3 bin 800 yıllık mühür kentin ticari hayatına ışık tutuyor
Kuzey Suriye kökenli mührün üzerinde, aşk ve bereket tanrıçası İştar ile hava tanrısının seremonisi yer alıyor.
Adana Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Başkanlığınca, Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İrfan Tuğcu'nun danışmanlığında yürütülen kazılar, 8 arkeolog, 1 restoratör ve 16 işçiyle devam ediyor.
Hitit yazılı kaynaklarında bahsedilen, Kilikya bölgesinin en önemli kentlerinden "Uru Adaniya" ile aynı yerde bulunduğu düşünülen höyükte, bu sezon kazılarında bulunan günümüzden 3 bin 800 yıl öncesine ait mühür, kentin tarihteki ticari hayatıyla ilgili de bilgiler veriyor.
Adana Müze Müdürü Nalan Çopuroğlu Yastı, AA muhabirine, höyükte 2013'den bu yana devam eden sezon kazılarında toplam 21 açmada çalışma yapıldığını söyledi.
Erken Tunç Çağı'ndan günümüze kadar yerleşim yeri olan bölgedeki kazıların bu yıl 12 açmada devam ettiğini anlatan Yastı, kazılarla kentin geçmişteki siyasi, ekonomik ve kültürel yapısına ışık tutacak eserleri gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.
Yastı, bu sezon kazılarında yüzeyden yaklaşık 1,5 metre derinlikte bölgenin geçmişteki ticari ilişkilerine ait bilgilere ulaşılacağı kuzey Suriye kökenli silindir bir mühür bulduklarını dile getirdi.
"Dönemin ticaretine ışık tutuyor"Mührün, dönemin uluslararası ticarette bölgenin önemini yansıttığını belirten Yastı, şöyle devam etti:
"Çok güzel betimlemeler var ve çok sağlam çıkan bir silindir mühür. Üzerinde tanrıça İştar ve hava tanrısının birlikte bir töreni veya seremonisinden bahsedebiliriz. Mühür üzerine, ona tapınım gösteren birkaç kişiyi birlikte işlemişler. Bu aslında çok önemli bir eser. Kontekst içerisine karışmış yani tahminimize göre daha sonraki tahribatlarla alttan yukarı doğru çıkmış bir eser. Tepebağ'da bu mührün bulunmasından, milattan önce 1800'lü yıllarda Anadolu ve Suriye arasında çok önemli ticari bir ağın bulunduğunu ve bu ticaret yolunda Adana'nın çok önemli bir istasyon olduğunu anlıyoruz. Adana'nın Milattan Önce 1800'lü yıllarda önemli bir ticaret merkezi ya da devletler arası ticari ilişkilerde çok önemli bir merkez olduğunu gösteriyor."
Yastı, kent merkezinde yer alan höyükteki kazıların devam ettiğini ve alt tabakalarda da önemli eserlere ulaşmayı beklediklerini söyledi.
Bu sezon kazıların yıl sonuna kadar devam edeceğini dile getiren Yastı, höyükteki kazılardan çıkan eserlerin Adana Müzesi'nde özel bir bölümde sergilendiğini kaydetti.