Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittiği her yerde başkanlık sistemini ısrarla savunmaya devam ediyor. Düne kadar inkar ettiği başkanlık sistemini, alttan alta koşullarını hazırlama çalışmaları kendince bitirmiş olmalı ki, şimdi de gittiği her yerde başkanlık sistemini savunuyor. AKP yerel teşkilatları da, bundan kendine pay çıkararak; her toplantılarda başkanlık sisteminde fayda olduğunu! Bugün Amerika başkanlık sistemi sayesinde! Gittikçe güçlenmiş ve dünyanın en güçlü ülkeler seviyesine gelmiştir! Diyerek kendilerince savundukları başkanlık sistemine dayanak yapıyorlar.Evet, Amerika'da başkanlık sistemi var. Ama başkanlık sistemi ile birlikte federal bir yapı da var. Federal yapı başkanlık sistemi ile ahenk oluşturuyor. Güçlü yerel yönetimler sayesinde başkanların diktatörleşmesi engelleniyor.Başkanlık sisteminin uygulandığı Amerika'da, Sistem gereği valileri de halk seçiyor. Yerinde yönetim anlayışı çerçevesinde geniş yetkilerle donatılmış belediye başkanları var. Sağlık, Eğitim ve Adaleti geniş yetkilerle donatılmış belediye meclisi organize ediyor. Her ilin vergisini belediyeler topluyor.Şimdi ortada 12 Eylül darbecilerin yaptığı bir ucube anayasa varken, bu anayasa yürürlükte iken, bunun üstüne gelebilecek bir başkanlık sistemi ülkeyi yeniden tek parti, tek adam yani milli şef dönemine götürecek.Erdoğan'ın getirmeye çalıştığı başkanlık sistemi, her ne kadar Amerika örneğini veriyorsa da, bunun uygulama zemini yok. Bu, olsa olsa Suriye tipi yada Irak örneğinde olduğu bir başkanlık sistemi kast edildiği anlaşılıyor. Erdoğan'ın bu çılgın ve korkunç düşüncesi hayat bulmamalıdır. İktidar hırsı hep kendi ülkelerine verdiği tahribat orta yerde dururken, ısrarla başkanlık sistemini savunmak tam bir çılgınlıktır. Suriye, Irak ve Mısır örneklerinde olduğu gibi Ortadoğu tarzı bir başkanlık sistemi ki Allah korusun ülkeler için tam bir felakettir.Savunulan başkanlık sistemi hiç kimsenin şüphesi olmasın başarılırsa ülke hızla diktatörlüğe gidilecek, başarıldığı taktirde barış sürecide bitecek. AKP liderinin ısrarla 400 milletvekilliğinden bahsetmesi, rotasındaki diktatörlük hevesinin dışa vurumudur. Biraz siyasal tarihle ilgili bilgi sahibi olanlar bunun böyle gelişeceğini bilir.Dün mazlum edebiyatı ile iktidara gelen AKP, bugün ciddi şekilde toplumsal barışı tehdit eder hale geldi. Seçim hedefini başkanlık sistemi üzerine kurgulayanlardan barış sürecini toplumsal barışa dönüştüre bilir mi? Başkanlık sisteminin orta doğuyu ateş çemberine dönüştürdüğü bilinmesine rağmen, sırf kendi egosunu tatmin için ülkeyi maceraya sürüklemek tam bir çılgınlıktır.Bu ülkeyi yönetenler, halkın çıkarlarını gözetmek zorundadırlar. Halkımızın çıkarı başkanlık sisteminde değil, daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlüklerdedir.