Tarım ülkesinde tarım şehrinde tarım ürünleri fiyat uçuk durumda. Ülkemizin tarımda gelişmiş ülkelerin çok gerisinde tarım ürünlerinde bilgi yetersizliği bilinçli tarım üretiminin yapılmadığı görülmektedir. Ülkemizin özelikle ilimizin tarım alanında tarımsal bölge olarak tarımın her aşamasına verim verilecek niteliklere sahip bir şehirdir. İlimizde yıllardır sulu tarıma geçildiğinden beri halen yeterli bir ve başarılı bir sulu tarım verimi alınamamaktadır. Bu ilimizde başta tarımdan sorumlu ve tarımla ilgili kurumların çalışmalarında büyük aksaklıklar ve alakasızlıkların olduğu görülmektedir. Şanlıurfa halkının toprak ve arazi sahiplerin birçoğunun toprakla alakası olmayan kesimden geçmişte ata dededen kalan araziler bazıları da para varlığından arazi almış kalsın zihniyetiyle mülk sahipleri olan kesimlerdir. Bu kişilerin tarıma dayalı kazanç amaçlı düşünmemektedir. Bunların tarıma dayalı emekçi kardeşlerimiz değiller. İlimizde arazi sahipleri olmayan ve ülkemin nerede ise tarım işçiliğinin en büyük emekçi işçileri olarak ülkemin değişik illerinde sezonluk tarım işçileri olarak giden hemşerilerimiz vardır. Bu hemşerilerimiz gittikleri illerde tarım ürünleri tarım arazilerinde yılın en büyük bölümünü tarlalarda emek vererek kazançlar elde etmeye ve çalışmaktadırlar. Bu vatandaşlarımızın genelinde arazi sahipleri olmayıp ilimizde bilinçli tarım yapılmadığından iş gereği geçim kapısı adı altında başka illerde tarla başlarında çalışma göstermektedir. İlimizdeki bu imkânları kullanamayan tarım arazi sahiplerinin duyarsız ve emeksiz olmalarından yeterli verimlerin alınmadığı görülmektedir. Tarım şehrinde tarıma dayalı sebze ve meyvelerin hepsi il dışından ithal eden şehir konumundayız. İlimizin tarım şehrinin başkenti olacak şehir iken sebze ve meyvelerin ithal edilmesinden dolayı artan maliyet ve fiyatların yükselmesi nedeniyle ülkenin en yüksek fiyatlarına meyve ve sebze tüketir olmuşuz. İlimizin tarıma dayalı şehirde acilen tarım ürünlerinin amatörce değil profesyonelce tarıma geçiş sağlamalıyız. Tarım ile ilgili kurumların bu konuda başta tarım arazi sahiplerine bilgi ve eğitimler vermesini sağlamalıyız. Tarım arazi sahiplerinin özelikle geçmişte kurulan sulama birlikleri değil tam aksine tarım eğitim kurumları kurulmalı her köye bir ziraat mühendislerinin nezaretinde ve köylü eğitimli kazançlı şekilde ürün yetiştirme ve hatta günümüzün en önemli meselesi olan seracılık alanlarının çoğalması bu konuda büyük çabalar saf edilmelidir. Özelikle bu son yıllarda tarım arazilerine büyük kıyımlar yapılmaktadır buna bir dur demenin zamanı geçmektedir. Tarım arazilerimizin hunharca kullanılması hızlı bir şekilde betonarme alanlarına dönüşmesi bu da ayrı bir hal almaktadır. Bu duruma tüm başta devlet kurumları olmak üzere vatandaşı daha duyarlı bir şekilde bilgilendirmemiz gerekmektedir. Köy yerleşkelerine şehirler gibi imar planları yapılmalıdır. Köy imarı dışında kalınan alanlara imar be inşaata kesinlikle izin verilmemelidir. Köylerinde şehirler gibi bir alanda bulunmasını gelecekte bu yerlere belediyelerin hizmetleri ve alt yapılarını sağlaya bilmelidir. Ama dağınık yerleşkelere hiçbir hizmet gitmeyeceğinin yapılacak inşaatlara kesinlikle izin verilmemelidir. Tarımda başarıyı yakalamamız gerekmektedir. İlimizin coğrafi ve iklim anlamında tarımın her aşamasına uygun bir konumdadır bunu iyi değerlendirmeliyiz.