NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA KARAKEÇİ AŞİRETİNİN KÖKENİ

URFA KARAKEÇİ AŞİRETİNİN KÖKENİ  Siverek ilçesi karacadağ civarında, sonradan, Karakeçi olarak adlandırılan bölgede yüzyıllardır Kürt kabileleri bulunmaktadır. Buraların ilk meskunlarını ve ayrıca, bir Türkmen aşireti olan Karakeçi isminin buraya neden verildiğini araştırdım.   Edindiğim sağlam bilgilere göre bölgede en eski, kadim üç Kürt kabilesi vardır. 1-Cerabe. 2- Doda. 3- Melaye. Asli unsurlardır.  Bölgeye sonradan çeşitli yerlerden gelen diger Kürt kabileleriyle birlikte bu sayı toplam 24 olmuştur.  Bunlarda kendi aralarında ikiye ayrılmıştır. Cerabe 12 kabile, Amini 12 kabiledir. Her bir kabileye Kürtçe ber denilmektedir. Cerabe ber, kabile adları Torına, Reza, Sakulya, Gokça, Endarya, Hacixala, xıdıacka, Çaputa, Kadya, Muskaye (baleka) Eliçepka, Veloya. Aminan ber kolu Mireka, Muska, Meloya, Doda, Heboka,  Rutka, Blisoka, Evcoya, Emerelya, Husika, Kurdika, Neboya veya (elkoka). Karakeçi denilen köylerin bulunduğu yerler Çiyayê keracê, Karacadağ eteklerinin ilk beyleri, hanedanları,  Kürt kökenli Cerabi mirleri, beyleridir. Bu beylerin, son dönem, en bilinen tanınmış olanı Habeşi Habeş adlı beydir. Ancak, bundan önce bu isimle birkaç bey hüküm sürmüştür. Habeşi Habeş yörede cömertligi, yemek vermesiyle, cesaretiyle tanınmıştır. Tarihe geçen en ünlü yemek davetini, Osmanlı padişahı 4. Murat ve ordusuna yapmıştır. Sultan Murat Bağdat seferine  giderken, Habeşi Habeşin bölgesinden geçerken bu Kürt beyi Osmanlı ordusunu yemeğe davet eder. Yüzlerce koyun kesilir, ikram edilir. Bunun üzerine 4.Murat , Cerabi beyine bir beraat verir. Bölgesinin resmi beyi olarak ilan eder.  Osmanlı ordusu yemek yedikten, istirahat ettikten sonra, yola çıkmak üzereyken, bir asker hastalanır, orada kalır. Asker tedavi edilir, iyileşir, bir Kürt kızıyla evlenir. Bu askerin soyundan gelenlere Toruna kabilesi denilir. Bunlara Türklük isnad edilir. Bu askerin hangi milliyetten olduğu bilinmiyor. Zira Osmanlı ordusunda çeşitli halklardan gelen askerler bulunuyordu. Türk olsada hep Kürtlerle evlilik yapılmıştır. Toruna soyundan gelenler, Bozova, Suruç, Urfa merkezin bazı köylerinde bulunmaktadır. Bunların dışında, Karakeçi bölgesinde, bildigim kadariyla, Türk kökenli başka kabile yoktur.   Cerabi kolunun Habeşiler'den sonra, emirleri, beyleri olan akıllı ve Karakeçi soyadlı bey ailesinin bazı kişileri kendilerini Türk Karakeçi aşiretinin liderleri olan Süleyman Şah, Ertuğrul beyin soyundan geldiklerini iddia ediyorlar. Araştırmalara göre bu iddia tarihsel gerçeklerle Örtüşmüyor. Kürtçe Mireka (bey) denilen ailenin Bingöl çabakçur bölgesinden  geldikleri, Kürt kökenli oldukları tespit edilmiştir. Bu aile geldikleri yerin de  bey ailesidir. En son bölgeye gelen bir kabiledir.  Asıl, konumuzla ilgili  Karakeçi isminin bir Kürt beldesine neden verildiğini araştırdım. Tahminen 370 yıl evvel, Osmanlı devletinin payitahtı başkenti olan Istanbul'dan bu devletin bir eyaleti olan Kürdistan bölgesinin Karacadağ yöresine şimdiki anlamda kadastro memurları gelirler. Amaçları bölgenin bir topografyasini çekmek, bazılarına koçan adlı bir nevi tapu vermektir.  Habeşi Habeş  beyinin misafiri olurlar. Bey kendilerine iyi bir misafirperverlik yapar. Orada günlerce kalırlar. Memurlar Habeşi beye En iyi köyleri hatta  ovaları bile  vermek isterler. Bey bunları kabul etmez. Dağın eteklerinde  bulunan taşlı arazilerin belgelerini bana  verin yeter der. Memurlar buna hayret ederler, biz sana en iyi, verimli arazileri, ovaları vermek istiyoruz. Sen kara taşlı yerleri istiyorsun. Oralarda yalnız Karakeçiler otlar cevabını verirler. İstediğin olsun derler, yarı tapu niteliğinde olan koçan adlı bir belge verirler. İşte Karakeçi  bölgesinin adı bu söylemden kalmıştır. Osmanlı devletinden sonra kurulan Kemalist Cumhuriyet hükümeti, Kürtleri, aşiretleri ve diğer milletleri, Türkleştirme, inkar ve asimilasyon politikası uygulamıştır. Tarihi gerçekleri yansız doğru bir biçimde belirtmek yazmak gereklidir. Osmanlı devleti bir ırk ulus devleti değildi. İslami bir inanç ve düşünceyle tüm milletlere yönelen, ayrımcı olmayan bir ümmet, müslüman kardeşliği prensibi vardı.  Söz konusu olan Karakeçi Türkmen aşireti, daha çok orta Anadolu'da mukimdir.  Malazgirt meydan muharebesiyle birlikte anadoluya gelen Oğuzların kayi boyundan olan Süleyman şah ve Ertuğrul gazinin asil bir aşiretidir. Türkmenler, Ninem, anne annemden dolayı akrabamdır. Amacımız ayrım yapmadan, tarihsel gerçekleri doğru aktarmaktır. Nitekim Kutsal kitabımız Kur'an Rum süresi ayet 22 de şöyle denilmektedir. "Onun varlığının kanıtlarından biri de, gökleri ve yeri yaratması, ayrıca dillerinizin ve renklerinizin farklı farklı olmasıdır. Bilgi sahibi olanlar için elbette bunda kanıtlar vardır." İşte böylesi evrensel bir mesaja ekleyecek bir cümle yoktur.
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2024 - Pazartesi

URFA KARAKEÇİ AŞİRETİNİN KÖKENİ

URFA KARAKEÇİ AŞİRETİNİN KÖKENİ
 Siverek ilçesi karacadağ civarında, sonradan, Karakeçi olarak adlandırılan bölgede yüzyıllardır Kürt kabileleri bulunmaktadır. Buraların ilk meskunlarını ve ayrıca, bir Türkmen aşireti olan Karakeçi isminin buraya neden verildiğini araştırdım.  
Edindiğim sağlam bilgilere göre bölgede en eski, kadim üç Kürt kabilesi vardır. 1-Cerabe. 2- Doda. 3- Melaye. Asli unsurlardır.
 Bölgeye sonradan çeşitli yerlerden gelen diger Kürt kabileleriyle birlikte bu sayı toplam 24 olmuştur.  Bunlarda kendi aralarında ikiye ayrılmıştır. Cerabe 12 kabile, Amini 12 kabiledir. Her bir kabileye Kürtçe ber denilmektedir.
Cerabe ber, kabile adları
Torına, Reza, Sakulya, Gokça, Endarya, Hacixala, xıdıacka, Çaputa, Kadya, Muskaye (baleka) Eliçepka, Veloya.
Aminan ber kolu
Mireka, Muska, Meloya, Doda, Heboka,  Rutka, Blisoka, Evcoya, Emerelya, Husika, Kurdika, Neboya veya (elkoka).
Karakeçi denilen köylerin bulunduğu yerler
Çiyayê keracê, Karacadağ eteklerinin ilk beyleri, hanedanları,  Kürt kökenli Cerabi mirleri, beyleridir. Bu beylerin, son dönem, en bilinen tanınmış olanı Habeşi Habeş adlı beydir. Ancak, bundan önce bu isimle birkaç bey hüküm sürmüştür.
Habeşi Habeş yörede cömertligi, yemek vermesiyle, cesaretiyle tanınmıştır. Tarihe geçen en ünlü yemek davetini, Osmanlı padişahı 4. Murat ve ordusuna yapmıştır. Sultan Murat Bağdat seferine  giderken, Habeşi Habeşin bölgesinden geçerken bu Kürt beyi Osmanlı ordusunu yemeğe davet eder. Yüzlerce koyun kesilir, ikram edilir. Bunun üzerine 4.Murat , Cerabi beyine bir beraat verir. Bölgesinin resmi beyi olarak ilan eder. 
Osmanlı ordusu yemek yedikten, istirahat ettikten sonra, yola çıkmak üzereyken, bir asker hastalanır, orada kalır. Asker tedavi edilir, iyileşir, bir Kürt kızıyla evlenir. Bu askerin soyundan gelenlere Toruna kabilesi denilir. Bunlara Türklük isnad edilir. Bu askerin hangi milliyetten olduğu bilinmiyor. Zira Osmanlı ordusunda çeşitli halklardan gelen askerler bulunuyordu. Türk olsada hep Kürtlerle evlilik yapılmıştır. Toruna soyundan gelenler, Bozova, Suruç, Urfa merkezin bazı köylerinde bulunmaktadır. Bunların dışında, Karakeçi bölgesinde, bildigim kadariyla, Türk kökenli başka kabile yoktur. 
 Cerabi kolunun Habeşiler'den sonra, emirleri, beyleri olan akıllı ve Karakeçi soyadlı bey ailesinin bazı kişileri kendilerini Türk Karakeçi aşiretinin liderleri olan Süleyman Şah, Ertuğrul beyin soyundan geldiklerini iddia ediyorlar. Araştırmalara göre bu iddia tarihsel gerçeklerle Örtüşmüyor. Kürtçe Mireka (bey) denilen ailenin Bingöl çabakçur bölgesinden  geldikleri, Kürt kökenli oldukları tespit edilmiştir. Bu aile geldikleri yerin de  bey ailesidir. En son bölgeye gelen bir kabiledir. 
Asıl, konumuzla ilgili 
Karakeçi isminin bir Kürt beldesine neden verildiğini araştırdım. Tahminen 370 yıl evvel, Osmanlı devletinin payitahtı başkenti olan Istanbul'dan bu devletin bir eyaleti olan Kürdistan bölgesinin Karacadağ yöresine şimdiki anlamda kadastro memurları gelirler. Amaçları bölgenin bir topografyasini çekmek, bazılarına koçan adlı bir nevi tapu vermektir.  Habeşi Habeş  beyinin misafiri olurlar. Bey kendilerine iyi bir misafirperverlik yapar. Orada günlerce kalırlar. Memurlar Habeşi beye En iyi köyleri hatta  ovaları bile  vermek isterler. Bey bunları kabul etmez. Dağın eteklerinde  bulunan taşlı arazilerin belgelerini bana  verin yeter der.
Memurlar buna hayret ederler, biz sana en iyi, verimli arazileri, ovaları vermek istiyoruz. Sen kara taşlı yerleri istiyorsun. Oralarda yalnız Karakeçiler otlar cevabını verirler. İstediğin olsun derler, yarı tapu niteliğinde olan koçan adlı bir belge verirler. İşte Karakeçi  bölgesinin adı bu söylemden kalmıştır. Osmanlı devletinden sonra kurulan Kemalist Cumhuriyet hükümeti, Kürtleri, aşiretleri ve diğer milletleri, Türkleştirme, inkar ve asimilasyon politikası uygulamıştır.
Tarihi gerçekleri yansız doğru bir biçimde belirtmek yazmak gereklidir. Osmanlı devleti bir ırk ulus devleti değildi. İslami bir inanç ve düşünceyle tüm milletlere yönelen, ayrımcı olmayan bir ümmet, müslüman kardeşliği prensibi vardı.  Söz konusu olan Karakeçi Türkmen aşireti, daha çok orta Anadolu'da mukimdir.  Malazgirt meydan muharebesiyle birlikte anadoluya gelen Oğuzların kayi boyundan olan Süleyman şah ve Ertuğrul gazinin asil bir aşiretidir. Türkmenler, Ninem, anne annemden dolayı akrabamdır. Amacımız ayrım yapmadan, tarihsel gerçekleri doğru aktarmaktır. Nitekim Kutsal kitabımız Kur'an
Rum süresi ayet 22 de şöyle denilmektedir.
"Onun varlığının kanıtlarından biri de, gökleri ve yeri yaratması, ayrıca dillerinizin ve renklerinizin farklı farklı olmasıdır. Bilgi sahibi olanlar için elbette bunda kanıtlar vardır." İşte böylesi evrensel bir mesaja ekleyecek bir cümle yoktur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
SÜPHİ ÖNCEL
(06.06.2024 16:00 - #469)
MUHTEREM AĞABEYİM POZİTİF KATKI SAĞLAMAK İÇİN ARZIMIZ KARAKEÇİ DENİLDİĞİNDE HEMEN TÜRKÇE BİR KELİME OLARAK ALGILANIR HALBUKİ KÜRTÇE “ QER” AK OLMAYAN “GEÇİ” İSE YOL CİHET OLARAK TARCÜME EDİLEBİLİR AĞABEYİM BİR DE BU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMENİZİ
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
SÜPHİ ÖNCEL
(06.06.2024 16:00 - #470)
MUHTEREM AĞABEYİM POZİTİF KATKI SAĞLAMAK İÇİN ARZIMIZ KARAKEÇİ DENİLDİĞİNDE HEMEN TÜRKÇE BİR KELİME OLARAK ALGILANIR HALBUKİ KÜRTÇE “ QER” AK OLMAYAN “GEÇİ” İSE YOL CİHET OLARAK TARCÜME EDİLEBİLİR AĞABEYİM BİR DE BU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMENİZİ
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.