Adaletin çarpıcılığı yine gün yüzüne çıkıyor. Benim şahsim adına yapılan tüm planlı eylemli ve mahkemelerin belgeleri tekrar yeniden bir daha çarpıklığı ortaya çıkmaktadır. Beni geçmişte ceza evine koyarak yargılamak isteyen güçlerin elemanları olan yargı makamlarındaki şahsiyetlerin eylemlerine karşı ceza evine konuldum.  Bu ceza evinde iken yazılarımı yayınlamaya devam ederken cezaevi müdürlüğünde engel teşkil edilip yazı gönderemesin yazı yayınlatamasın. Bu durumdan bile rahatsız olan bu yapının kolları benim yazarlığıma ve haklarında yazdıklarımı engellemek için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Bu yapının dış güçleri defalarca yazılarımın yayınlandığı gazetenin resmi sitesine siber saldırı yaparak yazılarımın bazılarını yayınlamasını ve o yazıların sitede dahi açılmamaktadır. Yapılan bu tüm engellere karşı ben yazılarımı haktan adil adaletten yana yazmaya yine devam ediyorum. Devam da edeceğim.  Geçmişte Adana ilinde hakkımda acılan bir davanın bu aşamalara getiren o dönemde Adana ilinin adalet makamlarında bulunan bu yapının uzantıları olan yandaşların hakkımda yapılan kararın sonuçlarına zorunlu olarak katlanmak zorunda kaldım. Sonradan hakkımda para cezası olan meblağın mahkemece kesinleşip yıllar sonra tarafıma iletilmiştir.  Bu süreçte beni yanıltan bir durum ile karşı karşıya kaldım. Benim cezamın meblağı 500 lira iken mahkemenin bana gönderdiği tebligata ana borç otomatikman 750 lira olup altına cezanın faizi eklenerek 1.026.19 lira olarak beyan edilerek kesinlik hükmüne bağlanmıştır. Şimdi ben burada anlamadığım asıl borcumun 500 lira olurken bir mahkemeye geçerken otomatikman nasıl olur 750 lira ya yükselmektedir. Ülkemde adaletin böyle çarpıklığını bana izah edecek yetkili merci makam göremedim. Şanlıurfa ilinin nöbetçi icra memurluğuna gittim konuyu bilmeden evraklara bakmadan buna bir itiraz dilekçesi yaz getir deyip adeta başlarından savsakladılar. Konunun mevzuatına baktığımda benim hakkımda hüküm kesinleşmiş olan mahkeme ilanı olan icra emri veren mahkemeyi yeniden mahkeme kararına itiraz etmek ve hükmü beren mahkemeyi mahkemeye vermek gerektiriyor. Bu burada bitmiyor. Mahkemenin kestiği hüküm verdiği meblağı teminata yatırıp mahkemenin süreci içersinde o meblağ teminatta kalacak hangi taraf kazanırsa bu süreçte doğacak ilaveleri kabullenip sonuçta doğacak meblağ ödenmesi gerekecektir. Bu ülkemde böyle bir adalet var işte böyle bir devlette yaşamak o ne güzel. Devlet sana ceza kesin o cezaya faiz eklesin ödemedin diye bu defa cezaevi göstersin. Böylesi adaletin yoksun adaletsizliğin köhnemişliğinin keşmekeşliğinin yaşadığı ülkeye benim ülkem demeye gerçekten utanmaktayım. Adaletin adaletsizliğini bu duruma düşüren yapının geçmişteki neferlerinin yapmış oldukları deşiğimler ile adalet sistemi tamamen çöküş konumuna sokmuştur. Adaletin yeniden yapılanması ve ülkemde adalet sisteminin yasaları tümüyle gözden geçirip yeniden yapılmalıdır.