Büyüklerimiz ’inde söylediği gibi
İnsan ayağını yorganına göre uzatmalı,
Kısacası herkes gücüne yani gelirine göre giderini ayarlamak zorundadır.
Çünkü hiçbir işlem hesapsız ve plansız sonuç vermez.
Hem gelir hem de gider hesaplanmalıdır.
Yüce Allah kâinatı yaratmış ve güzel nimetler insanoğluna sunmuştur,
Ama insanoğlu maalesef bilinçsizce tüketmiş,
Var olanı sadece bugünü düşünerek erken israf ve tahribat yapmıştır.
Teknoloji elbette iyi kullanıldığı zaman çok olumlu ve verimli sonuç alınmıştır.
Fakat getirilen yasaklara uyulmamış
Balık avlama ve buna benzer yasaklara uyulmamıştır.
Gerek doğanın gerek tarım alanlarının kullanımı
Konusunda konunun uzmanları ile görüşülmelidir.
Türkiye büyük ve güçlü bir devlettir,
İnsanı çalışkan ve üretkendir.
Mesela Karadeniz bölgesinde çay toplama üretimi bir örnektir.
Verimli toprakları, çalışkan insanları elbette her türlü övgüye layıktır.
Özellikle tarım sektöründe makinalaşma
Olduğu için mesela, biçerdöver
Pamuk toplama aracı gibi ve bunlara benzer
Birçok aletin çıkması ile insan emeği ve insan iş gücüne ihtiyaç duyulmamaktadır.
Sayın eski milletvekilimiz Atilla Maraş beyin söylediği gibi
“işverenler meslekli ve kalifiye eleman istemektedir”
Yani işverenler her işi yaparım diyenleri önemsememektedir.
İşverenler mesleği olan kalifiye elemanları tercih etmektedir.
Özellikle İŞKUR insanlara iş ve istihdam sağlamak için
Yoğun mesai yapmaktadır. Dolayısıyla
Devletimiz kalifiye eleman yetişmesine çok önem vermektedir.
Ve çeşitli kurslar imkânlar seferber edilmektedir.
Bir çocuk nasıl ki ilkokula gidiyor ise aynı onun gibi;
İlk olarak çırak başlamalı kalfa ve usta olarak topluma hizmet etmeli,
Ancak çok iyi yetişmeli ve sanatkâr olmalı ki icraatından
Memnuniyet ve iyi sonuç alınsın.
Özellikle günümüzde meslekli ve diplomalı insanlara talep yoğundur.
Özellikle meslek okulları bilinçli ve diplomalı elemanlar yetiştiriyor.
Tabiki her şey devletten beklenilmemelidir.
Yani özel sektörde üzerine düşeni yapmalıdır.
Bireylerin yapacağı işler belli kurumların yapacağı işler bellidir.
Yani herkes kendi işini yaptığı zaman toplum gelişir ve iyi sonuçlar alınır.
Her şeyin eğitimle başladığı gibi ilim ve din eğitimi de
Çocuk yaşlarda başlamalı, yani başarmak,
Çalışmak ve başarı için daha çok çaba göstermeliyiz.
Her şey önce ailede başlar
Yani anne ve baba ne yapıyorsa çocukta onu örnek alır.
Oysa günümüzde çocuklar adeta sanki para
Kazanmak için yaratılmış gibi onlara bakılmakta,
Böyle olunca da çocuğu sokakta bekleyen tehlikeler
Çocuğu istenmeyen olayların içerisine çekmektedir.
Yani iyi bir nesil ancak dinini diyanetini
öğrenen ve helali haramı bilen bir nesil
Yetiştirmek zorunluluğu hâsıl olmuştur.
Anne ve babaların çocuklarını takip etmesi gerekmektedir.
Günümüzde madde ön plana çıkınca
Her şeyin dengesini bozmuş helal haram,
Doğru yanlış birbirine karışmıştır.
Herkes ben haklıyım demekte oysaki doğru
Olan vicdani esastır, yani vicdan yanılmaz.