Ülkemizin kalkınma hamlesinde büyük saldırıların devam edeceğin geçmiş yıllarda beyan etmiştim.
Şimdi bakın ülkemizde böylesi bir saldırı algılama operasyonları devam ediyor ki, kimin doğru kimin yalan yanlış konuştuğu bilmiyor duruma gelinmiştir.
Dünya ülkelerinde her şeyin bu kadar şeffaf ve net olmadığı gözleri göremeyecek kadar körleşmiş insanlarımızın ülkemizi karalamalarını gerektiren nedenler nelerdir anlamış değilim dersem sizleri yanıltmış olacağım.
Ülkemizin içinde ülke düşmanları çok olmasından ülkemizin kalkınmasına asla müsaade etmemekle yetinmeyip halkımızın beyinlerini çelmektedirler.
Bu kişilerin geneline baktığınızda vatancılık sergilerler vatan millet diye feryat figan ederler ama işin özünde gelen manada geçmişten günümüze kazançları sermayeleri ülkemin vatandaşlarımızın sırtından bir yerlere gelen şahsiyetlerdir.
İşte sizlere bazı örnekler işte sümüklü bir benliğini satmış olan şahsiyetsiz kişinin sümüklerini akıtıp görüntüsünde Müslüman görünüp halktan arsalar yerler alıp sözde öğrenciler için eğitim yuvası yurtlar yapma girişimleri içinde idiler bunun bu aşamaya kadar güzel gerçekten halkımınız vatandaşımızın evlatlarına eğitim yerleşkeleri yapmalarına tüm vatandaşlarımızın katkıları yardımlarını esirgemeden vermişlerdir. İşin bu aşamasına kadar güzel işin en ilginç yanına bakalım orada eğitim öğrenim görenlerin nedense hepsi elit kesimden elit çevresi olan ailelerin evlatları alındı eğitildi. Benim yoksul fakir ailelerin evlatlarını asla kabul bile etmediler.
Şuan bile öylesi eğitim kurumlarının halen uzantıları olan dershane ve okullara gidin bakın aynı kategoride eylem ve faaliyetlerine devam etmedeler.
Şimdi ben bu halkımın inanç duygularını böylesine yerinden oynatan şahsiyetsiz şahsiyetler için çıkıp bunlar hizmet ediyor diyemem.
Şuan toplumumuzda olan bazı şahsiyetler kendilerine makam mevkiler sağlayıp oradan halkımızın inançlarını duygularını yok etmeye kötüye kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Bakın yarım asır zaman içinde güneydoğuda halkımız üzerinde siyaset yapan, gruplaşma sağlayan hatta daha ötesine giden tarikat gibi yapılar oluşturup oradaki halkımızın geleceğini yok etmededirler.
Artık bu eylem ve oluşumlara artık bilinçli ve bilgili olalım ki artık halk olarak asla kendilerimizi kendi benliklerimizi kimsenin emrine koymayalım kimselere kendimizi sunmayalım. Bizim bir devletimiz vardır. Bu devletimize vatanımıza varlığımız ile birliğimiz ile çalışarak büyük gelecekler sağlayacak atılımlar yatırımlar yapalım.
Dünya ülkelerine karşı birliğimizi dirliğimizi koruyup güvenli bir ülke olmamızı sağlamalıyız.
Vatandaşlar olarak gerçekleri doğruları görerek gerekli yaşam kolaylıklarını yaşamalıyız. Vatandaşlar olarak özelikle halk olarak devletimizin bir eksikliği ve yanıltıcı bir durum olduğunda gerekli merci mevkilere iletmemiz hatta gerekli şekilde kınamamız gerektirdiğini açıkça söyleyelim bu ülkede yandaşlık ve yapıcıların siyasetçilerin üstünlüğü yoktur. Bu ülkede en üstün olan halktır. Bu üstünlüğü bilerek yaşam felsefemizi buna göre yaşamamızı sağlayalım.