İnsan ruhu, bedeni içinde bir kafestedir.
Bu can emanettir bedene
Koyup sarmalarlar kefene
Dünya’nın süsüne, zevklerine aldanan kişi bu geçici hayatın daimi sürmesini ister.
Ruhlarımız ana vatanını cennete kavuşmayı murad ederken; bedenin bir sonu vardır. Ama nefis bunu kabul etmek istemez.
İnsan ne kadar yaşarsa yaşasın mezara mecbur girecek. O çukurdan kurtulması mümkün değil.
İlla kabristandaki yerini alacak. Tıpkı ebeveynleri, neneleri dedeleri gibi… Hepsi oraya (öteki tarafa) gitmişler.
Dünya kimseye kalmaz, bir misafirhanedir
Arifler ona dalmaz, bilir ki efsanedir.
İyilik yapmaktır karın, kalır ancak o varın
Öleceksin sen yarın, anla bak Dünya nedir
Acem Aşiran ilahide de değinildiği şekilde Dünya bir konaktır. Misafirliğin sonu vardır.
Muhakkak şüphesiz hiç kimse itiraz edemez “ben ölmem” diyemez.
Hz. Muhammed s.a.v. vefat ettiğinde Hz. Ömer, buna dayanamadı kılıcını çekti ve dedi ki: “Kim Resulallah’a öldü derse boynunu vururum.”
Hz. Ömer heybetliydi, bir müddet kimse korkusundan ses çıkaramadı. Hz Ebubekir geldi akabinde ve müdahale etti
Hz. Ebubekir hem kalabalığa hem de Hz. Ömer hitaben dedi ki: “Kim Peygamberi seviyorsa bilsin ki o ölmüştür. Kim Yaradan’a iman ediyorsa bilsin ki o bakidir(Ölümsüzdür.)
Hz. Ebubekir’in bu sözü Müslümanlar arasında yayılarak başsağlığı verirken biri vefat ettiğinde taziye sahibine söylenir asırlardır. “Baki Allah” diye.
Peygamber dahi olsa illa ki ölecek, kim olursa olsun. Hiç kimse Dünya’da kalmaz Dünya fanidir. Baki olan Hayy-ü La Yemut olan yüce yaradandır, Cenab-ı Allah’tır.