Urfa kalesinin sütunlardan biri üzerinde kraliçe Şalmat'n bir heykeli vardı.
Şehri beşinci yüzyılda ziyaret eden Rahibe Egeria balıklı göllerin kenarında bulunan yazlık sarayda bulunan heykellerin mimarisinden çok etkilendiğini yazar
Edessa'da başka yerlerde başka büyük heykellerin olduğunu Rahip Egeria belirtir.
Rivayete göre bazı heykeller İsa'nın mektubunun Abgar'a getirildiği batı kapısında bulunmaktadır.
Edessa kralık döneminde sanat alanında olduğu kadar bilim ve edebiyat alanında bölge şehirlerine nazaran çok ileri bir düzeydeydır.
Tarihsel bilgilere göre
Hıristiyan döneminde şehirde ünlü bir akademi bulunmaktadır.
Bu akademide Tityanus gibi ünlü tanrı bilimciler ders vermektedeydi.
Birde Part akademisinin
Bulunduğu yazılıdır.
Bu okulda Aziz Efraim ders verirdi.
Zaten Partlar Romalıları Fıratın batısına kovduktan sonra Urfa bölgede Partların eğemenliğinde kurulan Osrohone devletinin başkenti idi.
Urfa tarihsel süreçte Kürtlerle akraba bir halk olan Partlar, Süryani, ve Araplarla akraba bir halk olan tüccar Nebati halkıyla birlikte olmuşlardır.
Zaten kentin ilk yıllıklarında açıkça belirtildiği gibi Partlar ve Nebatiler birbirleriyle iyice karışmışlardı.
Hanedanların en az bir tanesi Parti kökenli krallardı.
Partların dini ve kurumları bu kentte öyle kök sarmıştı ki buranın halkı Nebati kökenlerini unutarak kendilerini "Partların Kenti" ve "Partların Kızı" diye adlandırıyorlardı.
Biz biraz Urfa akademisyenin ünlü hocası Bardaysan üzerinde duralım.
Bardaysan kendini çok iyi yetiştirmiş bir bilim insanı idi. Ermenistan ve Hindistan tarihi adlı kitapları vardır.
Bunlardan başka
Ölümünden sonra öğrencilerinin yayınladığı "ülkelerin yasaları kitabı.
Çağına göre önemli bir kitaptır.
Bu kitaptan bazı alıntılar verelim.
"Öğrenmek istiyorsan yaşlı insanlardan öğrenmek faydalıdır.
Nasıl soru sormasını bilmek iyi bir şeydir.
İnsanlara yapamayacakları hiçbir şey emredilmemiştir.
İyilik yapmak, kötülükten kaçınmaktan daha kolaydır.
Çünkü iyilik, insanın bir parçasıdır. Bundan dolayı insan iyilik yapmaktan sevinç duyar.
Kötülük ise düşmanın fiilidir ve insan ancak doğa bakımından bozulduğunda, hasta olduğunda kötü şeyler yapar." Devam edecek.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 889+ kez okundu.
ESKİ URFA TARİHİ - 9
Urfa kalesinin sütunlardan biri üzerinde kraliçe Şalmat'n bir heykeli vardı.
Şehri beşinci yüzyılda ziyaret eden Rahibe Egeria balıklı göllerin kenarında bulunan yazlık sarayda bulunan heykellerin mimarisinden çok etkilendiğini yazar
Edessa'da başka yerlerde başka büyük heykellerin olduğunu Rahip Egeria belirtir.
Rivayete göre bazı heykeller İsa'nın mektubunun Abgar'a getirildiği batı kapısında bulunmaktadır.
Edessa kralık döneminde sanat alanında olduğu kadar bilim ve edebiyat alanında bölge şehirlerine nazaran çok ileri bir düzeydeydır.
Tarihsel bilgilere göre
Hıristiyan döneminde şehirde ünlü bir akademi bulunmaktadır.
Bu akademide Tityanus gibi ünlü tanrı bilimciler ders vermektedeydi.
Birde Part akademisinin
Bulunduğu yazılıdır.
Bu okulda Aziz Efraim ders verirdi.
Zaten Partlar Romalıları Fıratın batısına kovduktan sonra Urfa bölgede Partların eğemenliğinde kurulan Osrohone devletinin başkenti idi.
Urfa tarihsel süreçte Kürtlerle akraba bir halk olan Partlar, Süryani, ve Araplarla akraba bir halk olan tüccar Nebati halkıyla birlikte olmuşlardır.
Zaten kentin ilk yıllıklarında açıkça belirtildiği gibi Partlar ve Nebatiler birbirleriyle iyice karışmışlardı.
Hanedanların en az bir tanesi Parti kökenli krallardı.
Partların dini ve kurumları bu kentte öyle kök sarmıştı ki buranın halkı Nebati kökenlerini unutarak kendilerini "Partların Kenti" ve "Partların Kızı" diye adlandırıyorlardı.
Biz biraz Urfa akademisyenin ünlü hocası Bardaysan üzerinde duralım.
Bardaysan kendini çok iyi yetiştirmiş bir bilim insanı idi. Ermenistan ve Hindistan tarihi adlı kitapları vardır.
Bunlardan başka
Ölümünden sonra öğrencilerinin yayınladığı "ülkelerin yasaları kitabı.
Çağına göre önemli bir kitaptır.
Bu kitaptan bazı alıntılar verelim.
"Öğrenmek istiyorsan yaşlı insanlardan öğrenmek faydalıdır.
Nasıl soru sormasını bilmek iyi bir şeydir.
İnsanlara yapamayacakları hiçbir şey emredilmemiştir.
İyilik yapmak, kötülükten kaçınmaktan daha kolaydır.
Çünkü iyilik, insanın bir parçasıdır. Bundan dolayı insan iyilik yapmaktan sevinç duyar.
Kötülük ise düşmanın fiilidir ve insan ancak doğa bakımından bozulduğunda, hasta olduğunda kötü şeyler yapar." Devam edecek.
Ekleme
Tarihi: 25 Kasım 2021 - Perşembe
ESKİ URFA TARİHİ - 9
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.