Türk vatandaşı olmaktan utanç duymaya başladığım şu günlere bakın ya şaşar oldum.
Böyle bir ülke düşünemiyorum. Sosyal demokrat bir ülkede yaşayacaksın ve böyle bir duruma düşeceksin. Yok, böyle bir ülke olamaz.
Rejim ve kraliyet ülkelerinde bile böyle bir sistemin olduğunu bile düşünemiyorum.
Sözde demokratik bir ülkeyiz. Sözde sosyal bir ülkeyiz. Sözde cumhuriyet bir ülkeyiz. Bunların hepsini birleştirdiğinizde ülkemizi kast ediyor olamazsınız.
Böyle bir ülkede yaşayacaksın bu ülkede yönetim ve senatoyu belirlemek için kendine vekil insanlar seçeceksin. Sonra o vekil olarak kendine tayın ettiğin kişilerle sadece bir görüşmeye gitmek için randevu alacaksın. Sonra görüşmeye gitmek için sayısını bile unuttuğum güvenlik noktalarından geçeceksin. Sonra gidip görüşmek istediğin senin temsilcin senin kendi ellerinle gelecekte senin adına alınacak ve verilecek kararları senin adına kabul veya ret edecek kişilerle görüşeceksin. Ne ilginç değil mi! Ben sana vekil tayın ederken alınacak verilecek kararları baştan kabul etmişim ama seninle görüşmeye benim bu kadar eziyet çektirmeye ve beni bu kadar tümbek altında zor şartlarla görüşmen için mi seni kendi adıma seçmişim.
Bu ülkemde sistem bu tamam bunun burasını anladık herkes bizim gibi iyi niyetli dürüst kişiler olmaya bilir. Böylesi bir makama gelmek için bazı güvenlik acısından tedbir almak ve kontroller yapılması en doğal ve gerekli durumlardır. Peki bu makamdaki kişilerin asıl kendilerine gelenlerin vekilleri olduklarını bilmeleri gerekmiyor mu? Çünkü o makama seni getiren asil insan asıl o makamın gerçek sahibi halk olduğunu unutmamalıdırlar.
Bu üst makam birde buna benzer alt makamlarda bu aşamaya gelinmiştir.
Şanlıurfa ilinden bir örnek verelim illerin belediye makamları o ilin şehircilik anlamında şehre hizmet eden makam olduğunu bilirim.
Ne ilginçtir ki Şanlıurfa ili büyük şehir belediye makamına yanlış anlamayın belediye başkanlık makamına değil belediye başkanlık binasına girişler sıkı güvenlik ve kimlik ibraz şekliyle vatandaşı binaya alınması tamamen bir eziyet ve halkı hakir kılmaktır.
Ben bir vatandaş olarak Şanlıurfa ilinin valilik makamına bile gider iken böylesi bir güvenlik ve böylesi bir tümbek altında kalmıyorum. Şanlıurfa belediyesinin binasına halk böylesi sıkı güvenlik aşamadan alınıyor ise ki ben o zaman böyle bir durum alkıma geliyor. Bu binalarda illegal işler mi dönmektedir. Yoksa böylesi makamlarda oturan halktan çok mu korkuyor ki böylesi bir güvenlik aşamasından geçilmektedir.
Ülkemin en önemli birimlerine bile böylesi sıkı kontrollerden geçilmez iken böylesi seçimlerle gelinen ve seçimle ile işlemleri olan şahsiyetlerin seçildikten sonra böylesi sıkı kontroller ardında işlemler yapıyor iseler hemen aklıma bu geliyor. Bu ülkede işi senle bitene kadar işi bitikten sonra seni tanımayan despot bir yönetim ve idarecilik mekanizması işlemektedir.
Böylesi durumda o zaman sosyal demokrat ülke demek baştan yanlış derim. Bir vatandaş olarak ben istediğim makama istediğim kişiyle görüşmeye gider iken bu kadar eziyet elem keder yaşayacak isem o zaman ben bu ülkenin demokrasisine nede bu ülkenin halkına verdiği değerine asla inanmam inanansımda gelmez.
Benim devletim halkımdan kopuk yaşadıkça halkım ile devletim arasına kötü emelli ve nifak tohumlarını süratle ekenler çoğalacaktır. İşte sizlere geçmişten günümüze örnekler doğu ve güneydoğu bölgelerinde halkımızı devletimize karşı düşman edenler işte başlı sebeplerin en başında böylesi durumlar gelmektedir. Seçimden sonra hangi vekil cadde sokaklarda dolaşıp halkımızın vatandaşlarımızın sorununu dinlemiştir. Hepsi zırhlı korumalar ve yalaka yandaşlarla keyifler yapmakta meşgul olmaktadırlar.