Uzmanlardan "deprem bölgesinde muhtemel enfeksiyonlara karşı hijyen tedbiri" önerisi

Gündem 16.02.2023 - 11:33, Güncelleme: 16.02.2023 - 11:33 2153+ kez okundu.
 

Uzmanlardan "deprem bölgesinde muhtemel enfeksiyonlara karşı hijyen tedbiri" önerisi

Uzmanlar, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde yaşanabilecek enfeksiyon hastalıkları konusunda uyarıda bulunurken, alınabilecek önlemleri anlattı.
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, yaklaşık son 25 yıldır dünyada meydana gelen depremler incelendiğinde, enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklıklarında artış olduğunu ve bunun salgın düzeyine ulaştığını belirtti. Büke, depremler sonrası solunum yolları enfeksiyonları, ishal ile seyreden gastrointestinal sistem enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile kemirici hayvanlar ve haşereler aracılığı ile bulaşan enfeksiyon hastalıklarının gelişebileceğini vurgulayarak, "Kullanılabilir ve içilebilir temiz ve güvenli suların kısıtlılığı, ellerin hijyeninin gerektiği kadar yapılamaması, yaşam alanlarının yeterince temizlenememesi, olanaklar nedeniyle tuvaletlerin ve sonrasındaki temizliğin yetersizliği, zorunlu olarak dar alanlarda daha kalabalık yaşama düzenine geçiş, alt yapının etkilenmesi nedeniyle ortaya çıkan kemirici ile bunların üzerlerinde taşıdıkları haşaratlar ve bunlarla mücadelede yetersizlik, enfeksiyon hastalıklarının sık görülmesi ve salgın düzeyine ulaşması ihtimali ile karşı karşıya bırakabilecektir." dedi. Solunum yolu hastalıklarının, üst solunum yolları enfeksiyonlarının yanı sıra alt solunum yollarında zatürre olarak da görülebileceğini ifade eden Büke, depremin kış ayında olması nedeniyle Kovid-19, mevsimsel grip ve soğuk algınlığına neden olan çok sayıda virüsle yoğun karşılaşma olasılığının bulunduğuna işaret etti. "Erken tanı ve tedavi uygulanmazsa zatürre gelişebilir" Prof. Dr. Büke, solunum yolu enfeksiyonlarının, sıklıkla damlacık yoluyla bulaştıkları göz önüne alındığında, dar alanda, kapalı ortamda kalabalık yaşam şartları nedeniyle hasta birinden sağlıklı kişilere bu enfeksiyon etkenlerinin daha kolay bulaşıp, üst solunum yolları enfeksiyonu oluşmasına neden olacağını anlattı. Büke, erken tanı ve gerekli tedavi uygulanmadığında başta yaşlılar, çocuklar ve bağışık sistemi zayıf kişilerde olmak üzere hastalığın alt solunum yollarına kadar ilerleyerek, virüsler ya da ikincil bakterilerin yerleşmesine bağlı olarak zatürre gelişmesine yol açacağını kaydetti. Depremde oluşan yıkıntı sonucu vücudun herhangi bir yerindeki deri bütünlüğünün bozulmasıyla gelişen yaranın temiz ve hijyenik koşullarda bakımı yapılmazsa deri ve yumuşak doku enfeksiyonunun gelişebileceğini aktaran Büke, bazı yaralardaki enfeksiyonların da başka birine bulaşabileceğini ve bunda yara enfeksiyonu olan kişinin yarası ile diğer kişinin vücut bütünlüğü bozulmuş derisine temasın rol oynadığını dile getirdi. Çağrı Büke, kemiriciler ya da haşaratlar aracılığıyla bulaşan enfeksiyonların ortaya çıkmasına, söz konusu hayvan ve böceklerin ısırması, bulundukları ortamın insanlarca solunması ya da çıkartıları ile bulaşan besin maddelerinin tüketilmesinin neden olduğunu belirti. "Kapalı plastik ya da şişe sularının kullanımı tercih edilmelidir" Enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını azaltmada erken tanıyla birlikte kişilerin izolasyonunun sağlanmasının faydalı olduğunu vurgulayan Büke, şöyle devam etti: "Öksürük, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, baş ağrısı, burun akıntısı ya da tıkanıklığı, kas ve eklem ağrısı, yüksek ateş gibi yakınmalardan bir ya da birkaçının birlikte olması solunum yolu enfeksiyonunu akla getirmelidir. Toplu yaşam alanlarında ağzı ve burnu kapatacak şekilde maske kullanılması birincil önlemdir. Aynı ortamda yaşayan, kronik ya da bağışıklık sistemini etkileyen hastalığı olanların da maske kullanmaları yararlıdır. Hastanın bulunduğu ortamın sıklıkla havalandırılması, aynı ortamı paylaşan kişilerin ellerini temiz tutmaları, ellerin temas ettiği yüzeylerin gerekli olduğu durumlarda çamaşır suyuyla 1/100 oranında sulandırılmış suyla temizlenmesi alınacak önlemlerdendir." Büke, kirli ve güvenli olmayan suların içmede, gıdaları yıkamada ya da pişirmede kullanılmamasının ishalle seyredecek hastalıkları önleyeceğini aktararak, "Şu an deprem bölgesinde içme ve kullanma suyuna erişimin kısıtlılığı önemli sorunların başında gelmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca kapalı plastik ya da şişe sularının kullanımı tercih edilmelidir. Şebeke suyunun dağıtımının mümkün olduğu durumlarda ise rutin olarak uygulanan klorlama ile güvenli bir kullanım suyu elde etmek mümkündür. Bu suların içileceği durumlarda söz konusu şartlar göz önüne alındığında kaynatılıp soğutulduktan sonra içilmesi uygun olur." değerlendirmesinde bulundu. Enfeksiyonlara karşı aşı önerisi Ayrıca risk grubundaki kişilere sağlık ekiplerince mevsimsel grip ve pnömokok aşıların yanı sıra Kovid-19 aşısının da en son doz aşının üzerinden 6 ay ya da hastalığın üzerinden 3 ay geçmişse uygulanmasının korunma için önemli olacağını belirtti. İshal ile seyreden gastrointestinal sistem enfeksiyonlarının özellikle çocuklar, ileri yaş grubundakiler ve altta bağışık sistemi baskılayan hastalıkları olan bireyleri ciddi sonuçlarla karşı karşıya bırakabileceğini aktaran Büke, temel önlemin kişinin hastalığı bulaştırmaması için tedavisinin planlanması ve bu kişilere tıbbi izolasyon kurallarının uygulanması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Çağrı Büke, deri ve yumuşak doku enfeksiyonu gelişen hastaların bir an önce hekime başvurmalarının önemine dikkati çekerek, tetanosa karşı da profilaksinin bir an önce başlatılması gerektiğini dile getirdi. Çocukluk döneminden beri düzenli tetanos aşıları yapılan ve 10 yılda bir tekrar dozları sürdürülen kişilerin yaralanmaları durumunda öncelikle yara temizliği yapılması ve aşı durumunun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Büke, şu önerilerde bulundu: "Yaralanma ağır değilse düzenli aşılanmış ve son 10 yıl içerisinde tekrar dozu yapılmışsa aşıya gerek yoktur. Ağır bir yaralanma durumundaysa düzenli aşılanmış ve son aşıdan sonra 5 yıldan daha uzun süre geçmişse 1 doz aşı uygulanmalıdır. Aşı durumunun bilinmediği, aşılanmanın tam olarak sürdürülmediği ya da tekrar doz yapılma süresi 10 yılı geçmiş bir kişide aşı 3 doz (0, ilk dozdan bir ay sonra ve başlangıçtan 6 ya da 12 ay sonra) yapılmalıdır. Böyle kişilerde ağır bir yaralanma söz konusuysa aşı şemasının uygulanması yeterli olmayıp bu kişilere tetanos anti-toksini de uygulanmalıdır. Kurtarma ekibindeki kişiler için de tetanos aşı durumu sorgulanmalı ve gerekli profilaksi uygulanmalıdır." "Atıklar uygun şekilde ortamdan uzaklaştırılmalı" Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, bu tür afetlerin ardından genellikle enfeksiyon görülme riskinin ortaya çıkabildiğini belirtti. Prof. Dr. Aydın, deprem bölgesinde en çok görülebilecek enfeksiyonlara ilişkin, "Su ve gıda hijyenine bağlı gelişen ishal, bulantı, kusmayla seyreden enfeksiyonlarda artış görebiliriz. İnsanların toplu halde küçük alanlarda bulunmalarına bağlı gelişen, damlacık yoluyla bulaşan enfeksiyonlar da olabilir. Bunlar neler? Kovid, grip, zatürre, menenjit gibi hastalıklarda bir artış görebiliriz. Bu konularda dikkatli olmamız gerekiyor." uyarısında bulundu. Hastalıklara karşı deprem bölgesinde hijyenin sağlanması gerektiğine de dikkati çeken Aydın, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle el, tuvalet ve gıda hijyeni çok önemli. Mümkünse kapalı suların kullanılması, sebze, meyve eğer yıkanacaksa onların temiz sularla yıkanması gerekir. Tuvaletten sonra el hijyenine dikkat edilmesi, atıkların uygun şekilde ortamdan uzaklaştırılması, başıboş hayvanların kontrolünün sağlanması, kemirgenlerin, etkilenmiş olan evcil hayvanların veya vahşi hayvanların da ortamdan uzak tutulması oldukça önemli. Bulunulan ortamların havalandırılması, uygun aşılamanın sağlanması ve mevcut aşılamanın da sekteye uğramaması da önem arz ediyor." Aydın, şu an öncelikli olan ihtiyaçlara ilişkin, şunları kaydetti: "Öncelikle su ve gıda, ardından tuvalet. Bunlar şu anda öncelikli olan, insanın yaşayabilmesi, yaşamını devam ettirebilmesi için temel durumlar. Orada yaşayan insanlarımız olabilir, göç etmiş insanlarımız olabilir. Çünkü büyük bir insan hareketi yaşandı ve yaşanacağını da tahmin ediyoruz. Sadece deprem bölgesinde değil tüm ülkede herhangi bir ishalli, ateşli bir hastalık olduğu zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması, bu tür salgınların kısa sürede fark edilip, boyutunun azaltılmasını, hemen kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Bu konuya da dikkat edilmesi gerekiyor."
Uzmanlar, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde yaşanabilecek enfeksiyon hastalıkları konusunda uyarıda bulunurken, alınabilecek önlemleri anlattı.

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, yaklaşık son 25 yıldır dünyada meydana gelen depremler incelendiğinde, enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklıklarında artış olduğunu ve bunun salgın düzeyine ulaştığını belirtti.

Büke, depremler sonrası solunum yolları enfeksiyonları, ishal ile seyreden gastrointestinal sistem enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile kemirici hayvanlar ve haşereler aracılığı ile bulaşan enfeksiyon hastalıklarının gelişebileceğini vurgulayarak, "Kullanılabilir ve içilebilir temiz ve güvenli suların kısıtlılığı, ellerin hijyeninin gerektiği kadar yapılamaması, yaşam alanlarının yeterince temizlenememesi, olanaklar nedeniyle tuvaletlerin ve sonrasındaki temizliğin yetersizliği, zorunlu olarak dar alanlarda daha kalabalık yaşama düzenine geçiş, alt yapının etkilenmesi nedeniyle ortaya çıkan kemirici ile bunların üzerlerinde taşıdıkları haşaratlar ve bunlarla mücadelede yetersizlik, enfeksiyon hastalıklarının sık görülmesi ve salgın düzeyine ulaşması ihtimali ile karşı karşıya bırakabilecektir." dedi.

Solunum yolu hastalıklarının, üst solunum yolları enfeksiyonlarının yanı sıra alt solunum yollarında zatürre olarak da görülebileceğini ifade eden Büke, depremin kış ayında olması nedeniyle Kovid-19, mevsimsel grip ve soğuk algınlığına neden olan çok sayıda virüsle yoğun karşılaşma olasılığının bulunduğuna işaret etti.

"Erken tanı ve tedavi uygulanmazsa zatürre gelişebilir"

Prof. Dr. Büke, solunum yolu enfeksiyonlarının, sıklıkla damlacık yoluyla bulaştıkları göz önüne alındığında, dar alanda, kapalı ortamda kalabalık yaşam şartları nedeniyle hasta birinden sağlıklı kişilere bu enfeksiyon etkenlerinin daha kolay bulaşıp, üst solunum yolları enfeksiyonu oluşmasına neden olacağını anlattı.

Büke, erken tanı ve gerekli tedavi uygulanmadığında başta yaşlılar, çocuklar ve bağışık sistemi zayıf kişilerde olmak üzere hastalığın alt solunum yollarına kadar ilerleyerek, virüsler ya da ikincil bakterilerin yerleşmesine bağlı olarak zatürre gelişmesine yol açacağını kaydetti.

Depremde oluşan yıkıntı sonucu vücudun herhangi bir yerindeki deri bütünlüğünün bozulmasıyla gelişen yaranın temiz ve hijyenik koşullarda bakımı yapılmazsa deri ve yumuşak doku enfeksiyonunun gelişebileceğini aktaran Büke, bazı yaralardaki enfeksiyonların da başka birine bulaşabileceğini ve bunda yara enfeksiyonu olan kişinin yarası ile diğer kişinin vücut bütünlüğü bozulmuş derisine temasın rol oynadığını dile getirdi.

Çağrı Büke, kemiriciler ya da haşaratlar aracılığıyla bulaşan enfeksiyonların ortaya çıkmasına, söz konusu hayvan ve böceklerin ısırması, bulundukları ortamın insanlarca solunması ya da çıkartıları ile bulaşan besin maddelerinin tüketilmesinin neden olduğunu belirti.

"Kapalı plastik ya da şişe sularının kullanımı tercih edilmelidir"

Enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını azaltmada erken tanıyla birlikte kişilerin izolasyonunun sağlanmasının faydalı olduğunu vurgulayan Büke, şöyle devam etti:

"Öksürük, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, baş ağrısı, burun akıntısı ya da tıkanıklığı, kas ve eklem ağrısı, yüksek ateş gibi yakınmalardan bir ya da birkaçının birlikte olması solunum yolu enfeksiyonunu akla getirmelidir. Toplu yaşam alanlarında ağzı ve burnu kapatacak şekilde maske kullanılması birincil önlemdir. Aynı ortamda yaşayan, kronik ya da bağışıklık sistemini etkileyen hastalığı olanların da maske kullanmaları yararlıdır. Hastanın bulunduğu ortamın sıklıkla havalandırılması, aynı ortamı paylaşan kişilerin ellerini temiz tutmaları, ellerin temas ettiği yüzeylerin gerekli olduğu durumlarda çamaşır suyuyla 1/100 oranında sulandırılmış suyla temizlenmesi alınacak önlemlerdendir."

Büke, kirli ve güvenli olmayan suların içmede, gıdaları yıkamada ya da pişirmede kullanılmamasının ishalle seyredecek hastalıkları önleyeceğini aktararak, "Şu an deprem bölgesinde içme ve kullanma suyuna erişimin kısıtlılığı önemli sorunların başında gelmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca kapalı plastik ya da şişe sularının kullanımı tercih edilmelidir. Şebeke suyunun dağıtımının mümkün olduğu durumlarda ise rutin olarak uygulanan klorlama ile güvenli bir kullanım suyu elde etmek mümkündür. Bu suların içileceği durumlarda söz konusu şartlar göz önüne alındığında kaynatılıp soğutulduktan sonra içilmesi uygun olur." değerlendirmesinde bulundu.

Enfeksiyonlara karşı aşı önerisi

Ayrıca risk grubundaki kişilere sağlık ekiplerince mevsimsel grip ve pnömokok aşıların yanı sıra Kovid-19 aşısının da en son doz aşının üzerinden 6 ay ya da hastalığın üzerinden 3 ay geçmişse uygulanmasının korunma için önemli olacağını belirtti.

İshal ile seyreden gastrointestinal sistem enfeksiyonlarının özellikle çocuklar, ileri yaş grubundakiler ve altta bağışık sistemi baskılayan hastalıkları olan bireyleri ciddi sonuçlarla karşı karşıya bırakabileceğini aktaran Büke, temel önlemin kişinin hastalığı bulaştırmaması için tedavisinin planlanması ve bu kişilere tıbbi izolasyon kurallarının uygulanması olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Çağrı Büke, deri ve yumuşak doku enfeksiyonu gelişen hastaların bir an önce hekime başvurmalarının önemine dikkati çekerek, tetanosa karşı da profilaksinin bir an önce başlatılması gerektiğini dile getirdi.

Çocukluk döneminden beri düzenli tetanos aşıları yapılan ve 10 yılda bir tekrar dozları sürdürülen kişilerin yaralanmaları durumunda öncelikle yara temizliği yapılması ve aşı durumunun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Büke, şu önerilerde bulundu:

"Yaralanma ağır değilse düzenli aşılanmış ve son 10 yıl içerisinde tekrar dozu yapılmışsa aşıya gerek yoktur. Ağır bir yaralanma durumundaysa düzenli aşılanmış ve son aşıdan sonra 5 yıldan daha uzun süre geçmişse 1 doz aşı uygulanmalıdır. Aşı durumunun bilinmediği, aşılanmanın tam olarak sürdürülmediği ya da tekrar doz yapılma süresi 10 yılı geçmiş bir kişide aşı 3 doz (0, ilk dozdan bir ay sonra ve başlangıçtan 6 ya da 12 ay sonra) yapılmalıdır. Böyle kişilerde ağır bir yaralanma söz konusuysa aşı şemasının uygulanması yeterli olmayıp bu kişilere tetanos anti-toksini de uygulanmalıdır. Kurtarma ekibindeki kişiler için de tetanos aşı durumu sorgulanmalı ve gerekli profilaksi uygulanmalıdır."

"Atıklar uygun şekilde ortamdan uzaklaştırılmalı"

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, bu tür afetlerin ardından genellikle enfeksiyon görülme riskinin ortaya çıkabildiğini belirtti.

Prof. Dr. Aydın, deprem bölgesinde en çok görülebilecek enfeksiyonlara ilişkin, "Su ve gıda hijyenine bağlı gelişen ishal, bulantı, kusmayla seyreden enfeksiyonlarda artış görebiliriz. İnsanların toplu halde küçük alanlarda bulunmalarına bağlı gelişen, damlacık yoluyla bulaşan enfeksiyonlar da olabilir. Bunlar neler? Kovid, grip, zatürre, menenjit gibi hastalıklarda bir artış görebiliriz. Bu konularda dikkatli olmamız gerekiyor." uyarısında bulundu.

Hastalıklara karşı deprem bölgesinde hijyenin sağlanması gerektiğine de dikkati çeken Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle el, tuvalet ve gıda hijyeni çok önemli. Mümkünse kapalı suların kullanılması, sebze, meyve eğer yıkanacaksa onların temiz sularla yıkanması gerekir. Tuvaletten sonra el hijyenine dikkat edilmesi, atıkların uygun şekilde ortamdan uzaklaştırılması, başıboş hayvanların kontrolünün sağlanması, kemirgenlerin, etkilenmiş olan evcil hayvanların veya vahşi hayvanların da ortamdan uzak tutulması oldukça önemli. Bulunulan ortamların havalandırılması, uygun aşılamanın sağlanması ve mevcut aşılamanın da sekteye uğramaması da önem arz ediyor."

Aydın, şu an öncelikli olan ihtiyaçlara ilişkin, şunları kaydetti:

"Öncelikle su ve gıda, ardından tuvalet. Bunlar şu anda öncelikli olan, insanın yaşayabilmesi, yaşamını devam ettirebilmesi için temel durumlar. Orada yaşayan insanlarımız olabilir, göç etmiş insanlarımız olabilir. Çünkü büyük bir insan hareketi yaşandı ve yaşanacağını da tahmin ediyoruz. Sadece deprem bölgesinde değil tüm ülkede herhangi bir ishalli, ateşli bir hastalık olduğu zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması, bu tür salgınların kısa sürede fark edilip, boyutunun azaltılmasını, hemen kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Bu konuya da dikkat edilmesi gerekiyor."

Habere ifade bırak !
Administrator Administrator
Administrator Administrator
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.