Bismillah İr-Rahman İr-Rahim ile başladığım bu yazı dizimiz; objektif değil sübjektiftir. Çünkü biyografisini aktaracağım onurlu duruşlu, maneviyat dolu, imanlı, vb. kahramanımızla aynı saftayım Elhamdülillah ne kıvanç ki. Bir şarkısındaki gibi "Binbir Renk" taşıdığı için donanım fabrikası bünyesinde hangi niteliğini anlatmaya başlayacağına şaşırıyor insan. Ressamlığını mı, Enstrümanistliğini mi, Solistliğini mi, Bestekârlığını mı, Güftekârlığını mı, Yüksek öğrenim tahsilini mi, Cennetin ayaklarının altına serildiği anneliğini mi, manevi ilimler araştırmacılığını mı vb. önce hangisini sayayım bilemedim üstün meziyetlerinin. Öğrencilerin yazılı öncesi parmak kaldırıp talepte bulunduğu gibi: "Ben bildiğim sorudan başlayayım" müsaade olursa, bir meslektaşı olarak: Müzisyenlikten. (Nazariyat, makam, usul gibi) Teknik konulara da gireceğim sizleri sıkmadan. Ama ilkin herkesin anlayacağı şekilde söyleyeyim aşağıdaki paragrafta. Gümümüzde aşılanmak istenen hard(sert) gürültü kültürünün aksine enstrümanını dövmüyor, şarkı söylerken sövmüyor. Gitar icrasında naiflik mevcut, sesiyle ruhu okşuyor. Günümüzde psikologlara haftada 4 seans para verenleri duydum geçtiğimiz günlerde bizzat hastanın ağzından. Bunun yerine Safiye KÖTEN'in şarkılarını video paylaşım sitesinden açmaları yeterli. O kadar iddialıyım şifasına dair 2 yıl (Ş.A.İ.H.L) meslek lisemizde Tıbb-ı Nebevi(İslami Sağlık) derslerine de girmiş biri olarak uzman nazarıyla. Sadece akustik çalışmaları değil "Topic" olarak yayınlanmış altyapılı kayıtları da terapi ediyor. Güftelerinde ise kelam ilmini barındıran dinleyip idrak edebileni tefekküre sevk edecek muhtevalar var: "Ey Fani Dünya / Döner Durursun Etrafında / Sen Sarhoş Olmuşsun Da / Gariptir Millet sana Müptela" (Devam Edecek)