DÖNER SERMAYE SİSTEMİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EN TEMEL SORUNUDUR

Gündem 16.07.2020 - 12:48, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:03 2189+ kez okundu.
 

DÖNER SERMAYE SİSTEMİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EN TEMEL SORUNUDUR

Sağlık-Sen Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Abdulkadir YABİR, Sağlık çalışanlarının temel sorunu döner sermaye (ek ödeme) sistemi hususunda açıklama yaptı.
Başkan Yabir açıklamasında; “Sağlık, kamunun vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu hizmetlerin en önemlileri arasında yer almaktadır. “Sosyal devlet” ilkesinin esas alındığı ülkelerde her bir vatandaş, sağlık çalışanları eliyle sunulan hizmetlerden eşit bir şekilde yararlanır. Bu durum, “sosyal bir hukuk devleti” olan ülkemiz için de geçerlidir. Bu manada ülkemiz, çok şükür dünyanın en kapsamlı ve en donanımlı sağlık sistemlerinden birine sahiptir. Pandemi sürecinde bir defa daha test edilen bu sistem, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır. Elbette sistem ne kadar iyi olursa olsun ve ne kadar teknolojik donanıma sahip bulunursa bulunsun; onu işleten, ayakta tutan, memnuniyeti had safhaya yükselten, fedakar sağlık çalışanlarıdır. Bu manada sağlık çalışanları ordumuz, pandemi süreci öncesinde olduğu gibi salgına karşı canları pahasına yürüttükleri amansız mücadelede de bu hakikati tüm çıplaklığıyla ortaya koymuşlardır. Açıkça söylemek gerekirse sağlık sistemimiz, kutsal görevlerini her koşul ve şartta üstün fedakarlıklarla yürüten sağlık çalışanlarımız sayesinde milletimizin sığındığı en güvenli liman olmuştur. Hemşiresinden doktoruna, ambulans şoföründen sağlık teknikerine yüzbinlerce sağlık çalışanının ortak alınteri, bu limanın yegane can suyudur. Bu limanda sağlık hizmetleri o kadar bir ve bütün yürütülmektedir ki işi, unvanı, statüsü ne olursa olsun her bir çalışanın alınteri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır. Bir diğer ifadeyle, sağlık hizmetlerinde sunulan hizmetin, verilen emeğin, dökülen alınterinin tamamı ortaktır ve tüm çalışanlarındır. Sağlık hizmetlerinin külfetinde söz konusu olan bu ortak paylaşım, ne yazık ki dökülen ortak alınteriyle yeşeren nimetin paylaşımında yerini; haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, huzursuzluğa ve umutsuzluğa bırakmaktadır. Tüm bu olumsuzlukların ana kaynağını döner sermaye sistemi oluşturmaktadır. 2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla tüm sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sistemi, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini almıştır. Bu sistem nedeniyle özellikle son 6-7 yıldır, meslek ve unvan bazındaki farklı hak edişler, sağlık çalışanları arasında memnuniyet sınırlarının ötesinde ne yazık ki kargaşaya yol açmıştır. Sistem; gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermemektedir. Vicdanları yaralayan aynı acı durum; iller, hastaneler ve birimler arasındaki sağlık çalışanları için de geçerlidir.  Sorun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya doğru ilerlemektedir. Endişemiz ve aynı zamanda umudumuz, sağlık sistemine dolayısıyla insanımıza zarar verici noktalara ulaşmadan çözüme kavuşmasıdır. Çözüm amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır, olmayacaktır da. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle yürürlüğe konulan uygulama bunun en son örneğidir. Bu yönetmelik değişikliğiyle, kısmi çözüm bir yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır. Şöyle ki yapılan değişiklikle birkaç meslek grubunun lehine adım atılırken, sayıları yüz binleri bulan hekim dışı sağlık çalışanları tam bir hayal kırıklığına uğratılmıştır. Hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir. Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alınteri temelli dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenleme, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacaktır. Bu çerçevede, salgınla mücadele sürecindeki uygulamalara baktığımızda da ne yazık ki benzer olumsuzlukları görüyoruz. Bakanlık,  sürecin en başında, performansa bakmaksızın belirlemiş olduğu usul ve esaslar çerçevesinde; Pandemiyle mücadelede direk yer alan hekimler için tavandan, Diğer hekimler için ise kadro ve ünvanlarına göre tavanın 45 ile 75 aralığında, Hekim dışı sağlık çalışanları için ise tavandan ek ödeme verileceği yönünde karar aldı.  Ancak perfomansa dayalı ek ödeme sisteminin adil ve hakkaniyetli olmadığı, mevcut sorunları çözücü özelliğinin kalmadığı, ihtiyaçları karşılamadığı gibi nedenlerle, zorlu salgın günlerinde sağlık çalışanlarında ciddi huzursuzluklara yol açmıştır.  Daha vahimi, salgın süresince, hakkaniyetli olmasa da tüm sağlık çalışanlarının yararlanacağı açıklanan ek ödeme desteği, alınan yeni bir kararla, salgınla mücadele eden sağlık çalışanları ile sınırlandırıldı. Üç aylık dönemi kapsayan ek ödeme desteği uygulamasında da süre uzatımına dair yeni bir karar olmadığı için 15 Temmuz itibarıyla sona gelinmiştir. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir. Neticede, sağlık çalışanlarının salgınla mücadelesi devam etmektedir. Sağlık çalışanları, hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip ek ödeme desteğinin her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmesini beklerken, 15 Temmuz itibarıyla uygulama sona ermiştir. Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir; palyatif adımlar, sorun ve memnuniyetsizlik üretmeye devam etmektedir. Sistemi; çalışanların bir kesimini maksimum düzeyde memnun ederken, bir diğer kesimini daha az memnun ederek veyahut memnuniyetlerini sıfırlayarak sağlıklı bir şekilde sürdürmek mümkün değildir. Neticede her bir sağlık çalışanı aynı işi yapmasa da aynı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve risklere karşı aynı göğsü geriyor. Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs – risk - tehdit cephede – sahada ayrım yapmıyor. Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir. Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir. İnsan hayatını, insan sıhhatini konu olan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez. Kamu hizmetlerinde çözüm yerine sorun üreten bir sistem, sadece çalışanları değil, herkesi sorunun bir parçası haline dönüştürür ve belli bir aşamadan sonra herkese zarar verir. Sağlık sistemini tehdit eden döner sermaye sistemi, maalesef hızla bu yönde ilerliyor. Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu yöndeki çağrımızı bir defa daha tekrarlıyoruz. Hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması mümkündür ve bunu her platformda muhataplarımızla paylaştık. Yol yakınken, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir.  Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanlarının yüzü gülerse, Türkiye güler.” Dedi.            
Sağlık-Sen Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Abdulkadir YABİR, Sağlık çalışanlarının temel sorunu döner sermaye (ek ödeme) sistemi hususunda açıklama yaptı.

Başkan Yabir açıklamasında; “Sağlık, kamunun vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu hizmetlerin en önemlileri arasında yer almaktadır.

“Sosyal devlet” ilkesinin esas alındığı ülkelerde her bir vatandaş, sağlık çalışanları eliyle sunulan hizmetlerden eşit bir şekilde yararlanır.

Bu durum, “sosyal bir hukuk devleti” olan ülkemiz için de geçerlidir.

Bu manada ülkemiz, çok şükür dünyanın en kapsamlı ve en donanımlı sağlık sistemlerinden birine sahiptir.

Pandemi sürecinde bir defa daha test edilen bu sistem, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır.

Elbette sistem ne kadar iyi olursa olsun ve ne kadar teknolojik donanıma sahip bulunursa bulunsun; onu işleten, ayakta tutan, memnuniyeti had safhaya yükselten, fedakar sağlık çalışanlarıdır.

Bu manada sağlık çalışanları ordumuz, pandemi süreci öncesinde olduğu gibi salgına karşı canları pahasına yürüttükleri amansız mücadelede de bu hakikati tüm çıplaklığıyla ortaya koymuşlardır.

Açıkça söylemek gerekirse sağlık sistemimiz, kutsal görevlerini her koşul ve şartta üstün fedakarlıklarla yürüten sağlık çalışanlarımız sayesinde milletimizin sığındığı en güvenli liman olmuştur.

Hemşiresinden doktoruna, ambulans şoföründen sağlık teknikerine yüzbinlerce sağlık çalışanının ortak alınteri, bu limanın yegane can suyudur.

Bu limanda sağlık hizmetleri o kadar bir ve bütün yürütülmektedir ki işi, unvanı, statüsü ne olursa olsun her bir çalışanın alınteri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır.

Bir diğer ifadeyle, sağlık hizmetlerinde sunulan hizmetin, verilen emeğin, dökülen alınterinin tamamı ortaktır ve tüm çalışanlarındır.

Sağlık hizmetlerinin külfetinde söz konusu olan bu ortak paylaşım, ne yazık ki dökülen ortak alınteriyle yeşeren nimetin paylaşımında yerini; haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, huzursuzluğa ve umutsuzluğa bırakmaktadır.

Tüm bu olumsuzlukların ana kaynağını döner sermaye sistemi oluşturmaktadır.

2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla tüm sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sistemi, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini almıştır.

Bu sistem nedeniyle özellikle son 6-7 yıldır, meslek ve unvan bazındaki farklı hak edişler, sağlık çalışanları arasında memnuniyet sınırlarının ötesinde ne yazık ki kargaşaya yol açmıştır.

Sistem; gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermemektedir.

Vicdanları yaralayan aynı acı durum; iller, hastaneler ve birimler arasındaki sağlık çalışanları için de geçerlidir. 

Sorun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya doğru ilerlemektedir.

Endişemiz ve aynı zamanda umudumuz, sağlık sistemine dolayısıyla insanımıza zarar verici noktalara ulaşmadan çözüme kavuşmasıdır.

Çözüm amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır, olmayacaktır da. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle yürürlüğe konulan uygulama bunun en son örneğidir. Bu yönetmelik değişikliğiyle, kısmi çözüm bir yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır.

Şöyle ki yapılan değişiklikle birkaç meslek grubunun lehine adım atılırken, sayıları yüz binleri bulan hekim dışı sağlık çalışanları tam bir hayal kırıklığına uğratılmıştır.

Hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir.

Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alınteri temelli dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenleme, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacaktır.

Bu çerçevede, salgınla mücadele sürecindeki uygulamalara baktığımızda da ne yazık ki benzer olumsuzlukları görüyoruz.

Bakanlık,  sürecin en başında, performansa bakmaksızın belirlemiş olduğu usul ve esaslar çerçevesinde;

Pandemiyle mücadelede direk yer alan hekimler için tavandan,

Diğer hekimler için ise kadro ve ünvanlarına göre tavanın 45 ile 75 aralığında,

Hekim dışı sağlık çalışanları için ise tavandan ek ödeme verileceği yönünde karar aldı. 

Ancak perfomansa dayalı ek ödeme sisteminin adil ve hakkaniyetli olmadığı, mevcut sorunları çözücü özelliğinin kalmadığı, ihtiyaçları karşılamadığı gibi nedenlerle, zorlu salgın günlerinde sağlık çalışanlarında ciddi huzursuzluklara yol açmıştır. 

Daha vahimi, salgın süresince, hakkaniyetli olmasa da tüm sağlık çalışanlarının yararlanacağı açıklanan ek ödeme desteği, alınan yeni bir kararla, salgınla mücadele eden sağlık çalışanları ile sınırlandırıldı.

Üç aylık dönemi kapsayan ek ödeme desteği uygulamasında da süre uzatımına dair yeni bir karar olmadığı için 15 Temmuz itibarıyla sona gelinmiştir. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir.

Neticede, sağlık çalışanlarının salgınla mücadelesi devam etmektedir. Sağlık çalışanları, hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip ek ödeme desteğinin her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmesini beklerken, 15 Temmuz itibarıyla uygulama sona ermiştir.

Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir; palyatif adımlar, sorun ve memnuniyetsizlik üretmeye devam etmektedir.

Sistemi; çalışanların bir kesimini maksimum düzeyde memnun ederken, bir diğer kesimini daha az memnun ederek veyahut memnuniyetlerini sıfırlayarak sağlıklı bir şekilde sürdürmek mümkün değildir.

Neticede her bir sağlık çalışanı aynı işi yapmasa da aynı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve risklere karşı aynı göğsü geriyor.

Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs – risk - tehdit cephede – sahada ayrım yapmıyor.

Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir.

Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir.

İnsan hayatını, insan sıhhatini konu olan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez.

Kamu hizmetlerinde çözüm yerine sorun üreten bir sistem, sadece çalışanları değil, herkesi sorunun bir parçası haline dönüştürür ve belli bir aşamadan sonra herkese zarar verir.

Sağlık sistemini tehdit eden döner sermaye sistemi, maalesef hızla bu yönde ilerliyor.

Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu yöndeki çağrımızı bir defa daha tekrarlıyoruz.

Hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması mümkündür ve bunu her platformda muhataplarımızla paylaştık.

Yol yakınken, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir.

 Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanlarının yüzü gülerse, Türkiye güler.” Dedi.

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.