Tarımda gelin-kayınvalide dayanışması

Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden Şanlıurfa'da, Tarım ve Orman Bakanlığının sağladığı desteklerden yararlanan çiftçi Huri Aşan ve gelini, kendi işlerinin patronu oldu.

Türkiye'de her sektörde girişimcilikleri ve başarılarıyla takdir toplayan kadınlar, Tarım ve Orman Bakanlığının sağladığı destekler sayesinde tarımda da önemli işlere imza atıyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile özellikle tarım sektöründe büyük bir ivme yakalayan Şanlıurfa'da da kadınlar, sağlanan destekler sayesinde kendi işlerinin patronu olmanın mutluluğunu yaşıyor. Merkez Haliliye ilçesine bağlı kırsal Kısas Mahallesi'nde pamuk ve mısır üreticiliği yapan 57 yaşındaki Huri Aşan, gelini Rabia ile el ele vererek ipek böceği ve tavuk yetiştiriciliğine de başladı. Aynı evde huzur içinde yaşayan ve dayanışma sayesinde kendi çiftliklerinin başına geçen gelin-kayınvalide, sabah erken saatlerde başladıkları işlerini gün boyunca sırt sırta vererek yapıyor. Çevrelerine de örnek olan Huri ve Rabi Aşan, aynı zamanda evdeki günlük işlerde de yardımlaşıyor. "İşimizi çok seviyoruz" Güzel sesiyle de dikkati çeken ve tarlada çalışırken türkü söylemeyi ihmal etmeyen Huri Aşan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır çiftçilik yaptığını ve sulama imkanları olmadığı için kuru tarımla arpa, mercimek gibi ürünler yetiştirdiklerini söyledi. Küçüklüğünden itibaren bu işin içinde olmasına rağmen istedikleri verimi alamadıklarını ancak bilinçlendikten sonra işlerinin yoluna girdiğini anlatan Aşan, şunları kaydetti: "Doğdum doğalı bu işin içindeyim. Su olmadığı için önceden bir yıl tarlayı eker bir yıl nadasa bırakırdık ama su geldikten sonra her yıl pamuk ekmeye başladık. İkinci ürün olarak da mısır ekiyoruz. Bu sayede gelirimiz arttı. İki çocuğum var, ikisi de çiftçi oldu. Allah razı olsun Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün desteğiyle ipek böceği işine de girdik, gelinim ise Genç Çiftçi Projesi kapsamında tavuk aldı. Gelinimle birlikte hem tarlayla hem ipek böceğiyle hem de tavuklarla ilgileniyoruz. Kendi işimizle uğraşıyoruz, ekmeğimizi buradan çıkarıyoruz, mutluyuz. Gelinimi çok seviyorum, aynı evde yaşıyoruz. Ben onu gelinim olarak değil, kızım olarak görüyorum. O da beni annesi olarak seviyor, çok şükür. Gelinim de ben de işimizi çok seviyoruz ve en güzel şekilde yapmaya çalışıyoruz." Kenti bırakıp, köye gelin geldi Üç yıl önce kent merkezinden köye gelin gelen Rabia Aşan ise kırsaldaki hayatı pek bilmediğinden başlarda çok zorlandığını ama kayınvalidesi ve eşinin desteğiyle zorluğun üstesinden gelmeyi başardığını dile getirdi. Genç Çiftçi Projesi sayesinde 500 tavuk sahibi olduğunu ve işini sevdiğini vurgulayan Aşan, şöyle konuştu: "Kaynanamla aynı evde yaşıyoruz, hem evdeki işleri hem de tarla ve hayvanların işlerini birlikte yapıyoruz. Kaynanam bana annem gibi davranıyor, birçok şeyi ondan öğrendim. Ben kentte doğup büyüdüm, liseyi bitirdim, köy hayatını ve çiftçiliği bilmiyordum. Ama burada her şeye alıştım, ekmek yapmayı, hayvanlara bakmayı, tarla işlerini kaynanamdan öğrendim. Burada önce yüz tavukla işe başladım sonra Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden hibe çıktı, şimdi 500 tavuğum var. Yeni başladık, inşallah kısa sürede bunların meyvesini alırız."