“Şimdi Değilse Ne Zaman? Ordular Aksa’ya”
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Filistin’de Mücahitler dün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gasıp Yahudi varlığı “İsrail”e yönelik “Aksa Tufanı” adını verdikleri bir harekât ile füze saldırıları gerçekleştirdiler. Bu saldırılar karşısında aciz kalan gasıp Yahudi varlığı olağanüstü vaziyet almak ve yedek askerlerini göreve çağırmak zorunda kaldı. Gasıp Yahudi varlığını bu kadar telaşlandıran bir avuç Müslüman’ın mukavemetinden başkası değildir. Müslümanların bugünkü saldırıları neticesinde mübarek topraklarda olup bitenler, Yahudi varlığının acizliğini, askeri gücünün zayıflığını; sayı ve teçhizat ne olursa olsun bir avuç Müslüman’ın karşısında karşılık veremediğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamıştır.
Tam yetmiş beş yıldır Arap yönetimlerinin korkaklığından, Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki yöneticilerin sessizliğinden cesaret alarak her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı “İsrail” bu defa Müslümanların saldırıları karşısında çaresiz kaldı ve köşe bucak kaçmaya çalıştı. Yıllardır Arap rejimlerin gölgesine sığınan ve onların gölgesinde güç gösterisi yapan gasıp Yahudi varlığı “İsrail” aslında ne kadar güçsüz ve korkak olduğunu böylece tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldu.
Kıymetli Müslümanlar!
Kendi peygamberlerinin diliyle lanetlenen bir kavim olan Yahudiler, mübarek topraklarda yıllardır fesat saçıyor, Mescidi Aksa’yı kirletiyor ve Filistinli kardeşlerimizi katlediyorlar. Bütün bunları yaparken de çevresindeki işbirlikçi ve kiralık rejimlere güveniyorlar. Eğer ki bu rejimlerin ihaneti, alçaklığı ve zilleti olmamış olsaydı, Yahudiler kutsal Mescidi Aksa’da asla taşkınlık yapamazlardı.
Bizler bu meydanlardan birçok defa Müslümanlara her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı İsrail’in temsilcisinin kanlı ellerini sıkmanın şeran haram olduğunu söyledik. Yine bu meydanlarda terör varlığıyla, Müslümanların katiliyle anlaşmanın, işbirliği yapmanın ve de onları topraklarımızda ağırlamanın; O mübarek toprakları kanlarıyla sulayan şühedaya, yüz yıllarca o topraklara sadakat gösteren ecdada ihanet olduğunu haykırdık.
Evet, elde edilecek birkaç dünyalık menfaat uğrunda Allah’ın etrafını mübarek kıldığı Mescidi Aksa topraklarından vazgeçmek, Allah’a, Rasünü’ne, İslam’a ve müminlere ihanettir.
Ey Müslümanlar! Yine bizler Kudüs ve Mescidi Aksa’nın kınama mesajları ile, İslam konferansı örgütünün kınama içerikli sonuç bildirgeleriyle kurtulamayacağını, Birleşmiş Milletler kararlarına atıf yapmakla asla bu zulmün sona ermeyeceğini haykırdık. Allah, melekleri ve müminler şahittir ki bu meydanlardan iki devletli çözümün Amerika’nın şerir bir planı olduğunu deşifre ettik.
Bütün bunları haykırdığımız gibi esasi çözümü de ortaya koyduk. Kudüs’ün ve Mescidi Aksa’nın ancak orduları harekete geçirerek gasıp Yahudi varlığından temizlenebileceğini söyledik.
Kıymetli Müslümanlar!
Evet bizler söz konusu Mescidi Aksa ve değerlerimiz olduğunda her daim rüştümüzü ispat ettik elhamdulillah. Yöneticiler gibi Mescidi Aksa kırmızıçizgimizdir diyerek gasıp Yahudi varlığının temsilcilerinin kanlı ellerini sıkmadık. Zulme alkış tutanlardan olmadık. Reel politiğe değerlerimiz kurban vermedik. Kısacası Mescidi Aksa’ya asla ihanet etmedik.
Yöneticiler Mescidi Aksa’ya sahip çıkmasalar da bizler sahip çıkmaktan asla vaz geçmedik. Bugün gasıp Yahudi varlığının işgal ettiği topraklar bizim yani İslâm ümmetinindir… Ve bizler topraklarımızla alakalı yapılan hiçbir zillet anlaşmasını, topraklarımızı gasp eden kâfirlere şirin görünmek adına yapılan hiçbir görüşmeyi tanımadık ve tanımıyoruz. Bizler ne pahasına olursa olsun Mescid-i Aksa’dan vazgeçmeyecek olan İslâm ümmetiyiz. Nasıl olur da zillete rıza gösterebiliriz ki?! Nasıl olur da normalleşmeye rıza gösterebiliriz ki?
Çünkü biz, bir avuçken dahi imanlı yüreklerle Bedir’de müşrikleri bozguna uğratan ümmetiz.
Biz, Hayber’de Yahudilerin yüreklerine İslâm’ın izzetini kazıyan ümmetiz.
Biz, Sasani topraklarında, Rumların diyarında, Bizans’ın surlarında Kelime-i Tevhid sancağını dalgalandıran ümmetiz…
Bizler, yöneticiler tek tek normalleşme yarışına girerlerken, gasıp Yahudi varlığı tarafından gönderilen yardımları dahi kabul etmeyen ve “İsrail”i azılı düşman görecek kadar izzetli ümmetiz…
Biz, insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet, ümmeti Muhammediz. Ümmeti Muhammed ise zillete asla razı gelmez…
Şimdi Sıra Sizde Ey Yöneticiler!
Şimdi tıpkı İslam ümmeti gibi sizin de rüştünüzü ispat etme vaktidir.
Şimdi Sıra Sizde Ey Komutanlar!
Daha ne kadar ordularınızı kışlalarda bekleteceksiniz?!
Sınırlı imkânlara rağmen bir devlet gücüne sahip olmayan Mücahidlerin, Müslümanların neler yapabildiklerini gördünüz.
Ve siz isterseniz gasıp Yahudi varlığını haritadan silebilecek güce ve imkana sahipsiniz. Mescidi Aksa’yı işgalden kurtararak sizden sonra gelecek olan nesillere ve tarihe isimlerinizi altın harflerle yazdırabilirsiniz.
İşte size tarihi bir fırsat!
Bu tarihi fırsatı değerlendirerek; Allah, Rasulü ve müminler nezdinde makamınız yücelsin istiyorsanız şimdi Orduları Aksa’ya hareket ettirme zamanıdır… Siz hareket edin Müslüman Türkiye halkı atacağınız adımda sizinle olacaktır.
Haydi! İslam Beldelerinin Yöneticileri Ve Ordu Komutanları!
Tarihi fırsat sizi bekliyor! Mücahidlerin gösterdikleri cesaret sizleri de cesaretlendirsin. Harekete geçin ve sorumluluğunuzun gereği gasıp Yahudi varlığını haritadan silip süpürün. Mescidi Aksa için, Allah için harekete geçin.
Allah için harekete geçin ki Mescidi Aksa gasıp Yahudi varlığının necis postallarından tamamen arınsın ve özgürlüğüne kavuşsun…
Mescidi Aksa için ordularınızla sefere çıkın ki sefer sizden, zafer Allah’tan olsun.
Etrafını Rabbimizin mübarek kıldığı Mescidi aksa için harekete geçin ki tarih sizi asrımızın Selahaddinleri diye yazsın.
Ancak bu çağrımıza icabet etmeyecek olurda Mescidi Aksa’yı sahipsiz ve yardımsız bırakacak olursanız bu da vebal olarak size yeter.
Son Olarak Sana Gelince Ey Gasıp Yahudi Varlığı “İsrail”! Buradan Sana Sesleniyoruz!
Özünde yeryüzünün en korkak mahlukları olan sizleri; mevcut yöneticilerin sizinle olan dostlukları, işlediğiniz katliamlara, yaptığınız zulümlere karşı sessiz kalışları, size olan misafirperverlikleri cesaretlendirdi… Onların dostlukları sakın ama sakın sizi cesaretlendirmesin ve aldatmasın.
Evet bütün samimi çağrılarımıza rağmen bugün Mescidi Aksa’yı sahipsiz bırakan yöneticilerimiz, ordularını kışlalara hapseden komutanlarımız olabilir. Ancak Allah’ın vaadi ve Rasulü’nin müjdesi olan Raşidi Hilafet Devleti ikame edildiğinde;
-İzzeti sömürgeci kâfirlerin yanı başında değil, sadece Allah katında arayan liderlerimiz olacak.
-Katilleri topraklarımızda ağırlayan değil, bugüne kadar kardeşlerimize yapılan zulümlerin hesabını soracak yöneticilerimiz olacak.
-Kışlalara hapsedilmiş değil, gasp edilmiş topraklarımızın özelde de Mescidi Aksa’yı işgalden kurtarmak için hareket eden ordularımız olacak.
- İşte o zaman yenileceksiniz! Tıpkı Hayberde’ki gibi hezimete uğrayacaksınız! Vallahi yenilecek ve süprüleceksiniz.