DEMİR: ÖĞRETMENLERİN TÜKENEN NESLİN ÖFKESİNİN MAĞDURU OLMASINI İSTEMİYORUZ

Gündem 18.12.2017 - 14:10, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:02 2615+ kez okundu.
 

DEMİR: ÖĞRETMENLERİN TÜKENEN NESLİN ÖFKESİNİN MAĞDURU OLMASINI İSTEMİYORUZ

Özgür Eğitim-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdülgani Demir, yaptığı yazılı açıklamada, Öğretmenlerin okullarda maruz kaldığı, sözlü ve fiziksel şiddetin normalleştiği ülkemizde olayın bu boyutlara varmış olması geleceğe yönelik ürkütücü bir kaygıyı da beraberinde getiriyor. Diyen Demir, şunları söyledi: “İki liseli öğrencinin planlayarak büyük bir soğukkanlılıkla okul müdürünü yani öğretmenlerini yakın mesafeden göğüs bölgesine defalarca ateş etmek suretiyle vahşice öldürmeleri zorunlu eğitim sitemini ve modern okul kavramını acilen masaya yatırmamızı ve tartışmaya açmamızı gerektiriyor. Bunu yapabilir ve sonuç alabilirsek ancak o zaman bu acı hadiseden bir ders çıkarabiliriz.
Eğitim sistemimiz büyük bir açmazın içinde ve bunu sadece sınav sonuçlarına bakarak değil sistemden çıkan insan kalitesini gözlemleyerek de anlayabiliyoruz. Meslek Liselerinde ders işlenemez noktalara gelmiş durumda. Öğretmenler can güvenliği endişesiyle ve öğrencisinden korkarak derslerine girip çıkabiliyorlar. Tamamı ismen Anadolu Lisesine çevrilen diğer düz liselerimizin de Meslek Liselerinden geri kalır yanı yok. Zorunlu eğitimin süresini sürekli uzatıyor, ders saatlerini artırıyoruz. Sabah güneş doğmadan dört duvar arasına soktuğumuz çocuğu hava kararıncaya kadar o mekânda tutuyoruz. 12 yıl boyunca her gün yedi saatten on saate kadar sıralarda kuru tahtanın üzerinde oturmak zorunda bırakıyoruz. Bir çeşit kapatılma mekânı olarak işlev gören okulda, resmi ve gizli müfredatla belirlenmiş kural ve ritüeller ile yapamayacağı şeyler merkeze alınarak hazırlanmış emir ve yasaklarla çocuğu belirli bir kalıba sokma sürecinden geçiriyoruz. İdeal vatandaş üreten bir fabrika gibi düşünülen okulların havasız koridorlarında yaşama sevinci köreltilen, öğrenme şevki öldürülen çocukların not eksenli, sınav kazanma ve başarı odaklı sistemde hayal gücü törpüleniyor. Zorunlu eğitim ve okul bir yandan çocukluk sürecini yapay şekilde uzatarak yetişkinlik dönemini ötelerken diğer yandan da çocukların çocukluk dönemini kabusa çeviren bir misyon görüyor. Eğitim sisteminin; insanla, toplumla, doğayla barışık, özgüvenli, değer üreten, düşünen, eleştiren, sorgulayan şahsiyetler yetiştirmesi beklenir. Eğer kurduğunuz zorunlu sistem 14’ünde veya 16’sında soğukkanlılıkla cinayet işleyebilen katiller üretiyorsa, durup düşünmek ve sorgulamak zorundasınız o sistemi ve verdiği zararları. Ezberciliğin kutsandığı bir eğitim anlayışıyla aynı gömleğin herkese giydirilmeye çalışıldığı; yığınlaşmış, evcilleştirilerek standart hale getirilmiş, tek tipleşmiş bireyler yetiştirmeye yönelik eğitim sistemimiz artık tıkanmış durumda. Yarı açık cezaevi koşullarındaki okullarda koyduğu kurallara gardiyanlık, hiçbir profesyonel inisiyatif hakkı tanımadığı öğretmene de bu kuralların katipliğini yaptırtan sistemin ‘’ürettiği’’ insan tiplemesi artık ‘’error‘’ veriyor. Kapatıldığı binalarda sorun çıkarmamasını sağlamak üzere görevlendirilmiş öğretmenleriyle çocuklar arasında anlamlı bir ilişkinin ortaya çıkması bekleniyor. Ancak isteyen istemeyen, oraya uygun olan olmayan tüm çocukların zorunlu olarak bir araya getirildiği ortamda ortaya çıkan sistem hatasının ilk hedefi her zaman öğretmen oluyor. Sistemden kaynaklı yapısal sorunları görmezden gelerek nitelikli öğretmen yetiştirince tüm sorunların biteceğini düşünen anlayış umutla, mucize gerçekleştirecek ‘’mesihî’’ özelliklere sahip öğretmen arayışına bel bağlamış durumda. Bu bekleyiş esnasında da öğretmenin mesleğe başlama sürecinden maaşına varıncaya kadar bir itibarsızlaştırma ameliyesinden geçirilmesi, nitelikleri ve becerileri sorgulanan pozisyonuyla toplumdaki güvenilirliği sürekli irtifa kaybeden pozisyonda tutulması ihmal edilmiyor. Sistemin tıkanmışlığı, öğretmenin tükenmişliği, öğrencinin mutsuzluğu, sıkılmışlığı ve geleceğe dair umutsuzluğu artık gizlenemez hale gelmiştir. Kitlesel eğitim mevzusunda kodlama, robotik, endüstri 4.0, inovasyon, STEM vs. gibi girişimler esas sorunun kıyısında dolanıp, esas sorunların görünmesini engellemeye yarıyor ve entelektüel tatmin sağlamaktan öte geçmiyor. Sorun sadece ne öğretmende ne sınav sisteminde ne de öğretim tekniklerinde. Sorun modern ve zorunlu eğitim sisteminin özünde, ideolojik-politik bir aygıt olarak konumlanışında ve yasal-yapısal dayanaklarında. Özgür Eğitim-Sen olarak meslektaşımız Ayhan Kökmen’e tekrar Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabr-ı cemil dilerken; değerli öğretmenimizin öğrencileri tarafından katledilmesinin tüm bu acı gerçekleri tartışmaya vesile olmasını arzu ediyoruz. 2012 yılında 8.sınıf öğrencisi tarafından, sınıfında bıçaklanarak öldürülen Rabia Sevilay Durukan örneğinde olduğu gibi olayın üçüncü sayfa haberi olarak geçiştirilmemesini; yetkililer tarafından sorumluluğun televizyon dizilerindeki şiddetin üzerine atılarak savuşturulmamasını diliyoruz.” Diyerek sözlerini sonlandırdı. AHMET AYATA    
Özgür Eğitim-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdülgani Demir, yaptığı yazılı açıklamada, Öğretmenlerin okullarda maruz kaldığı, sözlü ve fiziksel şiddetin normalleştiği ülkemizde olayın bu boyutlara varmış olması geleceğe yönelik ürkütücü bir kaygıyı da beraberinde getiriyor. Diyen Demir, şunları söyledi: “İki liseli öğrencinin planlayarak büyük bir soğukkanlılıkla okul müdürünü yani öğretmenlerini yakın mesafeden göğüs bölgesine defalarca ateş etmek suretiyle vahşice öldürmeleri zorunlu eğitim sitemini ve modern okul kavramını acilen masaya yatırmamızı ve tartışmaya açmamızı gerektiriyor. Bunu yapabilir ve sonuç alabilirsek ancak o zaman bu acı hadiseden bir ders çıkarabiliriz.

Eğitim sistemimiz büyük bir açmazın içinde ve bunu sadece sınav sonuçlarına bakarak değil sistemden çıkan insan kalitesini gözlemleyerek de anlayabiliyoruz. Meslek Liselerinde ders işlenemez noktalara gelmiş durumda. Öğretmenler can güvenliği endişesiyle ve öğrencisinden korkarak derslerine girip çıkabiliyorlar. Tamamı ismen Anadolu Lisesine çevrilen diğer düz liselerimizin de Meslek Liselerinden geri kalır yanı yok.

Zorunlu eğitimin süresini sürekli uzatıyor, ders saatlerini artırıyoruz. Sabah güneş doğmadan dört duvar arasına soktuğumuz çocuğu hava kararıncaya kadar o mekânda tutuyoruz. 12 yıl boyunca her gün yedi saatten on saate kadar sıralarda kuru tahtanın üzerinde oturmak zorunda bırakıyoruz. Bir çeşit kapatılma mekânı olarak işlev gören okulda, resmi ve gizli müfredatla belirlenmiş kural ve ritüeller ile yapamayacağı şeyler merkeze alınarak hazırlanmış emir ve yasaklarla çocuğu belirli bir kalıba sokma sürecinden geçiriyoruz.

İdeal vatandaş üreten bir fabrika gibi düşünülen okulların havasız koridorlarında yaşama sevinci köreltilen, öğrenme şevki öldürülen çocukların not eksenli, sınav kazanma ve başarı odaklı sistemde hayal gücü törpüleniyor. Zorunlu eğitim ve okul bir yandan çocukluk sürecini yapay şekilde uzatarak yetişkinlik dönemini ötelerken diğer yandan da çocukların çocukluk dönemini kabusa çeviren bir misyon görüyor. Eğitim sisteminin; insanla, toplumla, doğayla barışık, özgüvenli, değer üreten, düşünen, eleştiren, sorgulayan şahsiyetler yetiştirmesi beklenir. Eğer kurduğunuz zorunlu sistem 14’ünde veya 16’sında soğukkanlılıkla cinayet işleyebilen katiller üretiyorsa, durup düşünmek ve sorgulamak zorundasınız o sistemi ve verdiği zararları.

Ezberciliğin kutsandığı bir eğitim anlayışıyla aynı gömleğin herkese giydirilmeye çalışıldığı; yığınlaşmış, evcilleştirilerek standart hale getirilmiş, tek tipleşmiş bireyler yetiştirmeye yönelik eğitim sistemimiz artık tıkanmış durumda. Yarı açık cezaevi koşullarındaki okullarda koyduğu kurallara gardiyanlık, hiçbir profesyonel inisiyatif hakkı tanımadığı öğretmene de bu kuralların katipliğini yaptırtan sistemin ‘’ürettiği’’ insan tiplemesi artık ‘’error‘’ veriyor.

Kapatıldığı binalarda sorun çıkarmamasını sağlamak üzere görevlendirilmiş öğretmenleriyle çocuklar arasında anlamlı bir ilişkinin ortaya çıkması bekleniyor. Ancak isteyen istemeyen, oraya uygun olan olmayan tüm çocukların zorunlu olarak bir araya getirildiği ortamda ortaya çıkan sistem hatasının ilk hedefi her zaman öğretmen oluyor.

Sistemden kaynaklı yapısal sorunları görmezden gelerek nitelikli öğretmen yetiştirince tüm sorunların biteceğini düşünen anlayış umutla, mucize gerçekleştirecek ‘’mesihî’’ özelliklere sahip öğretmen arayışına bel bağlamış durumda. Bu bekleyiş esnasında da öğretmenin mesleğe başlama sürecinden maaşına varıncaya kadar bir itibarsızlaştırma ameliyesinden geçirilmesi, nitelikleri ve becerileri sorgulanan pozisyonuyla toplumdaki güvenilirliği sürekli irtifa kaybeden pozisyonda tutulması ihmal edilmiyor.

Sistemin tıkanmışlığı, öğretmenin tükenmişliği, öğrencinin mutsuzluğu, sıkılmışlığı ve geleceğe dair umutsuzluğu artık gizlenemez hale gelmiştir. Kitlesel eğitim mevzusunda kodlama, robotik, endüstri 4.0, inovasyon, STEM vs. gibi girişimler esas sorunun kıyısında dolanıp, esas sorunların görünmesini engellemeye yarıyor ve entelektüel tatmin sağlamaktan öte geçmiyor. Sorun sadece ne öğretmende ne sınav sisteminde ne de öğretim tekniklerinde. Sorun modern ve zorunlu eğitim sisteminin özünde, ideolojik-politik bir aygıt olarak konumlanışında ve yasal-yapısal dayanaklarında.

Özgür Eğitim-Sen olarak meslektaşımız Ayhan Kökmen’e tekrar Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabr-ı cemil dilerken; değerli öğretmenimizin öğrencileri tarafından katledilmesinin tüm bu acı gerçekleri tartışmaya vesile olmasını arzu ediyoruz. 2012 yılında 8.sınıf öğrencisi tarafından, sınıfında bıçaklanarak öldürülen Rabia Sevilay Durukan örneğinde olduğu gibi olayın üçüncü sayfa haberi olarak geçiştirilmemesini; yetkililer tarafından sorumluluğun televizyon dizilerindeki şiddetin üzerine atılarak savuşturulmamasını diliyoruz.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.

AHMET AYATA

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.