Bereket, paylaşma ve birliğin simgesi: Aşure günü
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Sabri Akpolat, Aşure Günü'ne ilişkin, "Salgına sebep olma ihtimali göz önünde bulundurularak toplu aşure ikramları yapılmayabilir. Aşure ikram etmek isteyenler temizlik, mesafe ve maske kuralına uymalı, salgının artmasına sebep olacak davranışlardan mutlaka sakınılmalıdır." dedi.
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Akpolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hicri takvime göre muharrem ayının Müslümanlar için dini, tarihi ve kültürel birçok mesajı barındırdığını belirtti.
Hazreti Muhammed'in öpüp kokladığı Hazreti Hüseyin'in 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) şehit edildiğini hatırlatan Akpolat, yine bu günde Hazreti Musa'nın kendisine yol yapılan denizi yürüyerek geçtiğini, onu öldürmek için peşine düşen Firavun'un denizde helak olduğunu hatırlattı.
Akpolat, Hazreti Muhammed'in, saygınlığını bildirmek için muharrem ayını "Allah'ın ayı" anlamına gelen "Şehrullah" diye nitelendirdiğini belirterek, "Hazreti Muhammed, Hazreti Musa'ya yakınlığını ifade ederek aşure orucu tutmuş ve bu ayda tutulan orucun, ramazanda tutulan oruç dışındaki diğer oruçlardan daha faziletli olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca İslam tarihi açısından büyük manalar ihtiva eden hicretin gerçekleştiği yıl esas alınarak, 1 Muharrem hicri yılbaşı kabul edilmiştir." diye konuştu.
"Aşurenin birçok malzemenin bir araya gelmesiyle oluşması toplumu simgeler"Müslümanların aşure yapıp paylaşma geleneğinin bugün de yaşatıldığını belirten Akpolat, şu değerlendirmede bulundu:
"Aşure, tarihsel süreçteki anlamının yanı sıra onu güzel kılan başka anlamlara da sahiptir. Birçok farklı malzemenin bir araya gelmesiyle oluşmuş olması aslında bir toplumu da simgeler. Toplumları veya çeşitli grupları oluşturan bizler, aynı karakterlere ya da fiziksel görünüşlere sahip değiliz. Fakat her birimizin farklılığı bir araya geldiğinde ortaya çok güzel bir atmosfer oluşabilmektedir."
Akpolat, Kovid-19 salgını sürecinin devam ettiğini vurgulayarak, "Salgının etkisi altında olduğumuz bugünlerde farklı tatların bir arada güzel bir lezzete dönüştüğü aşure gibi, toplumda da farklılıkları ortaya çıkararak ayrışmayı değil, birlik ve beraberlik içinde ortak bir tat yakalamayı hedeflemeliyiz. Salgına sebep olma ihtimali göz önünde bulundurularak, toplu aşure ikramları yapılmayabilir. Aşure ikram etmek isteyenler temizlik, mesafe ve maske kuralına uymalı, salgının artmasına sebep olacak davranışlardan mutlaka sakınılmalıdır." dedi.
Aşure Günü'nün önemi nedir?Peygamberler tarihi açısından önemli bir gün olup, Arapçada on anlamına gelen "aşara" kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor.
Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bugünde gerçekleşti.
Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Adem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazreti Yakup'un, oğlu Yusuf'a kavuşması, Hazreti Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunus'un balığın karnından çıkması ve Hazreti İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı rivayet ediliyor.
Aynı zamanda Emevi Devleti'nin ikinci Halifesi Yezid bin Muaviye tarafından hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit düştüğü "Kerbela olayı" da bugün yaşandı.
Bu olayların muharrem ayının onuncu gününde yaşanması dolayısıyla dini gelenekte bugüne büyük önem atfediliyor. Müslümanlar bugünü nafile oruç tutarak ifa ediyor.
Hazreti Nuh ve onun çağrısına uyarak gemiye binenlerin aşure aşı tüketmeleri dolayısıyla Müslümanların aşure yaparak paylaşma geleneği bugün de yaşatılıyor.