Ülkenin temel sorunlarından biri olan adalet hukuk ve emniyet bunların adil olmayan ülkede hiç bir şeyin düzgün olması ve o ülkenin yaşanması çok güç olur.   Osmanlı Devletinin en önemli olan adaletli bir hukuk ve güven içinde gittiği her ülkede bunu sağlamakla 650 yıl hükümdarlığı sağlaya bildi.   Bizim ülkemizde geçmişten bu günümüze kadar süreç içersin de hep emniyet adalet hukuk çıkar menfi ve kişiler kolama amacıyla işleyiş görmüştür. Bu nedenle hukukun adaletin adaletsizliği başlayınca halk vatandaş ilegal olmuştur.   Hukukun adaletin temelinde hata ve yanlış varsa o ülkenin yücelmesi söz konusu olamaz. Geçmişte bakın Osmanlı döneminde adalet adil kararlarını veren kadınların yaş ve ilim itibariyle çok yüce kişilerden oluşurdu. Şimdi ülkemizde adalet ve hukuk işlerine bakıyorum nerdeyse hepsi sadece okul mezunu olup işe başlayan personellerden oluşmakta bu da hayat tecrübesi olmadan birçoğunun dini ilim zayıflığı olmasından da hakkıyla kahaniyet karar verme selahayetine haiz değillerdir.   Benim kanaatime göre bir defa adalete görev alacak tüm personellerin öncelikle görev ihtisası için önce dini ve ilmî derslerden sonra saha halk arasında emniyet biriminde saha eğitiminde olayları yerinde ve halk arasında bir kaç yıl eğitimler görmeli halkın içinde ve olayların içinden gelmeli halk içinde emniyet birimleriyle birlikte olayların seyri ve olayların intikalini daha net anlamasını sağlamış olunacaktır.   Bu eğitimi alan ve halkın içinde olguların durumunu daha net anlayıp daha gerçek kararlar verecek şekilde bir eğitim almış olacaklardır. Dini eğitim hak adaletin olması için illaki dini hak kitap kuran üzerinden hak olarak dinin emir ve gerek simini çok iyi anlamlarını sağlamak gerekir. Enam süresinin 54 ayetinde beyan olunduğu gibi adalet ile adil olmayan bir adalet ile yargılama yaparsanız kafirlerin ta kendisininiz demektedir. Böyle açık bir şekilde beyan edilmiş hak kitabımız kuranı kerim de böyle açık beyan ediliyor. Hak adaletin ve hukukun en gerçek yönü ve en hakiki rehberi kuran olan kitabımızdan uzak durmamız bizi hukuksuz adaletsiz bir duruma düşürdüğünün farkına varılmaktadır.   Hukukun adaletin hakiyle tecelli etmediği bir ülkede asla işler ve yaşam biçimi asla düzelme mümkün olmayan durumlar peydahlanır. Hak adaletin adil olması için adil ve hakimiyetin güçlü kılınması için adaletli delaletli ilim irfan sahiplerinin bu konuda adalet makam ve mercilerine sahip olmasını sağlamamız gerekmektedir.   Adaletli adil bir hukuk yasası ve madem ki ülkemizde yüze 90 Müslüman olan bir ülkede yasa ve kanunları birileri gelmiş kendine göre bir şeyler yapmış ve bir asırdır o şekilde devam ediyoruz. Ne ilginç bir asırdır bir değişiklik yapamadığımız bir ülkede yaşamak Ne kadar acı ve ne kadar ilginç Osmanlı geçmişini bilmeyen nesile ne anlatmak gerek ne kadar acı bir durum.   Acilen anayasa değişikliğine hukuk ve adaletin köklü bir değişim yapılması gerekmektedir.