Filistin davasının kalbi: Kudüs

Dünya (AA) - Anadolu Ajansı | 14.12.2017 - 12:48, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:02 1264+ kez okundu.
 

Filistin davasının kalbi: Kudüs

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın "Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir" açıklamasının ardından gözler bir kez daha bu kutsal şehre çevrildi.
Müslümanların ilk kıblesi ve Hazreti Muhammed'in miraç yolculuğuna çıktığı yer olan Mescid-i Aksa ile Hristiyan ve Yahudilerin en kutsal mekanlarına ev sahipliği yapan Kudüs, 1917'de Osmanlı egemenliğinden çıktığından beri sıkıntılı günler yaşıyor. Doğu Kudüs'ü 1967'de işgal eden İsrail ise yarım asırdır burayı Yahudileştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Etrafı surlarla çevrili kadim şehir ile Mescid-i Aksa'nın yanı sıra Hristiyan ve Yahudilerin en kutsal mekanları da Doğu Kudüs'te bulunuyor. Bu nedenle Doğu Kudüs, Filistin davasının kalbi niteliğinde. İsrail ise 1980'de aldığı bir kararla doğusuyla batısıyla Kudüs'ü "İsrail'in birleşik başkenti" ilan etti. Trump'ın kararıyla ABD bunu ilk tanıyan ülke oldu. İstanbul'da dün toplanan İİT ise "Doğu Kudüs, Filistin'in başkentidir" açıklamasında bulunarak tüm dünyaya burayı Filistin devletinin başkenti olarak tanıma çağrısında bulundu. Doğu Kudüs'teki İsrail işgalinin tarihçesi şöyle Doğu Kudüs'ün statüsü Filistin-İsrail meselesinin çözümünün önünde duran en büyük engellerden biri. Birleşmiş Milletler'in (BM) tarihi Filistin topraklarını Yahudiler ve Araplar arasında pay etmek üzere yayımladığı 1947 tarihli planda, Kudüs'ün özel bir statüye tabi tutularak uluslararası toplumun kontrolüne verilmesi öngörülüyordu. Kudüs'e verilen bu özel statünün sebebi üç semavi din için de kutsal şehir olmasından kaynaklanıyordu. Siyonist güçler, 1948'deki savaşta Kudüs'ün batısını ele geçirdi. Ürdün'ün kontrolünde olan surlarla çevrili Doğu Kudüs'ü de 1967'de ele geçiren İsrail, uluslararası hukuku ihlal ederek şehirde İsrail yasalarının geçerli olduğunu ilan etti. İsrail, bu şekilde Doğu Kudüs'ü de fiilen ilhak etmiş oldu. İsrail meclisi 1980'de kabul ettiği bir yasayla Kudüs'ü doğusuyla batısıyla İsrail'in "birleşik başkenti" ilan etti. Böylece Doğu Kudüs'ün ilhakı resmiyet kazanmış oldu. Buna karşılık BM Güvenlik Konseyi (BMGK) 1980'de İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini geçersiz sayan 478 sayılı kararı kabul etti. ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ü işgal altında sayıyor. Öte yandan geçen haftaya kadar hiçbir ülke Doğu veya Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıyordu. Ta ki Trump'ın "Kudüs İsrail'in başkentidir" yönündeki kararına kadar. ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği yönündeki uyarıları göz ardı etti. İsrail'i tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Trump'ın kararına göre ABD, Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacak. İsrail'in Doğu Kudüs'ü yasa dışı şekilde ilhak etmesi, uluslararası hukuktaki "işgalci güç, işgal ettiği topraklar üzerinde hakimiyet hakkına sahip değildir" ilkesinin ihlali anlamına geliyor. Doğu Kudüs Filistin'den koparıldı Öte yandan kadim Kudüs belki de artık tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız ve tenha. Çünkü Batı Şeria'da yaşayan 3 milyona yakın Filistinli, İsrail'in etraflarına ördüğü duvardan dolayı Kudüs'e giremiyor. Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon Filistinlinin de Kudüs'e girişi yasak. Vatanlarından sürülerek dünyaya dağılan 5 milyon civarındaki Filistinli mülteci de en büyük rüyası olan Kudüs'e dönme imkanından yoksun. Bugün İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinli sayısı sadece 300 binin biraz üzerinde. Onlar da ev yıkımlarından tutuklamalara dek pek çok tehdit ve zorluklarla karşı karşıya. Trump'ın kararı ise şehirdeki halkın htiği öfke ve hayal kırıklığını daha da artırmış durumda. İhtiyarların dilinden Kudüs'ün yakın tarihi Eğer şehirde biraz yaşarsanız, İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği tarih olan 1967'yi hatırlayan ihtiyarlardan, "Kudüs'e eskiden Gazzelisi çilek getirir satardı, El Halillisi üzüm, Tulkermlisi portakal getirirdi. Kudüs tüm Filistinlilerin buluşma noktasıydı. Özellikle cuma günleri surlarla çevrili bu kadim şehrin ana giriş kapılarından olan Şam Kapısı'nda ülkenin her yerinden gelen insanlara rastlayabilirdiniz. Şimdi ise burada kalabilenler bile Şam Kapısı'nda toplanmaktan çekinir oldu. Dükkanlar bile daha hava kararmadan kepenk indiriyor. İşgalci askerler her köşede ellerinde tetikte bekliyor." şeklindeki serzenişleri sürekli duyarsınız. Bu cümleler aslında Kudüs'ün içinde bulunduğu durumu gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hiçbir ülkenin vatandaşı değiller İsrail'in Doğu Kudüs'ü fiilen ilhak etmesine rağmen burada yaşayan Filistinliler İsrail vatandaşı sayılmıyor ve vatandaşlık haklarından yararlanamıyor. Doğu Kudüs'te yaşayan 300 binin biraz üzerinde Filistinli, İsrail makamlarının verdiği "Kudüs Kimlik Kartı" ile şehirde sürekli ikamet etme iznine sahip bulunuyor. Söz konusu Filistinliler aynı zamanda Ürdün pasaportuna da sahipler ancak bu pasaportlarda da vatandaşlık numarası bulunmuyor. Bu nedenle tam olarak Ürdün vatandaşı da sayılmayan Doğu Kudüslü Filistinlilerin Ürdün'de çalışma ve devlet hizmetlerinden yararlanma hakkı da yok. Bir nevi arafta kalan Doğu Kudüs'teki yüz binlerce Filistinli, ne İsrail ne Ürdün ne de Filistin vatandaşlığına sahip oldukları için "devletsiz" yaşıyor. 14 bin Filistinli Doğu Kudüs'ten sürüldü İsrail vatandaşlığı bulunmayan ancak İsrail makamlarının verdiği "Kudüs Kimlik Kartı" ile şehirde sürekli ikamet izni olan Filistinlilerin, bu hakları da çeşitli bahanelerle ellerinden alınabiliyor. Bu nedenle Doğu Kudüs'teki 300 binin üzerindeki Filistinli her an doğdukları şehirden sürülme korkusuyla yaşıyor. Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin burada yaşamaya devam edebilmeleri için İsrail'in belirlediği bir dizi talebi yerine getirmesi gerekiyor. İster yabancı bir ülke, ister Batı Şeria olsun belli bir süre Doğu Kudüs'ün dışında yaşayan Filistinlilerin ikamet izinleri iptal edilerek şehre dönme hakları ellerinden alınıyor. Doğu Kudüs'te ev yapmalarına izin verilmeyen Filistinliler, bu şekilde şehrin dışına çıkmaya zorlanırken, Kudüs dışında ikamet ettikleri tespit edilenlerin de bir daha şehre dönmeleri yasaklanıyor. Aile üyelerinden birinin İsrail'in "terör" olarak nitelediği saldırılara karışması da tüm ailenin Kudüs'ten sürülme sebebi sayılıyor. İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem'in yayımladığı verilere göre, İsrail 1967'den bu yana 14 bin Filistinlinin ikamet iznini iptal ederek Doğu Kudüs dışına sürdü. Buna karşılık İsrail, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Yahudileri İsrail'e gelerek Doğu Kudüs dahil istedikleri yere yerleşmeleri ve vatandaşlık almaları için teşvik ediyor. 200 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor Doğu Kudüs'teki nüfus yapısını Yahudiler lehine değiştirmeye çalışan İsrail yönetimi, uluslararası hukuka aykırı olarak burada 10 Yahudi yerleşim birimi inşa ettti. Yahudi olmayanların ikamet etmesinin yasak olduğu bu yasa dışı yerleşim birimlerinde 200 binin üzerinde kişi yaşıyor. İsrail bu yerleşimlere sürekli ek konut ekleyerek şehirdeki Yahudi nüfusunu arttırmaya çalışıyor. Doğu Kudüs'teki mevcut Yahudi yerleşim yerlerine son bir yılda on binlerce yeni konut eklenmesi kararlaştırıldı. İsrail'in bu yerleşim birimlerine eklediği her bir konut, demografik yapının Yahudiler lehine değişmesi anlamına geliyor. BM kararlarını hiçe sayıyor Uluslararası hukuka göre, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da inşa ettiği Yahudi yerleşim yerleri yasa dışı sayılıyor. İsrail ise dünyadan gelen tepkileri dikkate almayarak işgal ve genişleme politikalarına devam ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde 23 Aralık 2016 tarihinde aldığı bir kararla, İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep etmişti. BMGK'nın bu kararı da İsrail'e geri adım attıramadı. Filistinlilerin ev yapması engelleniyor İsrail makamları bir yandan Yahudi yerleşim yerlerini genişletirken diğer taraftan da şehirdeki yerleşik Filistinli nüfusun yeni konut inşa etmesinin önüne engeller çıkarıyor. Bir Filistinlinin İsrailli belediyeden ev yapmak için izin almasının neredeyse imkansız olduğu şehirde, Filistinlilere ait 20 bin ev "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle İsrail güçlerince yıkılma tehlikesi altında bulunuyor. Belediye ekipleri zaman zaman bu evleri yıkıyor ve yıkım masraflarını da Filistinlilere ödetiyor.
ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın "Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir" açıklamasının ardından gözler bir kez daha bu kutsal şehre çevrildi.

Müslümanların ilk kıblesi ve Hazreti Muhammed'in miraç yolculuğuna çıktığı yer olan Mescid-i Aksa ile Hristiyan ve Yahudilerin en kutsal mekanlarına ev sahipliği yapan Kudüs, 1917'de Osmanlı egemenliğinden çıktığından beri sıkıntılı günler yaşıyor.

Doğu Kudüs'ü 1967'de işgal eden İsrail ise yarım asırdır burayı Yahudileştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Etrafı surlarla çevrili kadim şehir ile Mescid-i Aksa'nın yanı sıra Hristiyan ve Yahudilerin en kutsal mekanları da Doğu Kudüs'te bulunuyor.

Bu nedenle Doğu Kudüs, Filistin davasının kalbi niteliğinde. İsrail ise 1980'de aldığı bir kararla doğusuyla batısıyla Kudüs'ü "İsrail'in birleşik başkenti" ilan etti.

Trump'ın kararıyla ABD bunu ilk tanıyan ülke oldu. İstanbul'da dün toplanan İİT ise "Doğu Kudüs, Filistin'in başkentidir" açıklamasında bulunarak tüm dünyaya burayı Filistin devletinin başkenti olarak tanıma çağrısında bulundu.

Doğu Kudüs'teki İsrail işgalinin tarihçesi şöyle

Doğu Kudüs'ün statüsü Filistin-İsrail meselesinin çözümünün önünde duran en büyük engellerden biri. Birleşmiş Milletler'in (BM) tarihi Filistin topraklarını Yahudiler ve Araplar arasında pay etmek üzere yayımladığı 1947 tarihli planda, Kudüs'ün özel bir statüye tabi tutularak uluslararası toplumun kontrolüne verilmesi öngörülüyordu.

Kudüs'e verilen bu özel statünün sebebi üç semavi din için de kutsal şehir olmasından kaynaklanıyordu.

Siyonist güçler, 1948'deki savaşta Kudüs'ün batısını ele geçirdi. Ürdün'ün kontrolünde olan surlarla çevrili Doğu Kudüs'ü de 1967'de ele geçiren İsrail, uluslararası hukuku ihlal ederek şehirde İsrail yasalarının geçerli olduğunu ilan etti. İsrail, bu şekilde Doğu Kudüs'ü de fiilen ilhak etmiş oldu.

İsrail meclisi 1980'de kabul ettiği bir yasayla Kudüs'ü doğusuyla batısıyla İsrail'in "birleşik başkenti" ilan etti. Böylece Doğu Kudüs'ün ilhakı resmiyet kazanmış oldu.

Buna karşılık BM Güvenlik Konseyi (BMGK) 1980'de İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini geçersiz sayan 478 sayılı kararı kabul etti.

ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ü işgal altında sayıyor.

Öte yandan geçen haftaya kadar hiçbir ülke Doğu veya Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıyordu. Ta ki Trump'ın "Kudüs İsrail'in başkentidir" yönündeki kararına kadar.

ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği yönündeki uyarıları göz ardı etti.

İsrail'i tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Trump'ın kararına göre ABD, Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacak.

İsrail'in Doğu Kudüs'ü yasa dışı şekilde ilhak etmesi, uluslararası hukuktaki "işgalci güç, işgal ettiği topraklar üzerinde hakimiyet hakkına sahip değildir" ilkesinin ihlali anlamına geliyor.

Doğu Kudüs Filistin'den koparıldı

Öte yandan kadim Kudüs belki de artık tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız ve tenha.

Çünkü Batı Şeria'da yaşayan 3 milyona yakın Filistinli, İsrail'in etraflarına ördüğü duvardan dolayı Kudüs'e giremiyor. Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon Filistinlinin de Kudüs'e girişi yasak.

Vatanlarından sürülerek dünyaya dağılan 5 milyon civarındaki Filistinli mülteci de en büyük rüyası olan Kudüs'e dönme imkanından yoksun.

Bugün İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinli sayısı sadece 300 binin biraz üzerinde. Onlar da ev yıkımlarından tutuklamalara dek pek çok tehdit ve zorluklarla karşı karşıya. Trump'ın kararı ise şehirdeki halkın htiği öfke ve hayal kırıklığını daha da artırmış durumda.

İhtiyarların dilinden Kudüs'ün yakın tarihi

Eğer şehirde biraz yaşarsanız, İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği tarih olan 1967'yi hatırlayan ihtiyarlardan, "Kudüs'e eskiden Gazzelisi çilek getirir satardı, El Halillisi üzüm, Tulkermlisi portakal getirirdi. Kudüs tüm Filistinlilerin buluşma noktasıydı. Özellikle cuma günleri surlarla çevrili bu kadim şehrin ana giriş kapılarından olan Şam Kapısı'nda ülkenin her yerinden gelen insanlara rastlayabilirdiniz. Şimdi ise burada kalabilenler bile Şam Kapısı'nda toplanmaktan çekinir oldu. Dükkanlar bile daha hava kararmadan kepenk indiriyor. İşgalci askerler her köşede ellerinde tetikte bekliyor." şeklindeki serzenişleri sürekli duyarsınız.

Bu cümleler aslında Kudüs'ün içinde bulunduğu durumu gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Hiçbir ülkenin vatandaşı değiller

İsrail'in Doğu Kudüs'ü fiilen ilhak etmesine rağmen burada yaşayan Filistinliler İsrail vatandaşı sayılmıyor ve vatandaşlık haklarından yararlanamıyor. Doğu Kudüs'te yaşayan 300 binin biraz üzerinde Filistinli, İsrail makamlarının verdiği "Kudüs Kimlik Kartı" ile şehirde sürekli ikamet etme iznine sahip bulunuyor.

Söz konusu Filistinliler aynı zamanda Ürdün pasaportuna da sahipler ancak bu pasaportlarda da vatandaşlık numarası bulunmuyor. Bu nedenle tam olarak Ürdün vatandaşı da sayılmayan Doğu Kudüslü Filistinlilerin Ürdün'de çalışma ve devlet hizmetlerinden yararlanma hakkı da yok.

Bir nevi arafta kalan Doğu Kudüs'teki yüz binlerce Filistinli, ne İsrail ne Ürdün ne de Filistin vatandaşlığına sahip oldukları için "devletsiz" yaşıyor.

14 bin Filistinli Doğu Kudüs'ten sürüldü

İsrail vatandaşlığı bulunmayan ancak İsrail makamlarının verdiği "Kudüs Kimlik Kartı" ile şehirde sürekli ikamet izni olan Filistinlilerin, bu hakları da çeşitli bahanelerle ellerinden alınabiliyor. Bu nedenle Doğu Kudüs'teki 300 binin üzerindeki Filistinli her an doğdukları şehirden sürülme korkusuyla yaşıyor.

Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin burada yaşamaya devam edebilmeleri için İsrail'in belirlediği bir dizi talebi yerine getirmesi gerekiyor. İster yabancı bir ülke, ister Batı Şeria olsun belli bir süre Doğu Kudüs'ün dışında yaşayan Filistinlilerin ikamet izinleri iptal edilerek şehre dönme hakları ellerinden alınıyor.

Doğu Kudüs'te ev yapmalarına izin verilmeyen Filistinliler, bu şekilde şehrin dışına çıkmaya zorlanırken, Kudüs dışında ikamet ettikleri tespit edilenlerin de bir daha şehre dönmeleri yasaklanıyor. Aile üyelerinden birinin İsrail'in "terör" olarak nitelediği saldırılara karışması da tüm ailenin Kudüs'ten sürülme sebebi sayılıyor.

İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem'in yayımladığı verilere göre, İsrail 1967'den bu yana 14 bin Filistinlinin ikamet iznini iptal ederek Doğu Kudüs dışına sürdü.

Buna karşılık İsrail, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Yahudileri İsrail'e gelerek Doğu Kudüs dahil istedikleri yere yerleşmeleri ve vatandaşlık almaları için teşvik ediyor.

200 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor

Doğu Kudüs'teki nüfus yapısını Yahudiler lehine değiştirmeye çalışan İsrail yönetimi, uluslararası hukuka aykırı olarak burada 10 Yahudi yerleşim birimi inşa ettti.

Yahudi olmayanların ikamet etmesinin yasak olduğu bu yasa dışı yerleşim birimlerinde 200 binin üzerinde kişi yaşıyor.

İsrail bu yerleşimlere sürekli ek konut ekleyerek şehirdeki Yahudi nüfusunu arttırmaya çalışıyor.

Doğu Kudüs'teki mevcut Yahudi yerleşim yerlerine son bir yılda on binlerce yeni konut eklenmesi kararlaştırıldı. İsrail'in bu yerleşim birimlerine eklediği her bir konut, demografik yapının Yahudiler lehine değişmesi anlamına geliyor.

BM kararlarını hiçe sayıyor

Uluslararası hukuka göre, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da inşa ettiği Yahudi yerleşim yerleri yasa dışı sayılıyor. İsrail ise dünyadan gelen tepkileri dikkate almayarak işgal ve genişleme politikalarına devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde 23 Aralık 2016 tarihinde aldığı bir kararla, İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep etmişti.

BMGK'nın bu kararı da İsrail'e geri adım attıramadı.

Filistinlilerin ev yapması engelleniyor

İsrail makamları bir yandan Yahudi yerleşim yerlerini genişletirken diğer taraftan da şehirdeki yerleşik Filistinli nüfusun yeni konut inşa etmesinin önüne engeller çıkarıyor.

Bir Filistinlinin İsrailli belediyeden ev yapmak için izin almasının neredeyse imkansız olduğu şehirde, Filistinlilere ait 20 bin ev "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle İsrail güçlerince yıkılma tehlikesi altında bulunuyor. Belediye ekipleri zaman zaman bu evleri yıkıyor ve yıkım masraflarını da Filistinlilere ödetiyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.