İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülenlerin sayısı 11 bin 180'e yükseldi
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülenlerin sayısı 11 bin 180'e yükseldi
İsrail'in 37 gündür yoğun saldırı altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde öldürülenlerin sayısı 11 bin 180'e yükseldi.
El-Aksa televizyonunun Telegram kanalından yayımlanan habere göre, İsrail savaş uçakları Gazze kent merkezinde Filistinli "Nehhale" ailesine ait evi bombaladı, saldırı nedeniyle ölü ve yaralılar olduğu aktarıldı.
- Gazze'deki Şifa Hastanesi İsrail'in saldırıları nedeniyle hizmet dışı kaldı
- Filistin hükümeti: Gazze'de yakıt sıkıntısı nedeniyle iletişim hizmetleri duracak
İsrail savaş uçakları Cibaliye'de "Beraş", Sahabe Caddesi'nde de "Nehhale" ailesine ait evleri vurdu. Her iki saldırı nedeniyle ölen ve yaralananlar olduğu aktarıldı.
Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyle bölgesinde "Ebu Şab" ailesine ait evin hedef alınması sonucu 1 çocuk öldü, 4 kişi ise yaralandı.
İsrail hücumbotları da Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki kıyı hattına onlarca top mermisi ateşledi.
İsrail ordusu, Gazze'nin Refah kentine topçu bombardımanıyla eş zamanlı olarak aydınlatma bombaları attı.
Gazze'nin Nasr Mahallesi'nde yerinden edilmiş kişilerin barındığı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) genel merkezinin bombalandığı, ölü ve yaralılar olduğu aktarıldı.
İsrail savaş uçakları Nasr Mahallesi'ndeki Mehdi Doğum Hastanesi'ni bombaladı, 2 doktor öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.
Öte yandan Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Tel ez-Zatar bölgesinde Filistinli "el-Askeri" ailesinin evine düzenlediği saldırıda 9 kişi yaşamını yitirdi, bazı Filistinliler de yaralandı.
Yerel kaynaklar, Şifa Hastanesi bahçesinde yerlerde yaklaşık 80 cesedin bulunduğunu ve sağlık personelinin bir şey yapamadığını aktardı.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülenlerin sayısı 11 bin 180'e yükseldi
Gazze Şeridi'ndeki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, İsrail saldırılarında Gazze'de 7 Ekim'den bu yana öldürülenlerin sayısı 4 bin 609'u çocuk, 3 bin 100'ü kadın olmak üzere 11 bin 180'e yükseldi.
Saldırılarda 198 sağlık personeli, 20 sivil savunma görevlisi ve 49 gazeteci hayatını kaybetti.
Ayrıca saldırılarda yüzde 70'i kadın ve çocuk olmak üzere yaralananların sayısı 28 bin 200'e çıktı.
İsrail'in Gazzeli ailelere karşı bin 142 katliam gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, enkaz altında yaklaşık bin 700'ü çocuk olmak üzere 3 bin 250 kişinin kayıp olduğu aktarıldı.
İsrail'in özellikle hastaneleri hedef aldığı ve sağlık ekiplerine yönelik tehdit oluşturduğu aktarılan açıklamaya göre, saldırılar sonucu Gazze'de 22 hastane ve 49 sağlık merkezi çalışmayı durdurdu, 53 ambulans da hedef alındı.
İsrail Ordusu, Endonezya Hastanesinin çok yakınına saldırı düzenledi
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye bölgesinde bulunan Endonezya Hastanesinin çok yakınına peş peş peşe saldırı düzenledi. Yerleşim yerlerine yapılan saldırılarda yıkılan evlerin enkazında arama kurtarma çalışması başlatıldı. Enkazdan çıkarılan ölü ve yaralılar Endonezya Hastanesine taşındı.
DSÖ: (Gazze) Şifa Hastanesi'nde durum çok vahim
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "(Gazze) Şifa Hastanesi'nde durum çok vahim. Hasta ölümlerinde feci oranda artış var. Ne yazık ki hastane artık hastane olarak hizmet veremiyor." ifadelerini kullandı.
Ghebreyesus, İsrail ordusunun hedef aldığı Şifa Hastanesi'ne ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
DSÖ'nün Şifa Hastanesi'ndeki sağlık çalışanlarıyla yeniden iletişime geçmeyi başardığını belirten Ghebreyesus, "Şifa Hastanesi'nde durum çok vahim. Hasta ölümlerinde feci oranda artış var. Ne yazık ki hastane artık hastane olarak hizmet veremiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hastanede elektriğin ve suyun olmadığı, internetin ise çok zayıf olduğu 3 gün yaşandığını kaydeden Ghebreyesus, bu durumun temel bakım hizmetlerinin sağlanmasını önemli derece etkilediğini belirtti.
Ghebreyesus, bölgede sürekli duyulan silah sesleri ve bombalamaların, zaten kritik olan koşulları daha da kötüleştirdiğini vurguladı.
Güvenli bölge olması gereken hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünyanın sessiz kalamayacağının altını çizen Ghebreyesus, "derhal ateşkes" çağrısında bulundu.
UNICEF, İsrail'in Şifa Hastanesine saldırılarında kuvözdeki bebeklerin ölmesinden endişeli
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell, X sosyal medya platformundan, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde bulunan hastanelere saldırılarına ilişkin açıklamada bulundu.
İsrail'in saldırılarından dolayı Gazze'deki Şifa Hastanesinde elektriğin kesilmesi dolayısıyla erken doğanların kuvözlerinde öldüğüne dair haberler nedeniyle "son derece endişeli" olduğunu vurgulayan Russell, "Hastaneler korunmalıdır! Çocuklar korunmalıdır!" ifadesini kullandı.
İsrail güçleri, Batı Şeria'da 1 Filistinliyi öldürdü, 2 Filistinliyi yaraladı
İsrail güçleri, Batı Şeria'nın Tulkerim, El Halil, Tubas, Nablus ve Ramallah kentleri ile çeşitli beldelere baskınlar düzenledi.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Nablus'a bağlı Barka beldesine baskın düzenleyen İsrail askerleri 34 yaşındaki Filistinli Muhammed Emin Mustafa Seyf'i ateş açarak öldürdü.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas kentine baskın düzenleyen İsrail ordusu, 2 Filistinliyi yaraladı. Filistinliler ile çatışmaya giren İsrail askerleri, Tubas'taki olaylarda bir Filistinliyi gözaltına aldı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, Nablus kentine bağlı Barka beldesine yaptığı baskınlarda bazı evlere zarar verdi. İsrail ordusu, Barka'daki baskınlarda 4 Filistinliyi gözaltına aldı, Filistinli tutuklu Mahmud Hacce'nin aracını ise patlayıcılarla havaya uçurdu.
Tulkerim kentine düzenlediği baskında ise İsrail ordusu, bir Filistinlinin evinin girişine patlayıcılar yerleştirip infilak ettirdi, söz konusu Filistinliyi de gözaltına aldı.
İsrail askerleri El Halil'de Filistinli tutuklu kadın gazeteci-yazar Lema Hâtır'ın evine baskın düzenleyerek evdeki eşyalara zarar verdi, Hâtır'ın eşi Hazim el-Fahuri'yi gözaltına aldı.
Batı Şeria'nın Kalkilya kentine bağlı Hacce beldesine baskın düzenleyen İsrail askerleri ile Filistinli gençler arasında olaylar çıktı.
İsrail ordusu Ramallah'a bağlı beldelere düzenlediği baskınlarda da çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ni yoğun şekilde bombalarken işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de baskınlar düzenleyerek çeşitli iddialarla Filistinlilere karşı gözaltı operasyonları yürütüyor.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ile Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 186 oldu.
Filistin Dışişleri Bakanlığından Yahudi yerleşimcilerin, Batı Şeria'da Filistinlilere saldırı çağrılarına tepki
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrailli radikal Yahudi yerleşimcilerin, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere saldırı çağrılarına ve provokasyonlara tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e bağlı unsurların" ve radikal Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da ve Gazze'deki Filistinlilere yönelik "ırkçı kışkırtmalarına" tepki gösterildi.
Özellikle Batı Şeria'nın Huvara beldesindeki Filistinlilere karşı saldırıların artması çağrılarına dikkat çekilen açıklamada, bu kışkırtıcı provokasyonlardan Başbakan Binyamin Netanyahu ve onun radikal sağcı hükümet yetkilisi Itamar Ben-Gvir'in sorumlu olduğu vurgulandı.
Uluslararası topluma Huvara beldesini hedef alan provokasyonları durdurmak için harekete geçme çağrısı yapıldı.
Filistinli yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Huvara beldesinde dün Yahudi yerleşimcilerin hali hazırda kullandığı Huvara'nın içinden geçen cadde yerine, onlar için belde yakınında başka bir cadde tahsis edilmesini protesto eden bir grup Yahudi yerleşimci, Huvara'ya saldırı çağrısında bulunmuştu.
Yahudi yerleşimciler, "Huvara'nın hükmü Gazze'nin hükmü gibidir, haritadan silinmesi gerekir." şeklinde ifadelerle saldırı çağrısı yapmıştı.
Silahlı ve maskeli yerleşimcilerden okula saldırı
Bunun yanı sıra silahlı ve maskeli Yahudi yerleşimciler, dün gündüz saatlerinde Batı Şeria'nın El Halil kentine bağlı bir Filistin köyündeki okulu basmıştı.
İsrailli hak örgütü Yesh Din'in aktardığına göre, yüzleri maskeli, ABD yapımı M16 tipi tüfek taşıyan ve kısmen asker üniformalı iki Yahudi yerleşimci, El Halil’e bağlı Mesafir Yatta bölgesindeki Tuvani Okuluna baskın düzenlemiş, okuldaki silahsız bir Filistinli, Filistin bayrağını binadan kaldırmaya çalışan yerleşimcilere tepki göstererek, onları kovmaya çalışmıştı.
Silahlı yerleşimciler, İsrail askeri geldiği sırada okuldan ayrılmıştı.
İsrailli Bakan Ben-Gvir’in yerleşimcileri silahlandırma kampanyası
Batı Şeria’da fanatik Yahudi yerleşimci terörü, son dönemde İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in ülke genelinde sivillere ve işgal altındaki Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere silah dağıtmasıyla giderek arttı.
Filistinlilere karşı ayrımcı ve ırkçı söylemleri ve Yahudi üstünlükçü siyasetiyle tanınan Ben-Gvir, on binlerce İsrailli sivili silahlandırdıklarını duyurmuştu.
Ben-Gvir, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde düzenlediği silah dağıtma etkinliklerinin fotoğraflarını bizzat kendi sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı.
Bu karelerde, Ben-Gvir, çok sayıda ABD yapımı M16 tipi otomatik tüfeğin dizili olduğu masaların ve silah kasalarının başında Yahudi yerleşimcilere silah dağıtırken görülmüştü.
Yahudi yerleşimci terörü artıyor
İsrail’in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 690 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşimler yasa dışı sayılıyor.
Batı Şeria, sık sık İsrail güçlerinin koruması altındaki silahlı Yahudi yerleşimcilerin baskınlarına ve saldırılarına tanık oluyor.
Filistinlilere son bir ay içinde 400’den fazla saldırı gerçekleştiren Yahudi yerleşimciler, bu saldırılarda en az 9 Filistinliyi öldürdü.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 2022 sonunda işbaşına gelen koalisyon hükümetinde, aşırı sağcı Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi isimlerin kritik görevlere getirilmesiyle bu saldırılar daha da arttı.
Filistinlilere yönelik ırkçı, ayrımcı eylem ve söylemleriyle tanınan her iki Bakan da uluslararası hukuka aykırı bu yerleşimlerde yaşıyor ve Yahudi yerleşimcileri şiddete teşvik etmeleriyle hatta bu şiddet eylemlerine bizzat katılmalarıyla tanınıyor.
UNDP, Gazze'deki BM yerleşkesinin bombalandığını, çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu duyurdu
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'ndan (UNDP), yapılan yazılı açıklamada, Gazze'deki BM yerleşkesinin bombalandığına dair alınan ilk bilgilerden dolayı çok endişe duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, "Bombardıman sonucu çok sayıda ölü ve yaralı var. UNDP, 6 Kasım'da sığınacak bir yer arayan yüzlerce insanın yerleşkeye girdiğini duyurmuştu. Bu sayının o zamandan bu yana çok arttığına dair belirtiler var. Bu çatışmanın içine düşmüş sivillerin devam eden ölüm ve yaralanma trajedisi kabul edilemez ve artık durmalı." ifadelerine yer verildi.
Sivillere, sivil altyapıya ve BM tesislerinin dokunulmazlığına her zaman saygı duyulması ve bunların korunması gerektiği vurgulanan açıklamada, ayrım yapma, orantılılık ve önlem ilkeleri dahil uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi ve hepsinin desteklenmesi gerektiği kaydedildi.
İsrail'in Gazze'nin güneyindeki bir eve düzenlediği saldırıda 13 kişi öldü
Gazze'deki hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı Beni Suheyla beldesinde bir evi bombaladı.
Filistinli "En-Neccar" ailesine ait eve düzenlenen hava saldırısında 13 kişi hayatını kaybetti, 25 kişi yaralandı.
Saldırıya ilişkin Filistin resmi makamlarından veya İsrail ordusundan herhangi bir açıklama yapılmadı.
Gazze'deki Filistinli gruplar: İsrail hastane katliamlarını temize çıkarmak için yalanlar söylüyor
Hamas, İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi grupların yer aldığı Ulusal ve İslami Güçler İzleme Komitesi'nden, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin "Rantisi Hastanesi'nde yaklaşık 1000 Filistinliyi rehin tutan bir Hamas komutanının öldürüldüğü" iddiasına ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.
İsrail sözcüsünün dün akşam "sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak dahil olmak üzere söylediği her şeyin asılsız yalanlar olduğu" vurgulanan açıklamada, İsrail'in, Gazze'deki hastane saldırılarını, Filistin halkına karşı işlediği suçları ve katliamları temize çıkarmak için yalanlar söylediği ve asılsız iddialar ortaya attığı ifade edildi.
İsrail'in, hastaneleri askeri hedef şeklinde göstererek söylediği yalanları bu şekilde örtbas etmeye çalıştığı kaydedilen açıklamada, İsrail'in işlediği suçların sesli ve görüntülü kayıt altına alındığı, medya araçlarının tüm bu suçlara tanıklık ettiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlardan, gerçekleri görmeleri için, tehdit edilen ve hedef alınan bu hastanelerde bulunmaları ve onları koruma sorumluluklarını yerine getirmeleri istendi.
İsrail ile Lübnan arasında karşılıklı saldırılar devam ediyor
İsrail ve Lübnan’daki Hizbullah arasında karşılıklı saldırılarda İsrail topçu ateşiyle saldırırken, Lübnan’dan da roket atıldı.
Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, "Düşman İsrail güçleri, işgal altındaki Filistin sınırındaki (Lübnan ile İsrail'i ayıran) Mavi Hat üzerindeki yollarda hareket eden araç ve arabaları hedef alıyor." ifadesine yer verildi.
Haberde, İsrail sınırındaki Lübnan kasabalarının çevresinin İsrail savaş uçakları, insansız hava araçları ve topçu atışıyla hedef alındığı kaydedildi.
Öte yandan İsrail saldırılarında bir Hizbullah mensubunun öldürüldüğü bildirildi.
Lübnan’daki Hizbullah yaptığı yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde İsrail ordusuyla çatışmalarda bir mensubunun daha öldüğünü duyurdu.
Açıklamada, 8 Ekim'den bu yana süren çatışmalarda öldürülen Hizbullah mensubu sayısının 72'ye çıktığı belirtildi.
İsrail, Gazze'deki Şifa Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesini ikinci kez hedef aldı
Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Kudra, İsrail'in ikinci kez hedef aldığı Şifa Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde büyük zarar oluştuğunu ifade etti.
Şifa Hastanesi Cerrahi Bölümü Başkanı Dr. Mervan Ebu Sada, dün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin hastanenin yoğun bakım ünitesini bombaladığını söylemişti.
Gazze Şeridi'ndeki Hastaneler Genel Müdürlüğü de bugün Şifa Hastanesi'ndeki felaket durumu nedeniyle 36'sı çocuk 650 hasta ve yaralının hayatının tehlikede olduğunu duyurmuştu.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Hastaneler Genel Müdürü Muhammed Zakut, Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi'nde basın toplantısı düzenledi.
Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir hastaneye bir damla dahi akaryakıtın girmediğini vurgulayan Zakut, "Şifa Hastanesi'ndeki felaket durumu nedeniyle 36'sı çocuk 650 hasta ve yaralının hayatı tehlikede." dedi.
Şifa Hastanesi'ndeki duruma ilişkin Zakut, "Şifa Hastanesi yerleşkesi ve muhitinde güvenli bir yer yok, oradaki şehitlerin cenazelerine ulaşmanın da imkanı yok. Şifa Hastanesi yerleşkesindeki yaklaşık 1500 göçmenin hayatı da tehlike altında." ifadelerini kullandı.
Zakut, Gazze'deki Rantisi Çocuk Hastanesi'nin zorla tahliye edilmesi nedeniyle çocukların hayatının tehdit altında olduğunu aktardı.
İsrail ordusunun saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de su ve elektrik kesintileri altında tıbbi ve diğer atıkların birikmesi nedeniyle herkesin hayatının tehlikede olduğunu belirten Zakut, "Mısır'dan acil olarak Şifa Hastanesi yerleşkesindeki hasta ve yaralılar için ambulanslar göndermesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İsrail, Gazze’de 20’den fazla Hamas mensubunu esir aldığını duyurdu
İsrail ordusu, topyekün ablukaya alarak havadan ve karadan saldırılarını sürdüğü Gazze Şeridi’nde, Filistin direniş hareketi Hamas’ın 20’den fazla mensubunu esir aldığını bildirdi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Gazze’de ordu ve İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) tarafından yirmiden fazla Hamas mensubunun esir alındığı belirtildi.
Açıklamada, Hamas esirlerinin, soruşturma için İsrail’e nakledildikleri belirtildi.
Hamas mensuplarına yönelik soruşturmanın, "kara harekatı kapsamında sahadan istihbarat elde etmek amacıyla" yapılacağı aktarıldı.
Filistin Kızılayı: Gazze'deki Kudüs Hastanesi tamamen hizmet dışı kaldı
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, "Gazze'deki Kudüs Hastanesi'nin, yakıtın tükenmesi ve elektrik kesintisi nedeniyle hizmet dışı kaldığını ve çalışmalarının tamamen durduğunu duyuruyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, hastanede kötü insani koşullar ve tıbbi malzeme, yiyecek ve su sıkıntısı altında çalışan sağlık ekiplerinin artık hasta ve yaralılara geleneksel yöntemlerle de olsa tıbbi bakım sağlamak için her türlü çabayı gösterdiği vurgulandı.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Jagan Chapagain de İsrail'in abluka ve yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi'ndeki Kudüs Hastanesi'nin hizmetlerini durdurmasına ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
Gazze'deki önemli bir yaşam hattı olan Kudüs Hastanesi'nin artık hayat kurtarıcı sağlık hizmetlerini sağlayamadığını belirten Chapagain, "Filistin Kızılayı, Kudüs Hastanesi'nin yakıtının ve güç kaynağının tükendiğini ve hizmet dışı olduğunu doğruladı." değerlendirmesini yaptı.
Chapagain, Kudüs Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının Gazze'deki insanlar için yıkıcı sonuçları olacağını kaydetti.
Uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşları acil yardım çağrılarına cevap vermedi
Filistin Kızılayının açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
"Uluslararası topluma ve insani yardım kuruluşlarına, yaklaşık bir haftadır hastaneye uygulanan ablukanın gölgesinde acil yardım ulaştırılması yönünde defalarca çağrıda bulunduk. Ancak kuruluşlar hastaneye yardım ulaştırmada aciz kaldı.
İsrail'in çevrede devam eden bombardımanları ve doğrudan hedef alması nedeniyle hastanedeki sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş siviller hayatlarını tehlikeye atan bu durumla tek başlarına yüzleşmek zorunda kaldı. İşgalcilerin Gazze'ye saldırılarını yoğunlaştırmasıyla felaket daha da büyüdü."
Yollarda cesetler var, İsrail saldırıları nedeniyle müdahale edilemiyor
Gazze'de yollarda çok sayıda ceset olduğu, İsrail'in hareket eden her şeyi hedef alması nedeniyle de herhangi bir müdahalenin yapılamadığı belirtilen açıklamada, sağlık sisteminin tamamen çökmesinden ve Gazze Şeridi'ndeki felaket niteliğindeki insani durumdan uluslararası toplumun ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ne taraf tüm ülkelerin sorumlu olduğu vurgulandı.
Açıklamada ayrıca Filistin Kızılayı, bir kez daha, uluslararası topluma ve yardım kuruluşlarına "Gazze'ye ve özellikle kuzey bölgelerine gerekli ihtiyaçların acilen ulaştırılması için acil yardım" çağrısını yineledi.
Filistinli sağlık çalışanları Gazze'deki hastanelere yönelik saldırıların durdurulmasını istedi
Filistinli sağlık çalışanları işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenledikleri gösteride, Gazze'deki hastanelere saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.
Filistinli Doktorlar Sendikası ve Filistin Tıbbi Yardım Derneğinin çağrısıyla Ramallah kentinde Gazze'deki sağlık personeliyle dayanışma gösterisi düzenlendi.
Sendika Başkanı Şevki Subha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki sağlık merkezlerinin çoğunun artık hizmet veremediğine işaret ederek, savaşın hemen sonlandırılması gerektiğini belirtti.
Subha, ancak bu şekilde geride kalanlara müdahale edilebileceği, destek için sağlık malzemelerinin ve personelin bölgeye girebileceğini kaydetti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında doktor, hasta bakıcı olmak üzere farklı alanlardaki sağlık personelinden 200 kişinin öldüğünü, yaralıların ve psikolojik olarak etkilenenlerin olduğunu ifade eden Subha, savaş durmadan, yardım faaliyetleri ve bölgenin ihtiyaçlarından söz etmenin zor olduğunu vurguladı.
Filistin Tıbbi Yardım Derneği Başkanı Mustafa el-Bergusi ise hastalara, hastanelere, doktorlara, hemşirelere karşı işlenen büyük suçun sona ermesini istediklerini söyledi.
Bergusi, İsrail'in binlerce çocuğu öldürdüğünü, şimdi de çocukların elektrik, ilaç ve su olmadığı için kuvözlerde öldüğünü ayrıca bazı ameliyatların anestezi uygulanmadan yapıldığını dile getirdi.
Gazze'de bombalı saldırılara maruz kalan hastanelere yönelik tüm suçların durdurulması gerektiğini belirten Bergusi, İsrail ordusu tarafından düzenlenen gerçek bir katliamla karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti.
Gazze'deki doktorlar İsrail'in hastanelerdekilere güvenli çıkış verildiği açıklamasını yalanladı
İsrail ordusunun Şifa Hastanesinden bebeklerin güvenli şekilde nakledilmesine yardım edeceklerine ve hastanenin abluka altında olmadığına ilişkin söylemlerine rağmen, oradaki doktorlar bombardımanın sürdüğünü ve hastaneden çıkma teşebbüsünde bulunanların bile öldürüldüğünü söylüyor.
AA muhabiri, Gazze Şeridi'nde bulunan Şifa ve Nasr hastanelerindeki doktorlar ile son durum ve İsrail'in Şifa Hastanesinden güvenli çıkış sağlanabileceği açıklamasını değerlendirdi.
Şifa Hastanesinden Doktor Nidal Ebu Adrus, bu sabah erken saatlerde hastanenin kardiyoloji bölümünün de saldırıya uğradığını söyledi.
Ebu Adrus, hastanede hiçbir şekilde elektrik ve su olmadığını, kimseyle iletişim sağlanamadığını belirterek, hastalara da gerekli tedavileri uygulayamadıklarını ve her gün çok sayıda kişinin öldüğünü ifade etti.
Hiç kimsenin hastaneyi terk edemediğini ve hastane kapısından çıkan herkesin derhal öldürüldüğünü anlatan Ebu Adrus, Uluslararası Kızılhaç Komitesine (ICRC) doktorlar ve hastalara güvenli koridor oluşturmaları için çağrıda bulundu.
Ebu Adrus, insanların hastaneden güvenli şekilde çıkılmasına izin verildiğine ilişkin söylemler hakkında, "İnsanların hastaneden ayrılmalarına izin verildiğini söylüyorlar ama kendi gözlerimizle gördüğümüz buna izin verilmediği. 2 kişi hastaneden ayrıldı ve öldürüldüler. Kimse de onlara yardım edemiyor çünkü çıkarlarsa onlar da öldürülecek. Hastaneden ayrılmak güvenli diyebilirler ama gözlerimizle gördüğümüze göre, güvenli değil." ifadelerini kullandı.
"Sürekli bombardıman altındayız"
ICRC'nin bölgeye gelmesiyle onların eşliğinde doktorlar ve hastalar olarak hastaneden ayrılabileceklerini belirten Ebu Adrus, "İletişim, internet ya da hastane çevresinde ne olduğunu öğrenebileceğimiz herhangi bir şey yok. Hastanenin 100 metre çevresinde bile ne olduğunu bilmiyorum. Sürekli bombardıman var. Çok zor şartlar altındayız. Dünyada kimse bizi umursamıyor, lütfen tıbbi personel ve hastalar için güvenli bir koridor sağlayın." dedi.
Ebu Adrus, her gün bebeklerin ölmeye devam ettiğine işaret ederek, hasta ve doktorların hastaneden ayrılabilmesi için hastane yönetiminin İsrail ordusuyla müzakere ediyor olabileceğini ancak detaylara hakim olmadığını dile getirdi.
Nasr Hastanesinde bulunan Doktor Muhammed de Şifa Hastanesindeki meslektaşlarıyla olabildiğince iletişimde kalmaya çalıştığını anlatarak, "İsrail ordusu tarafından etrafları sarılmış durumda, herkesi vuruyorlar. Hastanede birçok ölü ve yaralı var ancak onlara ulaşamıyoruz." diye konuştu.
Muhammed, Şifa Hastanesinde 650 hastanın olduğunu belirterek, "Onlara ulaşamıyoruz, oraya giden güvenli bir yol yok. Orada 140 doktor, 200 hemşire ve 2 bin 500 insan var ve Şifa Hastanesinin dışına çıkamıyorlar." ifadesini kullandı.
Nasr Hastanesinde de birçok ambulans olduğunu ve çok sayıda sivilin saldırıya uğrayarak geldiğini söyleyen Muhammed, Şifa Hastanesinde farklı bölümlere her saat saldırıldığını ve kardiyoloji bölümünün de bugün hedef alındığını söyledi.
BM'den Gazze'deki hastanelere saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, İsrail'in Gazze'deki hastanelere yönelik saldırılarının sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Adele Khodr, BM Nüfus Fonunun (UNFPA) Arap Devletleri Bölge Direktörü Laila Baker ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Direktörü Ahmed Al-Mandhari, İsrail'in Gazze'deki hastanelere yürüttüğü acımasız saldırılara ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz. (Gazze'de) Hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünya sessiz kalamaz." ifadeleri kullanıldı.
Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi dahil Gazze'deki hastanelere ve bunların civarına düzenlenen, aralarında çocuklar da dahil olmak üzere çok sayıda kişinin öldüğü saldırılara ilişkin haberlerin "dehşet verici" olduğu vurgulanan açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki birçok hastaneyi çevreleyen yoğun çatışmaların, sağlık personelleri, yaralılar ve diğer hastaların güvenli erişimini engellediği bildirildi.
Açıklamada, DSÖ'nün son 36 gün içinde Gazze'deki sağlık hizmetlerine yönelik en az 137 saldırıyı kayıtlara geçirdiği kaydedilen açıklamada, bunların 521 ölüm ve 686 yaralanmaya neden olduğu belirtildi.
Görevi başında 16 sağlık çalışanının öldürüldüğüne ve 38'inin yaralandığına vurgu yapılan açıklamada, "Tıbbi tesislere ve sivillere yönelik saldırılar kabul edilemez. Bunlar uluslararası insani yardım ile insan hakları hukuku ve sözleşmelerinin ihlalidir. (Tıbbi tesislerin) Özellikle kriz zamanlarında tıbbi yardım alma hakkı asla engellenmemeli." ifadeleri kullanıldı.
Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yarısından fazlasının hizmet veremediği hatırlatılan açıklamada, çalışır durumda olanların büyük bir baskı altında olduğu ve çok sınırlı hizmet verdiği belirtildi.
Açıklamada, "Su, gıda ve yakıt kıtlığı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu hastaneler ve çevrelerinde barınan binlerce yerinden edilmiş kişinin refahını tehdit ediyor. Acil bir insani ateşkes sağlamak, daha fazla can kaybı yaşanmasını önlemek ve Gazze'deki sağlık sisteminden geriye kalanları korumak için artık kararlı bir uluslararası eyleme ihtiyaç var. Yakıt, tıbbi malzeme ve su sağlamak gibi hayat kurtaran malzemeler için artık engelsiz, güvenli ve sürekli erişime ihtiyaç var." ifadeleri kullanıldı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.