(makalemizin devamı)
Bir diğer güzel yanı da şimdiye kadar Esma-ül Hüsna çok bestelendi arapça olarak. Ama mevzubahis bestemiz Türkçe. Hem de Esmaların meali var muhtevasında.
Akustikliğiyle ses tonunun kadifeliğiyle naif bir tarzla gençlere de "Allah'ın c.c. 99 ismini" sevdirecek İnşallah.
Hem yüce Allah'ın c.c. Esmalarını anlamayı halka, hem de kendi aralarında kullarını birbirlerine yakınlaştıracak eğer "Sevin Birbirinizi" şarkısı da idrak edilirse.
Eserlerinin güftelerinde tasavvufi öğeler barındırıyor.
Yazı dizimizin ilk bölümünde Müptela'nın Nakaratını yazmıştık. Düşünsel bir seyahate çıkıp neticesinde Dünyanın faniliğini anlıyoruz şarkının bağlantısında.
"Sensiz Değil Bensizim'de"
Fenafillah Makamını anlatıyor.
Son yayınladığı "Uyku'ya" Dair de benim anladıklarım şöyle:
Dünya kelime manası ile aşağılıktır. Dünya Evliyanın tabiriyle: "Dünya pistir Dünya necistir."
Yüce Allah'ın c.c. yarattığı sonsuz evrenden Zühre yıldızıyla hemhal olabilen Ulvi kalpler manevi güzellikleri gönül gözü ile görürler.
Hakikat aleminin yazı dizi başlığımızdaki şekilde "Safiyane" Dünyevi zevklerden daha da haz verici lezzetine şahit olan mevcut yaşantısından çıkıp o boyutta yaşamak ister.
Uyku da bu seyahat yöntemlerinden biri, manalı bir biçimde anlatmış, hem kavuşmayı hem ruhani özgürlüğü.
Tüm bu manevi muhtevalı eserlerinde tek bir sanat dalını konuşturmuyor.
Allah'ım'da Gitarı da kendisi çalıyor, güfteyi de kendisi yapmış, solo icrayı da naif sesiyle deruhte ediyor.
Aynı zamanda Allah'ım parçasının internet arzında görsel kısımda bulunan tabloyu da bizzat yapmış.
Tüm bu emeği ile donanımı ile işte bu unvanı sonuna kadar Hakk ediyor: "Safiyane & Tek Başına Sanathane"
(devam edecek)