Öyle anlaşılıyor ki, büyükşehir belediye başkanı Güvenç, Topçu Meydanı ismini değiştirip Rabia meydanı ismini Urfalılar kolay kolay içine sindiremeyeceğini anlayınca, bu kez kendine yakın sözde din adamlarını getirip verecekleri fetva ile meydan geçmişi ile alakası olmayan Rabia ismini kendilerince meşru gösterilmeye çalışıyorlar.
Rabia ismini öneren sözde 103 STK'nın kim olduğunu kamuoyu bilmesi açısından yaptığımız tüm çağrıya rağmen sessiz kalmaları bu 103 rakamın paravan olduğunu yada rızaları alınmadan isimlerinin eklendiklerini düşünüyorum. Tabi Rabia ismini açıktan savunan kişi, kurum ve dernek mansuplarıda yok değil. Bu kesimlere baktığımızda İktidar partisine yakın olup, SODES projelerinden nemalandıklarını görüyoruz. Başka bir ifadeyle meydan ismi ile ilgili düşüncelerini ifade ederken vicdanın değil cüzdanın istikametine doğru görüş ifade ettikleri ortada. Neyse biz bu vicdansızları bırakıp asıl konumuza dönelim.
Ülke sorunlarına duyarlı insanlarımız, memlekette dünya kadar sorunlar ve hak ihlalleri mevcutken neden bir meydana verilen ismi bu kadar büyütünüz? Diye soranlara şunu söylüyorum; her şey isimdir. İsim, tuhumdur ve değiştirilmesi sakıncalıdır. Bir toplumu basitçe yönetmek isteyen iktidar sahipleri, işe isim değiştirmekle başlarlar. İsim değişikliği toplumu kendi tarihinden ve kültüründen koparma amaçlıdır.
Yaklaşık bir yıl önce, iktidar kaynaklarından beslenen bir grup yalaka tayfası tarafından Rabia isminin Topçu meydanına önerilmesi üzerine harekete gecen, Emek ve Demokrasi Platformu, Topçu Meydanında toplanarak, bu alanın özgürlükler meydanı anlamına gelen "AZADİ MEYDANI" olmasını deklare etmişlerdi.
Ancak şu gerçeğide kabul edelim, halkın büyük çoğunluğu "Topçu Meydanı" isminin değişmesine sıcak bakmıyordu. Dolaysıyla Emek ve Demokrasi Platformu, halkın bu görüşüne saygı duyarak kendi görüşünde ısrarcı olmadı.
Konu büyükşehir belediyesine geldiğinde AKP kendi sayısal çoğunluğuna güvenerek bir oturumda Rabia ismini meclisten geçirterek, kendince 100 yıllık tarihi ismi unutturacağını sandı.
Yerel iktidarlar halkın istem ve taleplerini dikkate almak zorundalar.
Demokrasinin gereği de budur. Sayısal üstünlüğe dayanarak alınan kararların kalıcı olmadığını yaşadığımız süreçlerden biliyoruz.
İşte 12 Eylül caddesi, Türk Meydanı ve Siverek Türközü ilköğretim okulu gibi dayatmacı isimlerden bugün eser yok.
Şehrin tarihi ile özdeşleşmiş isimleri değiştirmek aslında şehrin hafızasına ve kültürüne müdahaledir. O kentin demografik yapısına operasyondur, asimilasyondur.
Zaten bu politikalar iflas etmiştir, yetkililer sadece uzatmaları oynuyorlar.
Topçu Meydanına isim değişikliği ile verilen itiraz dilekçesi 14 Temmuz'da büyükşehir belediye meclisinde tekrar görüşülecek. Umarım mecliste sayısal çoğunluğa bakarak değil, halkın talebine bakarak karar verirler.
Konu ile ilgili görüştüğüm, Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsünün bana aktardığı bilgiye göre; belediye meclisinin yanlış kararından dönmesini halkla inatlaşmanın doğru olmadığını, ola ki, yanlışta ısrar etmeleri halinde, asla onların yanlışına ortak olmayacağız.
Adı gecen meydanı da "Azadi Meydanı ilan edip, her türlü dayatmalara karşı direneceğiz" şeklinde özetlediler.
Benimde gönlüm Azadi Meydanı diyor. Ama ortak akıl Topçu Meydanı üzerinde hemfikir. Dileğim işi keçi inadına dönüştürmeden, tartışmalara son noktayı koyacak kararların alınmasıdır.
Anasayfa
Yazarlar
Cemal BABAOĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 1585+ kez okundu.
İSİM, TOHUMDUR DEĞİŞTİRİLMESİ SAKINCALIDIR
Öyle anlaşılıyor ki, büyükşehir belediye başkanı Güvenç, Topçu Meydanı ismini değiştirip Rabia meydanı ismini Urfalılar kolay kolay içine sindiremeyeceğini anlayınca, bu kez kendine yakın sözde din adamlarını getirip verecekleri fetva ile meydan geçmişi ile alakası olmayan Rabia ismini kendilerince meşru gösterilmeye çalışıyorlar.Rabia ismini öneren sözde 103 STK'nın kim olduğunu kamuoyu bilmesi açısından yaptığımız tüm çağrıya rağmen sessiz kalmaları bu 103 rakamın paravan olduğunu yada rızaları alınmadan isimlerinin eklendiklerini düşünüyorum. Tabi Rabia ismini açıktan savunan kişi, kurum ve dernek mansuplarıda yok değil. Bu kesimlere baktığımızda İktidar partisine yakın olup, SODES projelerinden nemalandıklarını görüyoruz. Başka bir ifadeyle meydan ismi ile ilgili düşüncelerini ifade ederken vicdanın değil cüzdanın istikametine doğru görüş ifade ettikleri ortada. Neyse biz bu vicdansızları bırakıp asıl konumuza dönelim.Ülke sorunlarına duyarlı insanlarımız, memlekette dünya kadar sorunlar ve hak ihlalleri mevcutken neden bir meydana verilen ismi bu kadar büyütünüz? Diye soranlara şunu söylüyorum; her şey isimdir. İsim, tuhumdur ve değiştirilmesi sakıncalıdır. Bir toplumu basitçe yönetmek isteyen iktidar sahipleri, işe isim değiştirmekle başlarlar. İsim değişikliği toplumu kendi tarihinden ve kültüründen koparma amaçlıdır.Yaklaşık bir yıl önce, iktidar kaynaklarından beslenen bir grup yalaka tayfası tarafından Rabia isminin Topçu meydanına önerilmesi üzerine harekete gecen, Emek ve Demokrasi Platformu, Topçu Meydanında toplanarak, bu alanın özgürlükler meydanı anlamına gelen "AZADİ MEYDANI" olmasını deklare etmişlerdi. Ancak şu gerçeğide kabul edelim, halkın büyük çoğunluğu "Topçu Meydanı" isminin değişmesine sıcak bakmıyordu. Dolaysıyla Emek ve Demokrasi Platformu, halkın bu görüşüne saygı duyarak kendi görüşünde ısrarcı olmadı.Konu büyükşehir belediyesine geldiğinde AKP kendi sayısal çoğunluğuna güvenerek bir oturumda Rabia ismini meclisten geçirterek, kendince 100 yıllık tarihi ismi unutturacağını sandı. Yerel iktidarlar halkın istem ve taleplerini dikkate almak zorundalar. Demokrasinin gereği de budur. Sayısal üstünlüğe dayanarak alınan kararların kalıcı olmadığını yaşadığımız süreçlerden biliyoruz. İşte 12 Eylül caddesi, Türk Meydanı ve Siverek Türközü ilköğretim okulu gibi dayatmacı isimlerden bugün eser yok.Şehrin tarihi ile özdeşleşmiş isimleri değiştirmek aslında şehrin hafızasına ve kültürüne müdahaledir. O kentin demografik yapısına operasyondur, asimilasyondur. Zaten bu politikalar iflas etmiştir, yetkililer sadece uzatmaları oynuyorlar.Topçu Meydanına isim değişikliği ile verilen itiraz dilekçesi 14 Temmuz'da büyükşehir belediye meclisinde tekrar görüşülecek. Umarım mecliste sayısal çoğunluğa bakarak değil, halkın talebine bakarak karar verirler.Konu ile ilgili görüştüğüm, Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsünün bana aktardığı bilgiye göre; belediye meclisinin yanlış kararından dönmesini halkla inatlaşmanın doğru olmadığını, ola ki, yanlışta ısrar etmeleri halinde, asla onların yanlışına ortak olmayacağız. Adı gecen meydanı da "Azadi Meydanı ilan edip, her türlü dayatmalara karşı direneceğiz" şeklinde özetlediler.Benimde gönlüm Azadi Meydanı diyor. Ama ortak akıl Topçu Meydanı üzerinde hemfikir. Dileğim işi keçi inadına dönüştürmeden, tartışmalara son noktayı koyacak kararların alınmasıdır.
Ekleme
Tarihi: 13 Temmuz 2014 - Pazar
İSİM, TOHUMDUR DEĞİŞTİRİLMESİ SAKINCALIDIR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.