Sayın Vali Abdullah Erin, gülen yüzünden gül gibi olduğunu belli ediyor ama yine de dilimin döndüğü kadar ‘niçin gül gibi olduğunu’ anlatmaya çalışacağım…

Valilerin görevleri bellidir; mülki amir oldukları kentlerin güvenliğinden, kalkınmasından, eğitiminden, sağlığından, kısaca her şeyinden sorumludurlar.

Bu sorumlulukları standart bir şekilde yerine getiren vali de var, bir de standart hizmeti aşıp; özverisiyle, bilgisiyle, görgüsüyle, hoşgörüsüyle, hak-hukuk anlayışıyla kendinden makama değer katan valiler var…

Sık sık dile getiriyorum; makamlar gelip geçici, bugün var yarın yok. Önemli olan bu emanetlerin hakkını verebilmek.

Ayrıca görev tamamlanıp ayrıldıktan sonra hizmet edilen insanlar tarafından dualarla hatırlanmak, yad edilmek çok önemlidir ki bunun için de standart ölçülerinin dışına çıkacak faaliyetlerde bulunmak, rahat hayattan biraz feragat etmek lazım.

İşte “süper vali”, “efsane vali” diye anılan merhum Recep Yazıcıoğlu aradan 20 yıl geçmesine rağmen hala gönüllerdeki yerini koruyor... 

ADI İSTANBUL İÇİN GEÇİYORDU

Bir ara ismi İstanbul Valiliği için geçen Sayın Abdullah Erin’in Isparta’ya atanması güller şehri için büyük bir şans olmuştur. Yerel seçimlerde diğer illerin aksine oy oranını yükselten ve büyük başarı elde eden Isparta seçmenini Sayın Cumhurbaşkanı belki de ödüllendirmek istemiştir…

Sayın Erin’le memleketim Şanlıurfa’da görev yaptığı sıralarda tanışmıştık. Şanlıurfa’ya gittiğimde kendisini ziyaret etme, bir süre görüşme imkânım olmuştu.

Şanlıurfa 2 milyon 200 bin nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık 8’inci şehri. Farklı kültürlerin yanı sıra iç savaşın hüküm sürdüğü Suriye’ye de komşu. Türkiye’nin, sınır güvenliğini sağlamak üzere yaptığı başarılı harekâtlardan sonra Esed’in bombalarından kaçan Suriyelilere sınır ötesinde yeni şehirler oluşturmak gerekiyordu. İşte bu oluşumların koordinatörlüğü de Vali Abdullah Erin’e verilmişti. Sayın Erin’in süreci ustalıkla yönetmesi devletin, özellikle de güvenlik güçlerimizin işlerini biraz daha kolaylaştırmıştır.

Özetlemek gerekirse; Sayın Erin, 5 yıl görev yaptığı Şanlıurfa’da başarılı bir dönem geçirdi.

Halkla iç içe oldu.

Yüzü hep güldü.

Toplumu kucakladı.

Makamın keyfini çıkarmak yerine memlekete bir çivi daha çakmanın peşinde koştu…

Valiler Kararnamesinin açıklandığı gün İstanbul’dan kıymetli dostum Dünya Seyyidler ve Şerifler Kültür ve Araştırma Derneği Genel Başkanı, Ehli-Beyt ve Nakibül-Eşraf Uzmanı Sayın Hüseyin Zerraki aradı. Vali Abdullah Erin’in Isparta’ya atanmasıyla Miryokefalon konusuna daha ciddi yaklaşılacağını ve savaşın kazanıldığı yerin tescili ile ilgili çalışmaların Isparta lehine sonuçlanabileceğini söyledi.

Biz de büyük beklenti içindeyiz.

Sayın Abdullah Erin’in valiliği döneminde Isparta’da sağlıktan eğitime, ekonomiden spora her alanda atılım gerçekleştirileceğine inanıyoruz. 

Hayırlı olsun…

Müslüm AKTÜRK

Gazeteci-Yazar