POLAT: YEREL BASIN ÜZERİNDEKİ SANSÜR KALDIRILMALIDIR

Başkan Polat açıklamasında, “Geçenlerde bir yerel gazete sahibi dostumla bir araya geldik; ülke büyük sıkıntılar içine kıvranıyor demokrasilerde muhalefet İktidarların müfettişidir Millet adına İktidara musbet manada yol göstericidir.

Neden bizim haberlerimize yer vermiyorsunuz dedim.

Bize aynen şöyle dedi " Bizim üzerimizde büyük bir baskı var.

Gazeteler basıma geçmeden önce iletişim başkanlığı ve basın yayın ilan kurumu tarafından kontrol ediliyor ve sonra baskıya geçiliyor aksi takdirde büyük cezalarla karşı karşıya kalıyoruz.

Şanlıurfa ' da 7 gazete kaldı, 7' side büyük meblağlar da ceza yedi " diyerek ifade etti.

İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Basın ve ifade özgürlüğü temel bir gerekliliktir.

Bu nedenle ülkemizde gerçek anlamda basın özgürlüğünün sağlanmasını istiyoruz.

Başta bütün siyasi partiler ve toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla basının üzerinde ki sansürün kaldırılmasını ve acilen basın meslek yasasının çıkarılması için göreve davet ediyoruz.

Başbakan Süleyman Demirel " Sabah kalktığımda ilk işim bütün gazetelere göz atardım, bizleri eleştiren bir haberi görmeyince demokrasiden kuşku duyardım " diye ifade etmişti.

Gazetecilik, habercilik sektörü, kendine özgür bir basın meslek yasasına sahip değildir.

Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen gazetecilik meslek yasasına ihtiyaç vardır.

Bu yasa teknolojik gelişmeleri ve internet haberciliğini de göz önüne alınarak demokratik koşullara göre çıkarılmalıdır.

Gazeteler basıma girmeden önce iletişim başkanlığınca yerel gazetelerin tüm sayfaları kurumun internet sitesinde paylaşıma açılıyor.

Yürürlükteki yönetmenliğin ( 7) maddesinin (9) bendinde sürekli yayınların basılı nüshalarının gönderim süreleri ile elektronik ortamda üretikleri haber fotoğraflarının Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığına iletilmesi hükme bağlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş ile birlikte Basın yayın Enformasyon Genel müdürlüğü kapatılarak görevleri Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan iletişim başkanlığına devredilmiştir.

İletişim başkanlığı bütün gazeteler üzerinde büyük bir sansür uygulayarak hem muhalefetin sesini kesiyor ve hem de halkın gerçekleri öğrenmeye engel oluyor.

Demokrat kadrolar hiç bir zaman kendi İktidarlarında basına baskı yapmadı ve hiç bir zaman işlerine karışmadı.

DYP ve SHP İktidarında ve gerekse DYP ve MSP İktidarında basının bizlere neler neler yaptığını cümle alem biliyor buna rağmen basın üzerinde hiçbir baskı kurmadık.

Bizim İktidarlarımızda basın 4' cı kuvvettı.

Ne yaparlarsa yapsınlar halk artık her şeyi görüyor.

Korkunun ölümüme faydası yoktur.” Dedi.