“Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz”              Osmanlı’da Enderun’da Duvar’da yazılı olan bir veciz sözdür üstteki. Zaten malumumuz olan talebelerin farklı kabiliyetlerine göre yönlendirilip değerlendirildiğini anlatıyor bu yazı o devirde.             Günümüzde birlik beraberlik kavramları içi boşaltılmış bir halde kendini elit gören seküler camialarda sıkça tekrarlanıyor.             İslam ise bireyleri özgürlük alanı tanıyarak fıtratına uygun yaşatıyor.             “Ümmetimin ihtilafında Rahmet vardır”                                               (Hadis-i Şerif)             Burada Resulallah s.a.v. mezhepleri işaret ediyor.             Şafii, Hanbeli, Hanifi mezheplerinde, mutlak sularda duru bir temizlik aranırken Maliki mezhebinde imtiyazlar vardır.             Hayvanlardan artan veya benzer necasetsiz bir şekilde bulanan sular temizleyici görülebilir. Bu nedenle Afrika’da Maliki mezhebi ilk kabul gören ve yaygın olandır             İmam-ı Azam Ebu Hanife Bağdat’ta kahir ekseri şehir hayatı gereksinimlerini baz alarak fetvalar vermiştir.              Aslen Filistin Gazzeli olan İmam Şafii çok büyük âlimdir. O da kırsaldaki hayatı temel almıştır ekseriyette hükümlerinde.              İşte bu vb. hususlarda tanınan ayrıcalıklarla Rahmet vardır, mezheplerde.              Kesrette buldu Vahdeti,              Mihnette buldu rahatı,              Firkatte buldu vuslatı,              Her-barı Hu ya Hu ile              Keşf-ü Keramata erer              Cümle makamatı geçer              Vahdet gülün daim derer              Gülzarı Hu Ya Hu ile