Adnan Menderes'in son günlerini geçirdiği Demokrasi ve Özgürlükler Adası geçmişin izleri taşıyor

Uzun yıllar boyunca kaderine terk edildikten sonra "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak yeniden hayat bulan Yassıda, bugüne kadar yaklaşık 40 bin ziyaretçiyi ağırladı.

Gemi adaya ilk yanaştığında, Adnan Menderes'in akşam vakti askerlerin eşliğinde merdivenlerden çıktığı tarihi videodaki geçit, ziyaretçilerin karşısına çıkıyor.

Ziyaretçilerini tarihi bir yolcuğa çıkaran ada, 27 Mayıs 1960 darbesinin acımasız yüzünü yansıtırken, en çok ilgiyi Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın yargılamasının yapıldığı salon ile Menderes’in kaldığı koğuş görüyor.

Adada, Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi’nin ikinci katındaki hapishane odasının camları tıpkı o günlerdeki gibi tahtalarla kapalı ve tahtaların aralarından içeri ışık sızıyor.

Adanın rehberlerinden Hasan Akpınar, Menderes'in koğuşunu, AA muhabirine anlattı.

Menderes'in yargılamalar sürecinde tecrit altında tutulduğu odayı tanıtan Akpınar, "Menderes günün her saati değişen nöbetçi subaylarla zaruri ihtiyaçlarını paylaşabiliyordu sadece. Hususi konular konuşması hem Milli Birlik Komitesi hem de Yüksek Adalet Divanı tarafından yasaklanmıştı. Menderes'in lavabosu bu odada bulunmamaktadır. Burayı sergileme unsuru olarak koyduk. Pencerelerdeki tahtalar Menderes'in odaları gün ışığı almasın diye hazırlanmış bir sergileme unsurudur. Bu Menderes’e, burada yargılandığı süreçte psikolojik baskı uygulandığına delalettir." diye konuştu.

Akpınar, Menderes'in idamından bir gün önce intihara kalkıştığını belirterek, "Ceketinin astarında biriktirdiği 33 uyku hapıyla intihar etmiştir. Odasına gelen nöbetçi subay durumu fark edip adada bulunan revire kaldırılmış, midesi yıkanarak hayatı kurtarılmıştır. Bir gün sonra da 17 Eylül 1961'te saat 14.35 sıralarında İmralı Adası'nda idam edilmiştir." dedi.

​​​​​​​Başında 24 saat nöbet tutuldu

Menderes'in odasında günün her saati değişen subayların nöbet tuttuğunu aktaran Akpınar, bunun sebebinin Menderes’in kendisine zarar vermesini önlemek olduğunu belirtti.

Akpınar, "Hasan Polatkan Spor Salonu 27 Mayıs Müzesi"nin tarihçesi hakkında da bilgi vererek, şunları söyledi:

"Bu yapı 1947 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından subayların sportif faaliyetlerini gerçekleştirmesi için yapılmış. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Cemal Gürsel’in emriyle 592 Demokrat Partili adaya getirilmişler. Burada 11 aylık süreçte 19 ayrı davada yargılanmışlar. O dönemde çok sayıda dava açılmasından, buraya ulaşımın kolay sağlanamamasından kaynaklı süreç uzamış. Yargılananların aileleri de buraya getirilerek davayı yakından takip etmeleri sağlanmış."

Davayı takip etmek isteyenlerin, Milli Birlik Komitesi'nin Dolmabahçe'de müracaat ofisine başvurduklarını ve gerekli koşulları taşıyanların adaya getirildiklerini anlatan Akpınar, izleyicilerin tribünlere oturtulduğunu söyledi.