Cemal BABAOĞLU
Köşe Yazarı
Cemal BABAOĞLU
 

BÜYÜKŞEHİR VESAYETİ

Büyükşehir yasası hazırlanma aşamasında iken iktidar partisi, bunu demokratikleşme ve yerinden yönetim modeli şeklinde izah ediyordu. Hatta birileri daha da ileri giderek bu yasanın federal sistemide içinden barındıracak kadar ilerici bir yasadır diye savunanlar bile oldu.Vesayet rejiminden bir türlü kurtulamıyoruz. Dün Askeri vesayet altında inim inim inleyen halk, bugün de  AKP iktidarının kurnaz oyunları ile yürürlüğe giren Büyükşehir yasası ile yeniden vesayet altına girmiş bulunmaktayız. Halkımıza hayırlı olsun! Nur topu  gibi bir krizimiz daha oldu; Büyük Şehir vesayeti krizi.Yasalar, halkın talep ve ihtiyaçlarına göre hazırlanır. AKP bu gerçeği tersyüz ederek,   Kürdistan'da halkın taleplerini baskı altında tutmak ve halkın kendi kendini yönetmesi demek olan halk belediyeciliğin önüne takoz olmak için en kati anti demokratik yasaları allayıp pullayarak kanunlaştıra biliyorlar. Büyükşehir belediye meclisinin Mayıs ayı oturumunda, alel acele Rabia meydanı isminin verilmesinde ısrarcı olunması tipik bir vesayet örneğidir.  Haliliye ilçesi sınırlarında olan Topçu Meydanı bitişiğindeki binalar yıkılarak, Topçu Meydanı genişletme projesi kapsamında  alan genişletilmişti ve buna 2. bir isim vermenin anlamı ve gereği de yoktu.   Tüm yetkilerin büyükşehir belediyesinde toplanması aslında demokratik işleyişe vurulan bir darbedir. Düşünün ilçe belediyelerinin kendi sorumluluk alanında bulunan bir meydana isim verme yetkisi yoksa, kapatın tüm ilçe belediyelerini.Akademisyenlerin, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi tezine inat,  Ankara yönetimi ha bire vesayet yasası  üretiyor.Son çıkan Büyükşehir yasası özellikle bölgemizde gittikçe yükselen toplumsal talepleri, hak arama isteklerini geri torpillemesini sağlayacak şekilde tasarlandığı her geçen gün daha bariz şekilde ortaya çıkıyor.  Hazırladıkları Büyükşehir yasası,  Ankara yanlısı güçlerin kazanması şeklinde planlamalara karşın, halktan, emekten ve demokrasiden yana güçlerin kazanması halinde ise devreye valilik faktörü girerek,  gerçek anlamda bir halk belediyeciliğin yerelde iktidar olmasını engelleme planları işletiliyorAnkara'nın bu karanlık planları, halkımızı gerçek anlamda bir demokratik yönetimle buluşmalarını  ertelemeyi başarmışlardır. Ancak bu başarı mutlak olamaz. Er yada geç halkımız layık olduğu yönetime kavuşacaktır.
Ekleme Tarihi: 06 Haziran 2014 - Cuma

BÜYÜKŞEHİR VESAYETİ

Büyükşehir yasası hazırlanma aşamasında iken iktidar partisi, bunu demokratikleşme ve yerinden yönetim modeli şeklinde izah ediyordu. Hatta birileri daha da ileri giderek bu yasanın federal sistemide içinden barındıracak kadar ilerici bir yasadır diye savunanlar bile oldu.
Vesayet rejiminden bir türlü kurtulamıyoruz. Dün Askeri vesayet altında inim inim inleyen halk, bugün de  AKP iktidarının kurnaz oyunları ile yürürlüğe giren Büyükşehir yasası ile yeniden vesayet altına girmiş bulunmaktayız. Halkımıza hayırlı olsun! Nur topu  gibi bir krizimiz daha oldu; Büyük Şehir vesayeti krizi.
Yasalar, halkın talep ve ihtiyaçlarına göre hazırlanır. AKP bu gerçeği tersyüz ederek,   Kürdistan'da halkın taleplerini baskı altında tutmak ve halkın kendi kendini yönetmesi demek olan halk belediyeciliğin önüne takoz olmak için en kati anti demokratik yasaları allayıp pullayarak kanunlaştıra biliyorlar.
 Büyükşehir belediye meclisinin Mayıs ayı oturumunda, alel acele Rabia meydanı isminin verilmesinde ısrarcı olunması tipik bir vesayet örneğidir.  Haliliye ilçesi sınırlarında olan Topçu Meydanı bitişiğindeki binalar yıkılarak, Topçu Meydanı genişletme projesi kapsamında  alan genişletilmişti ve buna 2. bir isim vermenin anlamı ve gereği de yoktu.   Tüm yetkilerin büyükşehir belediyesinde toplanması aslında demokratik işleyişe vurulan bir darbedir. Düşünün ilçe belediyelerinin kendi sorumluluk alanında bulunan bir meydana isim verme yetkisi yoksa, kapatın tüm ilçe belediyelerini.
Akademisyenlerin, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi tezine inat,  Ankara yönetimi ha bire vesayet yasası  üretiyor.
Son çıkan Büyükşehir yasası özellikle bölgemizde gittikçe yükselen toplumsal talepleri, hak arama isteklerini geri torpillemesini sağlayacak şekilde tasarlandığı her geçen gün daha bariz şekilde ortaya çıkıyor.  Hazırladıkları Büyükşehir yasası,  Ankara yanlısı güçlerin kazanması şeklinde planlamalara karşın, halktan, emekten ve demokrasiden yana güçlerin kazanması halinde ise devreye valilik faktörü girerek,  gerçek anlamda bir halk belediyeciliğin yerelde iktidar olmasını engelleme planları işletiliyor
Ankara'nın bu karanlık planları, halkımızı gerçek anlamda bir demokratik yönetimle buluşmalarını  ertelemeyi başarmışlardır. Ancak bu başarı mutlak olamaz. Er yada geç halkımız layık olduğu yönetime kavuşacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.