"DÜNYADAKİ MİSAFİRLİKLERİNİN SON GÜNÜNDE KADİRLERİNİ BİLMEDİĞİMİZ YAŞLILARIMIZ"

Anahtar Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Metin Baydar;. “Hepimiz aile büyüklerimizin dizinin dibinde oturup onların anlattığı masallarla zihin dünyamızı genişlettik, verdikleri şekerlerle bayramlarımızı tatlandırdık. Onlar evimizin bereketi, gelenek zincirimizin teminatı idi. Fakat zorlaşan yaşam koşulları ile mücadele etmeye çalışırken pek çok değerimizle birlikte yaşlılarımıza hürmet etmeyi de unuttuk.

Anahtar Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Metin Baydar yaşlılar haftasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Hepimizin malumudur ki yaşlılık hayatımızın kaçınılmaz son evresidir. Yaşlılarımız geçmişten gelen bilgi birikimi ve yaşam tecrübeleri sayesinde genç nesillere rehberlik eder, geleneklerimizi taşıyarak geleceğimizi inşa ederler. Ancak modernleşme ile birlikte değişen aile yapımız, onların yalnızlaşmasına neden olmaktadır. Özellikle kentleşme süreciyle birlikte çocukların iş veya eğitim amacıyla farklı şehirlere göç etmesi, yaşlılarımızın sosyal destekten mahrum kalmalarına yol açmaktadır.             Ahlâki ödevimiz, vatandaşlarımızın yaşlılık dönemlerinde temel ihtiyaçlarına kolaylıkla ulaşabilecekleri, sosyal hayata ulaşabilecekleri, sağlık gereksinimlerini karşılayabilecekleri bir yaşam standardına ulaştırmaktır. Yaşlıların sorunları konusunda hassasiyet taşınmalıdır, çünkü yaşlılar seslerini çıkarmak ve haklarını aramak söz konusu olduğunda toplumun diğer kesimlerinden daha dezavantajlı konumdadır.             Ülkemizin beceriksizce ve savurganca idare edilmesi sonucu her vatandaşımız gibi yaşlılarımızın da yaşam kalitesinde düşüş meydana gelmiştir. Ülkemiz hakkında söz söyleme kudretine sahip olanlar, yaşlıların maddi sıkıntılarını ve sosyal izolasyonlarını göz ardı etmemelidir. Bu noktada devlet politikalarının güçlendirilmesi ve toplum bilincinin artırılması büyük önem taşımaktadır.             Türkiye'de yaklaşık dokuz milyon yaşlı vardır. Bu sayı, nüfusumuzun yüzde onundan biraz daha fazladır. Çoğu yaşlımız tek geçim kaynağı olan emekli maaşı ile hayatını idâme ettirmeye çalışmaktadır. Yüksek gıda enflasyonu yüzünden emekli maaşı ile özellikle büyükşehirlerde geçinmek imkânsız hâle gelmiştir. Yaşlılarımız çoğu zaman temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır.             Yaşlıların çoğu kronik hastalıklara sahiptir. Hastanelere ulaşımın zor olması, doktor randevusu almanın zorlaşması, hastanelerdeki doluluk ve tedaviye ulaşmanın her gün daha pahalı hâle gelmesi yaşlılarımızın hayatını zorlaştırmaktadır.             Yaşlılarımız maddi sıkıntılar sebebiyle sosyal çevrelerinden uzaklaşmakta, başka şehirde yaşayan altsoylarını dahi ziyaret edememektedir. Türkiye şartlarında bir yaşlı için ev işlerinde yardımcı olacak birini çalıştırmak, seyahat etmek, taksiye binmek, dışarıda yemek yemek, köyünde bir ev inşa ettirmek gibi olağan standartlar, ulaşılamayacak derecede lüks kabul edilmektedir. Çoğu yaşlı maddi sebeplerle umre seyahati yapamamakta, hac ibadetini yerine getirememektedir.             Ülkemizde yaşlıların bakımı genelde aile içinde yapılmaktadır. Bakıma muhtaç, başka bir ifadeyle kendine yetemeyen yaşlıların bakımını genelde çocukları üstlenmektedir. Yaşlı bakımı konusunda destek sağlanmayan aile bireyleri ya kendi ebeveynlik görevlerini ya çalışma hayatlarını ya da sosyal hayatlarını aksatmaktadır. Kendine yetemeyen bir yaşlının bakımı ile ilgilenen biri, haftada bir gün birkaç saat olsun yaşlıyı kimseye emanet edip evden ayrılamadığından ruhsal çöküntü yaşamaktadır. Yaşlıların bakımı için akrabaların yetersiz kaldığı durumlarda kurum bakımı yapılmaktadır. Devlet kurumlarındaki sıranın uzunluğu ve özel kurumlarda fiyatın yüksekliği sebebiyle kurum bakımı seçeneği çoğu hane için erişilmez durumdadır.             Anahtar Parti olarak, yaşlılarımızın mahkum edildikleri kötü yaşam koşullarına itiraz ediyoruz. Türkiye, her vatandaşını uygar yaşam standartlarına taşıyacak potansiyele sahip, büyük bir ülkedir. Yaşlılarımızın sorunlarını çözmek hukuk, ahlakî ve vicdanî sorumluluğumuzdur. Devlet, bu sorumluluktan kaçamaz. Her alanda olduğu gibi, toplumsal meselelerde de milletimiz ile el ele çözüm üreteceğiz." dedi.