Dr. Serhat Hışırlı
Köşe Yazarı
Dr. Serhat Hışırlı
 

YOL VE KUŞAK YENİ İPEKYOLU 4

Çin’in Önemli Çok Uluslu Şirketleri-Çin’in Yol ve Kuşak Projesi Her yıl yayınlanan Fortune dünya ekonomisine yön veren önemli şirketler listesinde Çin şirketlerinin sayısı ve ağırlığı artmaktadır. 2021 itibariyle listede yer alan toplam Çin şirket sayısı 120’dir, bu rakam 2017 yılında 109’dur. Bu şirketlerin büyük çoğunluğunda hisselerin %50 yada %50’sinden fazlası devlete aittir. Sadece bu veri Çin şirketlerindeki devlet-kamu ağırlığını ortaya koymaktadır. Oluşturulan hükümet devlet politikaları doğrudan şirket politikalarına etki etmektedir. Çin yönetiminde söz sahibi Çin Komünist Partisi yöneticileri, üyeleri çoğu zaman bu şirketlerde de söz sahibidir. Tarihi İpek Yolu’nun, deniz yolu ve yapılan coğrafi keşiflerle yeni rotaların ön plana çıkması sonucunda önemini yitirmesinin etkilediği ülkelerden birisi de Çin oldu. Dünya üzerindeki nüfuzunu artırmak isteyen ve dışarıya açılan ülke bu yolda başarı elde etmek için birçok politika, proje geliştirdi, bu projelerin en önemlilerinden biri de ‘Yol ve Kuşak’ projesi oldu. Proje özü itibariyle eski İpekyolu güzergâhının demiryoluyla yeniden canlandırılması esasına dayanmaktadır. 2013'ün sonlarında Çin, Çin finansmanıyla Afrika, Asya ve Avrupa'da altyapı gelişimini teşvik etmek için kapsamlı bir plan olan Kuşak ve Yol Girişimi'ni (BRI) başlattı. Çin'in en yüksek kredi verme yılları olan 2014'ten 2017'ye kadar, karayollarından demiryollarına ve enerji santrallerine kadar 120 milyar doları aşan krediler desteklendi. Çin, bu fonların yakın yurtdışında büyümeyi teşvik edeceğini, ihracatını ve kara ve deniz taşımacılığı tesislerine erişimini artıracağını, imalat ve inşaat firmalarını canlandıracağını ve yurtdışındaki ekonomik, politik ve askeri etkisini güçlendireceğini umuyordu. Ancak yatırımlar yeterli getiri sağlamazsa, borç seviyelerini sürdürülemez bir şekilde artırabilir ve Çin ile siyasi sürtüşmeler yaratabilir. 67 ülke katılımcıdır. Çin bu ülkeleri 7 ayrı koridor şeklinde gruplandırmıştır. 2000-2017 yılları projenin altın çağı sayılmaktadır. Bu yıllardan sonra Çin dışa yönelik kredilerini azalttı.2009 ve 2017 yılları arasında Çin'in en büyük iki kalkınma bankası olan Çin Kalkınma Bankası ve Çin İhracat-İthalat Bankası, bir yıl dışında her yıl Dünya Bankası'ndan daha fazla yurt dışına kredi verdi. 2018'de, bu bankaların kredileri bir önceki yıla göre kabaca dörtte üç oranında düştü. Borç alan ülkelerdeki kötü ekonomik koşullar, sürdürülemez şekilde artan BRI borçları ve yavaşlayan yurt içi büyüme, Çin'i girişimi geri çekmeye itti (BRI, 2022). Seçilmiş ülkeler açısından Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın oranı olarak Çin’den yapılan ithalat (import), ülkeye gelen toplan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının oranı olarak Çin DYSY (FDI), Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) oranı olarak Çine borçluluk (Debt) kriterlerine bakarsak 2017 yılı itibariyle durum şu şekildedir (BRI, 2022). Endonezya’nın göstergelerinde ilk bakışta ve oransal olarak herhangi bir bağımlılık ve dolayısıyla ulusal güvenlik riski görülmemektedir. Yine 2000-2017 yılları arasında stabil bir şekilde ithalat %3’ler seviyesinde gezinmektedir. Kazakistan göstergelerinde borçluluk oranının, bir risk unsuru olmaya aday anlamında sinyal verdiği değerlendirilebilir. 2000-2017 yılları arasında ithalat %2-7 arasında gezinmektedir. Pakistan göstergelerinde önemli bir nüfuz göze çarpmamaktadır. 2000-2017 arasında ithalat %1-6 arasındadır genelde. İran açısından dikkati çeken nokta Çin’den gelen DYSY konusunda data olmamasıdır. İran nükleer ve füze teknolojisinin uzun yıllardır eski Doğu Bloku günümüz Şangay İşbirliği Örgütü ülkelerinin çekirdek teknolojilerini kullandığı askeri kaynaklarda geçmektedir. İthalat 2000-2017 yılları arasında çok inişli, çıkışlı bir görüntü vermektedir: %2-25 arasında değişmektedir (2015 yılında %25 seviyesine dayanmıştır). Bu göstergelerden yola çıkarak İran’ın Çin’le sıkı ilişkiler içinde olduğu söylenebilir. Hindistan açısından Çin’le ilişkilerinin görece çok düşük yoğunlukta olduğu yorumu yapılabilir. Çin’den yapılan ithalat 2000-2017 yılları arasında sabit bir şekilde %1-2 civarındadır. Ülkemizin göstergeleri de Hindistan’a yakındır. 2000-2017 yılları arasında ithalat %1-2 civarındadır. Mısır üzerinde Çin nüfuzun çok zayıf olduğu göstergelerden yola çıkılarak söylenebilir. 2000-2017 yılları arasında %1-5 arasındadır. Ukrayna içinde Mısır için yapılan yorum tekrarlanabilir. 2000-2017 yılları arasında ithalat %1-5 arasında gezinmektedir. Rusya içinde durum eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna gibidir ve ithalat 2000-2017 yılları için %1-2 arasında gezinmektedir. Macaristan’daki BRI projesinin çok etkili olduğu söylenemez. 2000-2017 arası ithalat %1-4 arasındadır genelde. Bütün bu söylenenlerden sonra denilebilir ki ülkemizin de yoğun ilişki içinde bulunduğu Batı uygarlığı ve Rusya açısından BRI projesi doğrudan ziyade dolaylı yoldan etki yapmaya aday gözükmektedir. Proje daha çok Çin’den güneye doğru inildiğinde yer alan ülkeler Mynmar, Tayland, Filipinler, Malezya, Kamboçya, Vietnam, Laos gibi ülkelerde Çin’in nüfuzunu onları tehdit edecek boyutta arttırmıştır. Yine Kazakistan, Moğolistan, Kırgızistan gibi ülkelerde artış görünmektedir. Günümüz dünyasında var olan Doğu ve Batı şeklindeki ayrımın genel hatlarıyla birçok sınırı şekillendirmekte olduğu gibi BRI projesinde de başat rol oynadığı gözükmektedir. Özellikle Çin’in Rusya ile olan askeri-politik ilişkileri bugün gelinen noktada Ukrayna savaşıyla birlikte daha açık ve net bir resim ortaya koymaktadır. Tayvan problemi de Batı dünyasıyla arasında önemli bir sorun olarak durmaktadır. Bugün dünyada konuşulan ‘Büyük Sıfırlama’, ‘Yeşil Dönüşüm’, ‘Döngüsel Ekonomi’, ‘Vatandaşlık Maaşı’, ‘Asgari Kurumlar Vergisi’, ‘Aşırı Zengin Vergisi’, ‘Adil Paylaşım’ gibi kavramlarla birlikte bir değerlendirme yapılırsa Çin modeli dünya barışı için fakirlikten kurtulan insan sayısı ve ekonomik değer üretimi anlamında katkı sunabilir gözükmektedir. Afrika’da çocukların oynadığı oyuncakları çoğu Çin menşelidir. Tabi ki bu söylenenler ‘Kazan Kazan’ esaslı bir ticari-ekonomik-politik ilişkiler için geçerlidir.
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2024 - Cuma

YOL VE KUŞAK YENİ İPEKYOLU 4

Çin’in Önemli Çok Uluslu Şirketleri-Çin’in Yol ve Kuşak Projesi

Her yıl yayınlanan Fortune dünya ekonomisine yön veren önemli şirketler listesinde Çin şirketlerinin sayısı ve ağırlığı artmaktadır. 2021 itibariyle listede yer alan toplam Çin şirket sayısı 120’dir, bu rakam 2017 yılında 109’dur. Bu şirketlerin büyük çoğunluğunda hisselerin %50 yada %50’sinden fazlası devlete aittir. Sadece bu veri Çin şirketlerindeki devlet-kamu ağırlığını ortaya koymaktadır. Oluşturulan hükümet devlet politikaları doğrudan şirket politikalarına etki etmektedir. Çin yönetiminde söz sahibi Çin Komünist Partisi yöneticileri, üyeleri çoğu zaman bu şirketlerde de söz sahibidir. Tarihi İpek Yolu’nun, deniz yolu ve yapılan coğrafi keşiflerle yeni rotaların ön plana çıkması sonucunda önemini yitirmesinin etkilediği ülkelerden birisi de Çin oldu. Dünya üzerindeki nüfuzunu artırmak isteyen ve dışarıya açılan ülke bu yolda başarı elde etmek için birçok politika, proje geliştirdi, bu projelerin en önemlilerinden biri de ‘Yol ve Kuşak’ projesi oldu. Proje özü itibariyle eski İpekyolu güzergâhının demiryoluyla yeniden canlandırılması esasına dayanmaktadır. 2013'ün sonlarında Çin, Çin finansmanıyla Afrika, Asya ve Avrupa'da altyapı gelişimini teşvik etmek için kapsamlı bir plan olan Kuşak ve Yol Girişimi'ni (BRI) başlattı. Çin'in en yüksek kredi verme yılları olan 2014'ten 2017'ye kadar, karayollarından demiryollarına ve enerji santrallerine kadar 120 milyar doları aşan krediler desteklendi. Çin, bu fonların yakın yurtdışında büyümeyi teşvik edeceğini, ihracatını ve kara ve deniz taşımacılığı tesislerine erişimini artıracağını, imalat ve inşaat firmalarını canlandıracağını ve yurtdışındaki ekonomik, politik ve askeri etkisini güçlendireceğini umuyordu. Ancak yatırımlar yeterli getiri sağlamazsa, borç seviyelerini sürdürülemez bir şekilde artırabilir ve Çin ile siyasi sürtüşmeler yaratabilir. 67 ülke katılımcıdır. Çin bu ülkeleri 7 ayrı koridor şeklinde gruplandırmıştır. 2000-2017 yılları projenin altın çağı sayılmaktadır. Bu yıllardan sonra Çin dışa yönelik kredilerini azalttı.2009 ve 2017 yılları arasında Çin'in en büyük iki kalkınma bankası olan Çin Kalkınma Bankası ve Çin İhracat-İthalat Bankası, bir yıl dışında her yıl Dünya Bankası'ndan daha fazla yurt dışına kredi verdi. 2018'de, bu bankaların kredileri bir önceki yıla göre kabaca dörtte üç oranında düştü. Borç alan ülkelerdeki kötü ekonomik koşullar, sürdürülemez şekilde artan BRI borçları ve yavaşlayan yurt içi büyüme, Çin'i girişimi geri çekmeye itti (BRI, 2022). Seçilmiş ülkeler açısından Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın oranı olarak Çin’den yapılan ithalat (import), ülkeye gelen toplan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının oranı olarak Çin DYSY (FDI), Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) oranı olarak Çine borçluluk (Debt) kriterlerine bakarsak 2017 yılı itibariyle durum şu şekildedir (BRI, 2022). Endonezya’nın göstergelerinde ilk bakışta ve oransal olarak herhangi bir bağımlılık ve dolayısıyla ulusal güvenlik riski görülmemektedir. Yine 2000-2017 yılları arasında stabil bir şekilde ithalat %3’ler seviyesinde gezinmektedir. Kazakistan göstergelerinde borçluluk oranının, bir risk unsuru olmaya aday anlamında sinyal verdiği değerlendirilebilir. 2000-2017 yılları arasında ithalat %2-7 arasında gezinmektedir. Pakistan göstergelerinde önemli bir nüfuz göze çarpmamaktadır. 2000-2017 arasında ithalat %1-6 arasındadır genelde. İran açısından dikkati çeken nokta Çin’den gelen DYSY konusunda data olmamasıdır. İran nükleer ve füze teknolojisinin uzun yıllardır eski Doğu Bloku günümüz Şangay İşbirliği Örgütü ülkelerinin çekirdek teknolojilerini kullandığı askeri kaynaklarda geçmektedir. İthalat 2000-2017 yılları arasında çok inişli, çıkışlı bir görüntü vermektedir: %2-25 arasında değişmektedir (2015 yılında %25 seviyesine dayanmıştır). Bu göstergelerden yola çıkarak İran’ın Çin’le sıkı ilişkiler içinde olduğu söylenebilir. Hindistan açısından Çin’le ilişkilerinin görece çok düşük yoğunlukta olduğu yorumu yapılabilir. Çin’den yapılan ithalat 2000-2017 yılları arasında sabit bir şekilde %1-2 civarındadır. Ülkemizin göstergeleri de Hindistan’a yakındır. 2000-2017 yılları arasında ithalat %1-2 civarındadır. Mısır üzerinde Çin nüfuzun çok zayıf olduğu göstergelerden yola çıkılarak söylenebilir. 2000-2017 yılları arasında %1-5 arasındadır. Ukrayna içinde Mısır için yapılan yorum tekrarlanabilir. 2000-2017 yılları arasında ithalat %1-5 arasında gezinmektedir. Rusya içinde durum eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna gibidir ve ithalat 2000-2017 yılları için %1-2 arasında gezinmektedir. Macaristan’daki BRI projesinin çok etkili olduğu söylenemez. 2000-2017 arası ithalat %1-4 arasındadır genelde. Bütün bu söylenenlerden sonra denilebilir ki ülkemizin de yoğun ilişki içinde bulunduğu Batı uygarlığı ve Rusya açısından BRI projesi doğrudan ziyade dolaylı yoldan etki yapmaya aday gözükmektedir. Proje daha çok Çin’den güneye doğru inildiğinde yer alan ülkeler Mynmar, Tayland, Filipinler, Malezya, Kamboçya, Vietnam, Laos gibi ülkelerde Çin’in nüfuzunu onları tehdit edecek boyutta arttırmıştır. Yine Kazakistan, Moğolistan, Kırgızistan gibi ülkelerde artış görünmektedir. Günümüz dünyasında var olan Doğu ve Batı şeklindeki ayrımın genel hatlarıyla birçok sınırı şekillendirmekte olduğu gibi BRI projesinde de başat rol oynadığı gözükmektedir. Özellikle Çin’in Rusya ile olan askeri-politik ilişkileri bugün gelinen noktada Ukrayna savaşıyla birlikte daha açık ve net bir resim ortaya koymaktadır. Tayvan problemi de Batı dünyasıyla arasında önemli bir sorun olarak durmaktadır. Bugün dünyada konuşulan ‘Büyük Sıfırlama’, ‘Yeşil Dönüşüm’, ‘Döngüsel Ekonomi’, ‘Vatandaşlık Maaşı’, ‘Asgari Kurumlar Vergisi’, ‘Aşırı Zengin Vergisi’, ‘Adil Paylaşım’ gibi kavramlarla birlikte bir değerlendirme yapılırsa Çin modeli dünya barışı için fakirlikten kurtulan insan sayısı ve ekonomik değer üretimi anlamında katkı sunabilir gözükmektedir. Afrika’da çocukların oynadığı oyuncakları çoğu Çin menşelidir. Tabi ki bu söylenenler ‘Kazan Kazan’ esaslı bir ticari-ekonomik-politik ilişkiler için geçerlidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.