Sultan Selahaddin Urfa ile birlikte fetih ettiği Harran'da bir süre kaldı. Orada Allah dostu Hayatti Harani ile tanışır. Araların da büyük bir sevgi muhabbet oluştu. Selahaddin bir ara hastalanır ölümden döner. Savaş meydanların da bedeni iyice yorulmuş zayıflamıştı. Ağlayarak bir tek Kudüs'ün fethi için Allah’ım beni yaşat dediği belirtilir. Şeyhi Harrani ona durmadan dua eder secdelere kapanır Allah'dan şifa diler. Bu mübarek zat. İslam tasavvuf inancına göre Peygamberimizin vefatından sonraki yüz yılar da yaşamış, beş büyük evliya Abdul Kadir Geylani ile beraber Şeyh hayati Harani de hala hayy yani diridirler ebede kadar kalırlar. Söz açılmışken bu çok değerli Allah dostlarının çeşitli meziyetleri ve kerametleri olduğunu belirtmek gerek. Dost ortamların da tadına doyulmaz bir şekil de zevk ile huşu ile dinlenir. İslam emiri Günlerce ateşler içinde yattıktan sonra bazı hekimlerin verdikleri ilaçlar sayesinde Allah’ın izniyle kurtulur. Artık herkesin yüzü güler sevinç içindedir. Şeyhin elini öper haçlılara karşı muzaffer olması için de dua ister. Harran valisine emir verir Hayati harrani adına bir cami yaptırır ünlü Harran üniversitesini onarır ek binalar. Hanlar hamamlar yaptırır. yeri gelmişken belirtmek gerek. Eyyubi şedadileri feth ettikleri her yeri yakıp yıkmamış camiler medreseler, hayır kurumları yapmışlar. Harran’a daha evvel oranın valiliğini yapmış şimdi adını anımsamadığım değerli bir zatı oraya tekrar vali tayın etmiş. Urfa'ya ise kardeşi Adilin oğlu Takiyedin Ömeri vali tayın eder. Gene Ömer ve sonra gelen Eyyubi Valileri feth ettıkleri her yere olduğu gibi Harran ve Urfa'ya birçok hizmetlerde bulunmuşlar. Camiler hayır kurumları yapmışlar. Allah onlardan, tarih boyunca ve şimdi İslamiyete İnsanlığa hizmet eden herkesten razı olsun. Selahaddin ordunun son hazırlığını yaptırır artık Kudüs yolu görünmüştür. Şeyhi, Şeyh Hayati Harranin elini öper duasını alır ordusuyla birlikte yola çıkarlar. Önlerin de uzun zor bir yol savaş beklemekte. İslam ordusu şam mısır Filistin, Lübnan, topraklarına yayılır hemen bütün cepheler de çok kanlı çatışmalar yaşanır. Selahaddin durmadan bütün cepheleri dolaşır kendisi neredeyse tüm cepheler de savaşır. Askerlere moral verir aman iyi savaşın korkmayın Allah doğrunun yardımcısıdır, Allah bizimle beraberdir telkinini durmadan usanmadan yapar. Tabi bu içten gönülden gelen riyasız dostça doğru sözler askerleri moral olarak iyi motive eder. Yani iyice tesir eder. Askerler kahramanca savaşırlar. Daha evvel tarihçilerin belirtiği gibi, Bedeviler savaş'ta isteksizler, çoğu para verilmeyince savaşmayacaklarını söyler. Selahaddin bu duruma çok üzülür. Yapacak bir şey yok. Para altın bulur buluşturur Bedevilere verir savaşırlar. Gene belirtmek gerek Türk, Kürt, Arap güçleri kahramanca savaşırlar. Selahaddin savaşta savaşın kurallarına göre hareket eder bu acımasız kuralların dışında bile bile zalimlik yapmaz. Savaşın da bir kuralı hukuku vardır söylerdi. Bu nedenle Selahaddin o dönemden şimdiye kadar Düşmanın dahi takdirini kazanmış ender liderler den biridir. Ama ne yazık ki karşısındaki Düşman güçlerde, Selahaddini Eyyubi’nin savaş kuralı hukuku çoğu kez işlemez. Örneğin bu kuralardan bazıları, can çekişen bir yaralı öldürülmez. Cenazeye işkence yapılmaz yerler de süründürülmez. Teslim olan kişiler esirler öldürülmez. İyi davranılır yiyecek su verilir. Bu önemli durumlarla ilgili Selahaddin'ın emri vardır kesinlikle bu cihete gidilmez. Yapanları cezalandırır. Haçlıların En azılısı acımasızı bir Haçlı komutanı Reynaldır. Yakaladığı esirleri öldürür onlara işkence yapar. Esirler yazın Filistin sıcağında yalvarır yakarır, Reynald bir damla su vermez. Esirlerin kılıçla başını keser. Selahaddin bunların hepsini duyar. Yemin eder şimdiye kadar hiç bir esir öldürmemiştir. Ama reynald eline geçerse kendi eliyle cezasını vereceğini söyler.