URFA HALKI VE EVLİYA ÇELEBİ

Celebi, İslam tarihinin en eski yerleşimlerden olan Harran ve burada doğup büyüyen Hayat Bin Kays El-Harranî Hazretleri’ni ziyaret ettikten sonra az ileride bulunan Urfa ile özdeşleşen kültürel miraslarından Harran Kümbet Evlerini ziyaret edebilirsiniz.

Hayat Bin Kays, Harran’da yetişen evliyanın büyüklerinden ve ariflerin ileri gelenlerindendir. Hayât bin Kays bin Rahhâl bin Sultan el-Ensârî el-Harrânî’dir.

Geleneksel Urfa Sokakları ve Mimarisi de bir nebze tüm yöreyi anımsatmaktadır.

Urfa’nın avlulu evleri, Evlerin sokağa taşan cumbaları, Altından yolgeçen kabaltıları, Meydan ve Çeşmeleriyle âdeta kendinizden geçeceksiniz.

Yüksek ve kalın duvarlı evler, Kabaltılar ve Dar Sokakların olması Urfa’nın sıcak ikliminden korunma amaçlıdır. Bütün bunların neticesinde ortaya eşsiz bir Urfa mimarine rastlamaktasınız.

Urfa’nın tarihi güzelliklerinin yanında özellikle İnsanlar pek hoştur.

Urfa halkı son derce misafir seven, garipleri koruyan, dost insanlardır.

Gecesi ve gündüzü misafirsiz yemek yemezler. Yiğit, Güçlü, Mert meydan erleri vardır.

Cenabı Hak bu şehir halkına İbrahim Halil bereketi vermiş, çok zengin yerdir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu şekilde bahsetmektedir.

 

Haberi: Yakup CANBEYLİ Gazeteci & Araştırmacı

 

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Urfa hakkında verilen bilgilerin bir kısmı onun şahsi gözlemlerinden, bir kısmı ise devlet kayıtlarında veya kadıların yanlarındaki şeriyesicillerinde yer alan bilgilerin kendi üslubunca eserine aktarılmasından oluşmaktadır. Eserde XVII. yüzyılda Anadolu’daki Müslüman bir şehirdeki hayata dair bazı izler bulunabilir. Şehrin tarihine dair anlatılanların bir kısmı hakikatle örtüşmese de halk inancında yer almasından dolayı esere alınmış olmalıdır. Aslında günümüzde bile pek çok bölgede bu nevi bilgiler kabul ve rağbet görmektedir. Evliya Çelebi’de bütün bu anlatılanların kendi dili ve yazı üslubuna dönüşerek metne girmesiyle menkıbeler ve efsaneler farklı bir güzellik kazanır. Hakikat olup olmamaları bir tarafa orada zikredilmeleri bile anlatılanları önemli hale getirir.