Çekirdeklerinin kaynatılarak içildiğinde ayık tuttuğuna şahit olan Mısırlı Alim Ş. Şazeli ve yine Fakih(İslam Hukukçusu) M. Said Zebhani talebelerine kahveyi tavsiye etmişlerdir XIII. yy'da.
Tedrisatın devamı için tavsiye edilen kahve her bünyede farklı reaksiyon vermektedir. Misal kalp & tansiyon vb. hastalıkları tetikleyebiliyor.
Kahvenin yaygın kullanımı küçük fincanlardadır. Bununla birlikte Batı Anadolu Zeybekleri, Camdan çay bardaklarında içmişlerdir kahveyi, bünyeleri kuvvetli ve dirayetlidir kahvenin olası yan etkilerine karşı.
Temel nedense nargilenin yanına içilen kahvenin kısa sürede bitmemesi, kullanımın uzun sürmesidir.
Halen Ege'de eğer cam bardakta kahve içmek isterseniz girdiğiniz kıraathanede "Süvari" olsun demeniz yeterlidir.
Osmanlı'da yıllarca Akdeniz bölgesinde de aynı bardak stilindeki ikrama Tarz-ı Hususi denmiştir. Bu isim zamanla yuvarlana yuvarlana "Tarsusi" adını almıştır.
Kimi rivayetlere göre Tarsus ilçesinden de gelmektedir bu isim, aynı minvalde Mersin'de de kahvenin bu şekilde ikramı yaygındır.
Bu bilgileri yeni makalemizde sunma fikrinin temeli yaz aylarındayken çok değerli Evran Plak İmtiyaz Sahibi Fuat ORAK ağabeyimizle yaptığımız bir sohbetimize dayanıyor.
Kahveyi cam bardakta içmeleri üzerine merakımı celp etmişti. Kendileri de değer verip detaylı izah etmişlerdi sağolsunlar.
Bu arada Fuat ağabey kahvesi camdan olmakla birlikte kendileri de candan bir insandır. İnsani konulara, hayvan haklarına, memleket sevdasına, Atatürk'e, vb. değerlerimize duyarlı bir büyüğümüzdür.
Mütebessim olduğu kadar, mütevazidir de ORAK ağabeyimiz; yoksa her dönemin her tarzın kültür sanat insanları ile oturup kalmışlıkları yan yana gelmişlikleri var.
Allah c.c. böyle kaliteli değerlerimizin eksikliğini vermesin. Onlardan alınacak çok kültürel miras var. Mesela "Süvari" örneğimizdeki gibi.