Cehalet mi? Kasıt mı?

Cami imamı Şanlıurfa il müftülüğünün web sitesinde bulunan ve 08.11.2013 tarihindeki Cuma namazında okunması gereken hutbe metninden,  Cuma hutbesini okumaya başladı. Muharrem ayının hürmetinden başlayarak………….Hz. Âdem'in tövbesinin kabulü, Hz. Nuh (a.s.)'ın tufandan, Hz. İbrahim'in ateşten, Hz. Musa (a.s.) ve ona inananların Firavun'un zulmünden kurtulmaları ve daha birçok önemli olayın muharrem ayında cereyan ettiğine dair bilindik klasik ifadeleri ile hutbeye  devam etti.Hutbenin devamında "Bu ayda yaşanan bütün bu önemli olayların yanında Müslümanların yüreklerinde derin bir yara açan, Sevgili Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin ve beraberinde Peygamberimizin soyundan gelen 70 sahabenin Kerbela'da hunharca şehit edilmesi olayı da muharrem ayında meydana gelmiştir. "Dedi.Sonra öyle bir ifade kullandı ki şok oldum.Cami imamı Hz. Hüseyin'i katledenlerin Şialar olduğunu ifade etmişti.Acaba yanlış mı duydum diye dayanamayarak hutbe esnasında imama hitaben "Siz Şia mı dediniz" diye sordum.İmam pişkin pişkin "Evet Şia dedim" demez mi?O anda artık susmanın doğru olmadığına karar vererek.İmama dönerek "Neden cemaati yanıltıyorsunuz. Gerçek böyle değil" diye tepki gösterdim.İmam: "Hutbeden sonra özel görüşelim" dedi. Ben:"Hayır neden hutbeden sonra görüşelim siz burada cemaate yanlış bilgi veriyorsunuz. Hz Hüseyin ve yanındakileri katledenler Yezid ve Küfelilerdi" dedim.Daha sonra sözü uzatmanın doğru olmadığını düşünerek. İmama hitaben "Allah sizi affetsin" diyerek. Kalktım camiyi terk ettim.Bir cami imamı bile bile tarihi bir gerçeği tahrif ediyor. Hutbe metninde de olmamasına rağmen(büyük ihtimalle Şiilere olan kini ve nefretinden dolayı) yezidin adını bile anmadan İslam tarihindeki bu büyük katliam ve zulmü Şiilere mal edebiliyordu.Şiiler için birçok şey söylenebilir.  Ama Şiiler için söylenmeyecek tek bir şey varsa o da Bakımlı Köyü imamın onlara atfettiği Hz Hüseyin'in katili olma suçuydu.Özellik Müslümanların birbirlerine karşı koşar adım ihtilafa, fitneye ve katliamlara doğru yöneldiği böyle bir zamanda, Şia düşmanlığını artırmaya dönük böyle bir eylemi cami imamı neden sergilemişti.Bu imam, dosdoğru olmanın Müslüman olmanın en temel görevlerinde biri olduğunu bilmiyor muydu?Bir kavme olan kininiz sizi adaletten uzaklaştırmasını ilahi buyruğundan da mı habersizdi?Biliyorum camideki birçok kişi benim neden bu kadar sert tepki gösterdiğimi anlamayacak, belki de beni kendilerince kınayacak veya alevi diye damgalayacaklardır.Ben alevi değilim. Şafii mezhebine mensup, Sünni bir Müslümanım.Benim hayatımdaki en büyük amaç Hak ve Adalet taraftarı olmaktır. Tepkimin amacı da hakkı ayakta tutmak ve adaleti tesis etmekti.Tepkimin daha iyi anlaşılması için beni öfkelendiren şeyleri sıralayayım:Beni öfkelendiren şey, cami imamının Hz Hüseyni'nin katillerini ve onların zihniyetlerini gizlemeye yarayacak böyle bir yalan atmış olmasıydı.Beni öfkelendiren şey, tek gayesi Bedir de Hz Muhammed ve Müslümanlar karşısında kaybetmiş ve öldürülmüş olan akrabalarının (Ümeyye oğullarının) intikamlarını almak olan  ayyaş, kadınlar ile gayri meşru ilişkilere girmekten çekinmeyen, başkalarının kadınlarına kızlarına musallat olan, işi gücü eğlenmek ve hayvanlar ile zaman geçirmekten ibaret, geçmişin intikamını alma adına , atalarının Hz Muhammed'e karşı almış oldukları yenilginin müsebbibi olarak gördüğü Medineliler üzerine  gönderdiği orduya üç gün boyunca her türlü melaneti(sahabenin kadın ve kızlarına tecavüz, mallarını yağmalama vs.)işleme izni veren Yezid gibi bir melunun ifşa olmasının engellenecek olmasıydı.Beni öfkelendiren şey, Müslümanların en çok birlik ve berberliğe ihtiyaç duyduğu bu zamanda bir cami imamının kendi uydurduğu yalan bir bilgi üzerinde bu fitne ateşine benzin dökmesiydi.Beni öfkelendiren şey, Hz Ali ve çocukları Hz. Hasan ve Hüseyin ile Hz. Âli'nin torunları ehlibeyt imamlarının en büyük destekçileri olan ve bu uğurda canlarını ve mallarını kaybetmiş, Emevilerin ve Abbasilerin büyük zulümlerine maruz kalmış bir kitle olan Şiilere yönelik böyle büyük bir iftira atma cüreti gösterilmesiydi.Beni öfkelendiren şey, Hz Hüseyin'in katline bulaşmış herkesten intikam alan Muhtar ve  tevvabin hareketinin emeklerine saygısızlık gösterilmesiydi.Beni öfkelendiren şey, yüzyıllardır düzenledikleri törenler ve yaktıkları ağıtlar ile Kerbela faciasının tarihte unutulmasını engelleyen, Hz Hüseyin'in acısının ve mesajının günümüze taşınmasını sağlayan Şiilere yönelik atılmış bir iftiranın olmasıydı.Bu yazıyı yazmadan önce imamın okuduğu hutbeye bakayım,  diye Şanlıurfa il müftülüğünün web sitesine baktım.Birde ne göreyim, müftülük hutbeyi değiştirmiş, önceki hutbeyi iptal etmiş ve yeni bir hutbe yayınlamıştı.Yeni hutbe Müslümanlar arasında ki birlik ve beraberliğin önemine değinen bir içerikte hazırlanmıştı.Acı olan, Müftülüğün Hutbe değiştirdiğinden habersiz Bakımlı Köyü imamı Diyanetin inşa etmek istediği birlik ve beraberliğe yalanı ile kibrit suyu dökmüştü.