konu ve hukuksuzluğu cari Bakanlar Kurulu kararına kadar da hep ibadethane olarak hizmet vermiştir. Ayasofya Camii’nin bu tarihsel gerçekliğe, hukuki gerekliliğe ve toplumsal iradeye aykırı olarak müze yapılması; milletin iradesinin talebi olmamak yanında milletin egemenliğini de yok saymak niteliğindedir.  Ayasofya Camii, çağ kapatıp çağ açan kutlu fethin aziz şehitlerinin emanetidir. Ayasofya Camii’nin müze yapılması kararıyla; fetih ruhu hedef alınmış, fethin hukuku ve fetih şehitlerinin vasiyeti ihlal edilmiş, fethin komutanının vakfiyesine haksız el uzatılmıştır.  İstanbul’un fethini, “işgal” gören ve göstermeye yeltenen, “Zulüm 1453’te başladı” diyerek milletin değerler dünyasına yabancılaştığını tescilleyen, zihnen enfekte, ahlaken entübe konumda olan, fikren ihanet virüsünün maruziyeti altında bulunan kliklerin ve kişilerin; fethin ve Ayasofya Camii’nin milletimiz nezdindeki değerini anlamamaktaki kasıtlarını da ısrarlarını da görüyoruz. Bu konudaki tavırlarının, yanlış bakmak konusundaki istikrarlarının arkasındaki gerekçeleri de biliyoruz.  Bu kesimlerin ve kliklerin Ayasofya Camii ve İstanbul’un fethi konusunda yanlı ve yanlış bakmak noktasında ortaya koydukları kastı, ısrarı, lejyoner tavırları sorumluluk makamında bulunanlar, hakkaniyeti ve adaleti tesis makamında olanlar da ıskalamamalıdır. Konusu fetih ve Ayasofya Camii olan her idari, icrai ve kazai işlemde kararın; 567 yıllık vakfiye, Fatih Sultan Mehmet Han’ın altı asırlık emaneti, fetih ordusunun ve fethin hukuku esas alınarak ve konuya milletin egemenliği penceresinden bakılarak verilmesi gerekir.  1931’de yenileme amacıyla ibadete kapatılmasına rağmen 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı Bakanlar Kurulu'nun kararıyla mahzun edilerek müze yapılmaya tevessül edilen Ayasofya, milletin gönlünde, gözünde ve hukukun hükmünde camiidir ve öyle de kalmalı ve o şekilde kullanılmalıdır.  86 yıldır cemaatinden mahrum bir Camii, 86 yıldır Camii’sine hasret bırakılmış millet; ne egemen devlet vasfıyla ne de hukuk devleti sıfatıyla bağdaşmaz. Ayasofya Camii, 86 yıldır millet için kanayan bir yaradır. Tam da bu noktada keskin bir şekilde ifade edelim ki; o döneme ait belgeler Ayasofya Camii konusunda hukuka dayalı değil keyfi kararlar alındığını ispatlıyor. Dolayısıyla, müzeye çevrilmesine ilişkin iptal istemiyle açılan davada verilecek karar; hem egemenliğin hem de hukuk devletinin tescili anlamına gelecektir. Ayasofya’nın Camii olduğunu, müze vasfının hükümsüz ve hukuksuz olduğunu tescilleyen ve herkese tefhim eden karar bir ön önce alınmalı ve açıklanmalı, camii vasfıyla da hemen ibadete açılmalıdır. Ayasofya Camii’nin hukukun gereği ve vakfiyenin ibadete açılması, aynı zamanda bu toprakların üzerinde yaşayan milletin iradesinin gücünün kabulü ve ilanı anlamına da gelecektir. Tarih, hukuken gerektiği şekilde tecelli etmiş olacak millet camisine, camii ise milletine kavuşacaktır.  Üstad Necip Fazıl, “Ayasofya’yı artık önüne geçilemez bir sel açacak” diyordu. Vakit gelmiş, geçmektedir. Ümmetin, milletin beklemeye tahammülü kalmamıştır. Ok yaydan artık fırlamalı, müze iptaline ilişkin karar alınarak fethin ve fetih şehitlerinin hukuku, tarihin ve medeniyetin ahdi ortayla konmalıdır. Yapılması gereken milletin sarsılmaz kararlığının ve istikrarlı talebinin gereğini yerine getirmek, hukukun, hakkaniyetin ve adaletin gereğini icra edecek kararı ivedilikle vererek Ayasofya Camii’nin ibadete açılması kararına varmaktır. Devletin 86 yıllık yanlışını düzeltmek, milletin 86 yıllık hasretini bitirmektir.  Türkiye’nin en büyük emek örgütü Memur-Sen olarak; Ayasofya Camii konusundaki daimi hassasiyeti güçlü bir şekilde tekrar vurguluyoruz. Medeniyetimizin bu eşsiz kazanımının Fatih’in iradesine ve fetih hukukuna uygun olarak asli hüviyetine kavuşturulmasını istiyoruz. Danıştay’ın da milletin maşeri vicdanına, yüksek iradesine, büyük ittifaka uygun karar vermesi için gereken hukuki gerekçelerin varlığını hem hatırlatıyor ve bir kez daha haykırıyoruz;" İSTANBUL FETH EDİLMİŞTİR VE AYASOFYA MÜZE DEĞİL CAMİİDİR.
Memur Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun , son zamanlarda gündemde olan Ayasofya'nın Camii olarak açılıp açılmaması tartışmalarını değerlendirdi.

Coşkun yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın cami statüsüne getirilmesi ve ibadete açılmasına karşı çıkanları eleştirerek,"Fatih İstanbul'un Fatih'i ve Ayasofya ise Camiidir."

Fatih İstanbul'un Fatih'i Ayasofya ise Camiidir...

Bilindiği gibi, Ayasofya’nın Camii vasfını yok sayan ve vakfiyesine dair beyanı görmezden gelen hukukilikten yoksun 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'a açılan dava, karar aşamasındadır. 

Beklentimiz; milletimizin hiç vazgeçmediği “Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılması” iradesiyle, hukuki ve tarihi gerçeklikle uyumlu olarak ecdadın hem vasiyetine hem de vakfiyesine uygun biçimde cami olarak hizmet sunması talebiyle uyumlu kararın alınması ve açıklanmasıdır. Sözün özü; Ayasofya’nın cami olduğunun tescili, vakfiyesinin teyidi sonucunu doğuracak müze kararın iptali, hem milletin beklentisi hem de hukukun gereğidir. 

Ayasofya, bir müze olarak değil ibadethane vasfını haiz olarak inşa edilmiş, davaya konu ve hukuksuzluğu cari Bakanlar Kurulu kararına kadar da hep ibadethane olarak hizmet vermiştir. Ayasofya Camii’nin bu tarihsel gerçekliğe, hukuki gerekliliğe ve toplumsal iradeye aykırı olarak müze yapılması; milletin iradesinin talebi olmamak yanında milletin egemenliğini de yok saymak niteliğindedir. 

Ayasofya Camii, çağ kapatıp çağ açan kutlu fethin aziz şehitlerinin emanetidir. Ayasofya Camii’nin müze yapılması kararıyla; fetih ruhu hedef alınmış, fethin hukuku ve fetih şehitlerinin vasiyeti ihlal edilmiş, fethin komutanının vakfiyesine haksız el uzatılmıştır. 

İstanbul’un fethini, “işgal” gören ve göstermeye yeltenen, “Zulüm 1453’te başladı” diyerek milletin değerler dünyasına yabancılaştığını tescilleyen, zihnen enfekte, ahlaken entübe konumda olan, fikren ihanet virüsünün maruziyeti altında bulunan kliklerin ve kişilerin; fethin ve Ayasofya Camii’nin milletimiz nezdindeki değerini anlamamaktaki kasıtlarını da ısrarlarını da görüyoruz. Bu konudaki tavırlarının, yanlış bakmak konusundaki istikrarlarının arkasındaki gerekçeleri de biliyoruz. 

Bu kesimlerin ve kliklerin Ayasofya Camii ve İstanbul’un fethi konusunda yanlı ve yanlış bakmak noktasında ortaya koydukları kastı, ısrarı, lejyoner tavırları sorumluluk makamında bulunanlar, hakkaniyeti ve adaleti tesis makamında olanlar da ıskalamamalıdır. Konusu fetih ve Ayasofya Camii olan her idari, icrai ve kazai işlemde kararın; 567 yıllık vakfiye, Fatih Sultan Mehmet Han’ın altı asırlık emaneti, fetih ordusunun ve fethin hukuku esas alınarak ve konuya milletin egemenliği penceresinden bakılarak verilmesi gerekir. 

1931’de yenileme amacıyla ibadete kapatılmasına rağmen 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı Bakanlar Kurulu'nun kararıyla mahzun edilerek müze yapılmaya tevessül edilen Ayasofya, milletin gönlünde, gözünde ve hukukun hükmünde camiidir ve öyle de kalmalı ve o şekilde kullanılmalıdır. 

86 yıldır cemaatinden mahrum bir Camii, 86 yıldır Camii’sine hasret bırakılmış millet; ne egemen devlet vasfıyla ne de hukuk devleti sıfatıyla bağdaşmaz. Ayasofya Camii, 86 yıldır millet için kanayan bir yaradır. Tam da bu noktada keskin bir şekilde ifade edelim ki; o döneme ait belgeler Ayasofya Camii konusunda hukuka dayalı değil keyfi kararlar alındığını ispatlıyor. Dolayısıyla, müzeye çevrilmesine ilişkin iptal istemiyle açılan davada verilecek karar; hem egemenliğin hem de hukuk devletinin tescili anlamına gelecektir.

Ayasofya’nın Camii olduğunu, müze vasfının hükümsüz ve hukuksuz olduğunu tescilleyen ve herkese tefhim eden karar bir ön önce alınmalı ve açıklanmalı, camii vasfıyla da hemen ibadete açılmalıdır. Ayasofya Camii’nin hukukun gereği ve vakfiyenin ibadete açılması, aynı zamanda bu toprakların üzerinde yaşayan milletin iradesinin gücünün kabulü ve ilanı anlamına da gelecektir. Tarih, hukuken gerektiği şekilde tecelli etmiş olacak millet camisine, camii ise milletine kavuşacaktır. 

Üstad Necip Fazıl, “Ayasofya’yı artık önüne geçilemez bir sel açacak” diyordu. Vakit gelmiş, geçmektedir. Ümmetin, milletin beklemeye tahammülü kalmamıştır. Ok yaydan artık fırlamalı, müze iptaline ilişkin karar alınarak fethin ve fetih şehitlerinin hukuku, tarihin ve medeniyetin ahdi ortayla konmalıdır. Yapılması gereken milletin sarsılmaz kararlığının ve istikrarlı talebinin gereğini yerine getirmek, hukukun, hakkaniyetin ve adaletin gereğini icra edecek kararı ivedilikle vererek Ayasofya Camii’nin ibadete açılması kararına varmaktır. Devletin 86 yıllık yanlışını düzeltmek, milletin 86 yıllık hasretini bitirmektir. 

Türkiye’nin en büyük emek örgütü Memur-Sen olarak;
Ayasofya Camii konusundaki daimi hassasiyeti güçlü bir şekilde tekrar vurguluyoruz. Medeniyetimizin bu eşsiz kazanımının Fatih’in iradesine ve fetih hukukuna uygun olarak asli hüviyetine kavuşturulmasını istiyoruz. Danıştay’ın da milletin maşeri vicdanına, yüksek iradesine, büyük ittifaka uygun karar vermesi için gereken hukuki gerekçelerin varlığını hem hatırlatıyor ve bir kez daha haykırıyoruz;"

İSTANBUL FETH EDİLMİŞTİR VE AYASOFYA MÜZE DEĞİL CAMİİDİR.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.