Asıl adı Mehmet ALTINGÖZ olan ve halk tarafından(sonradan en büyük erkek torunu değerli mühendis kardeşimiz Mehmet Şevki ALTINGÖZ’ün de ismini aldığı gibi) Şevki mahlasıyla bilenen nam-ı diğer Şevki Hafız geçtiğimiz hafta ebedi hayata intikal etti.
Yöresel Mevlüd kaside geleneğinde eski kayıtları dinlediğimizde arşiv niteliğinde kayıtlara rastlarız Şevki Hafız’ın sesinden. 2011 yılında yayınlanan solo albümümüzün 3. klibi olan, “Sular Akar Arkın Arkın” adlı eseri Hafız ağabeyin ve Hasan KILIÇATAN’ın teknik tabirle sesinden geçtik icra makablinde yıllar yıllar önce.
Tabi sadece ben değil Kültür Bakanlığı başta olmak üzere resmi kurum arşivlerindeki Hafız ağabeyin ses kayıtlarından tüm ilgililer yeni nesil olarak istifade edebilirler ve etmelidirler.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Doç.Dr. Hüseyin AKPINAR da yaptığı tez ve kitap çalışmaları için şifahen(birebir) dinleyerek Hafız ağabeyin donanımından istifade etmiştir.
Hafız ağabey’in birçok Mukabele, Mevlüt, Kur’an Tilaveti, kaside vb. gibi icralarla dini merasimlerde imzası vardır.
Urfa’nın eski camilerine geçmişe yönelik ses tahlili yapan bir cihaz yerleştirilebilse; o camilerde Hafız ağabeyin sesi çınlayacaktır. Çünkü Şevki Hafız da Peygamberimizin övgüsüne mazhar olan liyakatteki onurlu Hafızlardandır.
Hz. Muhammed(s.a.v.) bir Hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki:
“Ümmetimin en şereflisi hafızlardır”
Sırasıyla Milli Nizam, Milli Selamet, Refah gibi Milli Görüş Partilerinde Belediye Meclis Üyesi, İl Başkan Yardımcılığı, İl Başkanlığı görevlerini ifa eden Şevki Hafız, bu hizmetleri sırasında 2 ihtilale(12 Eylül & 28 Şubat) hain saldırılara, meşakkatli mücadelelere uğramış bir gazidir.
Bu mücadeleleri sırasında merhum Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN Hoca Efendi başta olmak üzere, Şevket KAZAN, Abdullah GÜL, İbrahim Halil ÇELİK vb. isimlerle gönül birliği içinde yürüyen Hafız ağabey siyaset ötesinde bir dava adamıdır.
Kültür Bakanlığı CD arşivinde “Çifteler” albümünde bizzat kendi yorumuyla seslendirdiği gibi:
“Bugün gam tekkegahında feda bir canımız vardır
Gönül Abdal-ı aşk olmuş gelin kurbanımız vardır”
Davaları uğrunda doğruyu hakikati dillendirirken; üst eserlerindeki gibi canlarını feda olarak ortaya sermişlerdir muhterem Hafız Efendi zat-ı alileri.
Hiç unutmam 2000’li yılların sonlarıydı Ş.Urfa/Eyyübiye’de Miskinler Tekkesindeydik. Az kişiydik odada, bir elin parmağını geçmezdi. Hafız ağabey bize sohbet etti. Çoğu insanı duyduğunda irkiltecek, soğuk duş etkisi yapacak manevi değeri yüksek sohbetten aklımda kalan, hiç unutmadığım bir cümleyle yazımı noktalamak istiyorum:
“Para insana mutluluk getirmez. Para sadece sokağa çıktığında alış-veriş gücü sağlar, o kadar”(Şevki Hafız)