Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

ÜLKE KALKINMA HIZI DURMAKSIZIN DEVAM

Ülkemizin kalkınması dünya ülkelerini tedirgin etmeye devam etmektedir. Ülkemizin özelikle dünya dengelerini değiştirecek projeler ile dünya ülkelerini şoke etmeye devam etmektedir. Dünya üzerinde adeta sanayi ülkesi üretim merkezi olan Çin ile olan ilişkimizi daha iyi aşamalara getirmek için girdiğimiz projeleri baltalamak için çok yol deneyen eylemler sergileyen güçlerin asla öyle takıntılara takılmadan projelerimize devam etmekle tüm hayallerini suya düşürmüş olduk. Çin ile yaptığımız demir yol projesinin deneme mahiyeti ile de olsa başarılı bir şekilde ilk tren katarı Çin den gelip Avrupa ülkelerine göndermiş olduk. Bu proje dünya limanlarının geleceğini büyük ölçüde duraklama ve artık liman faaliyetlerini büyük ölçüde sekte olacağının hissini uyandırdı. Akabinde bu yapılan proje ile dünya limanlarına hakimiyet sağlayan büyük yatırım yapan başta Amerika ve İsrail yatırım firmaları büyük yara alacağını anlayınca ülkemize karşı yaptırım kararları almak istediklerini sürekli dile getirdiler. Bu gelişmeler bizlere yetmez dercesine Akdeniz de yapılan haritaları sınırları yeniden belirleme eylemi için. Öncelikle Libya iç müdahalesinde ülke olarak resmi olan hükümete destek yapılması gereklidir. Terör olan hükümete karşıt darbecilere karşı hükümete destek amaçlı Libya da olmamız gerektiğini açıklayıp orada askeri olarak gerekli tüm destekleri sağlamak amacıyla Libya ya gerekli askeri kuvvetlerimizi seferber ettik. Akabinde Mısır’ın darbeci hükümeti dışa bağlı olan hükümetleri bundan tedirgin olup Türkiye Libya da gerekli gücün varlığını sağladığından halkın güvenini kazandığından dolayı. İleriki tarihlerde Mısır hükümeti içimizdeki darbeye karşı olan halk Libya ve Türkiye yi arkasına alıp biz hükümete karşı eylem başlatıp biz hükümetimizi lav etmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Böylesi ülkemizin gücünden korkan ülkelerin hükümetlerin artık denizlerde haritaların yeniden bizlerin çizeceğimizin anladıklarını günler gelmiş duruma düşmüştür. Bunlardan en önemlisi bir üç yıl sonra kalmıştır. İşte o zaman tam kıyamet kopacağını anlayan dünya şimdiden büyük tedbirler almaya başlamaktadır. 2023 yılında Lozan antlaşması sona erecektir. Yeni antlaşma artık referandum ile olacağından şimdiden büyük arayış içine giren Siyonist ülkelerin liderleri artık ülkemizin liderinin kesin devrilmesi lazım başka çarenin kalmadığını açık dille beyan etmektedirler. Lozan antlaşması ile Irak sınırlarında bulunan topraklarımızın referandum ile oradaki halk dünden razı bir şekilde ülkemize katılacağını şimdiden açık dillerle beyan etmektedirler. Akabinde Suriye topraklarında bulunan bölgenin tamamen ülkemizin toprakları sınırlarında olacağından ve bu toprakların ülkemize katılmasından daha önemlisi olan genç ve dinamik bir nüfusun da ülke vatandaşı olacaktır. Böylelikle genç nüfusa sahip büyük bir coğrafyaya sahip ülke olarak üretimde ticarette ve özelikle pazarlama alanında dünyanın birçok ülkesine ihracatlarıyla dünya ekonomisine yön verecektir. Ülkemizin yer altı kaynaklarının artık özgürce çıkarılıp üretilip insanların hizmetlerine sunacakları çalışmaların başlatılacağı günlerin artık çok yakın olduğundan büyük çabalar sarf edilmektedir. Dünyanın süper gücü olarak görünen aslında süper güç değil tam aksine terörist yetiştiren gücü olan ülkenin artık çökme aşamasına geldiği ülkelerinde iç savaşların had safhada olduğu devlet halk ilişkileri tamamen kopuk olan ülkenin vatandaşları arasında ayırımcılık yapıldığı görülmektedir. Bu yapılan tüm baskılara rağmen artık dünya üzerinde sürekli lanse edilip güvenlerinin kayıp etikleri itibarlarının geri toplanması çok zor olduğundan ve gelecekte artık süper güç kendilerinin olmadığı apaçık ortadadır. Ülkemizin geleceğe dünya üzerinde hakimiyet sağlayacağından dolayı geçmişte nasıl ki 650 yıl dünya üzerinde adaletin hakimiyetin Osmanlıda olduğu gibi yeniden Türkiye bu gücü yeniden sağlayacağının göstergesi şimdiden sinyaller vermektedir. Ülkemize geçmişte kayıp ettirilen yıllarını çok çabuk bir şekilde geri toplanması için halkın hükümetin el ele vererek büyük kalkınma hamlesi içersinde böylesi pandemi döneminde bile ihracatta rekorlar kırar iken geleceğin teminatı olarak göstermesi denmektedir. Bu çalışmaların başarılı olması daim olması sağlanacak gelişmeleri halk olarak asla şevkimizi kırmadan devam edecektir.  
Ekleme Tarihi: 08 Eylül 2020 - Salı

ÜLKE KALKINMA HIZI DURMAKSIZIN DEVAM

Ülkemizin kalkınması dünya ülkelerini tedirgin etmeye devam etmektedir.

Ülkemizin özelikle dünya dengelerini değiştirecek projeler ile dünya ülkelerini şoke etmeye devam etmektedir.

Dünya üzerinde adeta sanayi ülkesi üretim merkezi olan Çin ile olan ilişkimizi daha iyi aşamalara getirmek için girdiğimiz projeleri baltalamak için çok yol deneyen eylemler sergileyen güçlerin asla öyle takıntılara takılmadan projelerimize devam etmekle tüm hayallerini suya düşürmüş olduk. Çin ile yaptığımız demir yol projesinin deneme mahiyeti ile de olsa başarılı bir şekilde ilk tren katarı Çin den gelip Avrupa ülkelerine göndermiş olduk.

Bu proje dünya limanlarının geleceğini büyük ölçüde duraklama ve artık liman faaliyetlerini büyük ölçüde sekte olacağının hissini uyandırdı.

Akabinde bu yapılan proje ile dünya limanlarına hakimiyet sağlayan büyük yatırım yapan başta Amerika ve İsrail yatırım firmaları büyük yara alacağını anlayınca ülkemize karşı yaptırım kararları almak istediklerini sürekli dile getirdiler.

Bu gelişmeler bizlere yetmez dercesine Akdeniz de yapılan haritaları sınırları yeniden belirleme eylemi için. Öncelikle Libya iç müdahalesinde ülke olarak resmi olan hükümete destek yapılması gereklidir. Terör olan hükümete karşıt darbecilere karşı hükümete destek amaçlı Libya da olmamız gerektiğini açıklayıp orada askeri olarak gerekli tüm destekleri sağlamak amacıyla Libya ya gerekli askeri kuvvetlerimizi seferber ettik.

Akabinde Mısır’ın darbeci hükümeti dışa bağlı olan hükümetleri bundan tedirgin olup Türkiye Libya da gerekli gücün varlığını sağladığından halkın güvenini kazandığından dolayı. İleriki tarihlerde Mısır hükümeti içimizdeki darbeye karşı olan halk Libya ve Türkiye yi arkasına alıp biz hükümete karşı eylem başlatıp biz hükümetimizi lav etmek için ellerinden geleni yapacaklardır.

Böylesi ülkemizin gücünden korkan ülkelerin hükümetlerin artık denizlerde haritaların yeniden bizlerin çizeceğimizin anladıklarını günler gelmiş duruma düşmüştür.

Bunlardan en önemlisi bir üç yıl sonra kalmıştır. İşte o zaman tam kıyamet kopacağını anlayan dünya şimdiden büyük tedbirler almaya başlamaktadır.

2023 yılında Lozan antlaşması sona erecektir. Yeni antlaşma artık referandum ile olacağından şimdiden büyük arayış içine giren Siyonist ülkelerin liderleri artık ülkemizin liderinin kesin devrilmesi lazım başka çarenin kalmadığını açık dille beyan etmektedirler.

Lozan antlaşması ile Irak sınırlarında bulunan topraklarımızın referandum ile oradaki halk dünden razı bir şekilde ülkemize katılacağını şimdiden açık dillerle beyan etmektedirler. Akabinde Suriye topraklarında bulunan bölgenin tamamen ülkemizin toprakları sınırlarında olacağından ve bu toprakların ülkemize katılmasından daha önemlisi olan genç ve dinamik bir nüfusun da ülke vatandaşı olacaktır.

Böylelikle genç nüfusa sahip büyük bir coğrafyaya sahip ülke olarak üretimde ticarette ve özelikle pazarlama alanında dünyanın birçok ülkesine ihracatlarıyla dünya ekonomisine yön verecektir. Ülkemizin yer altı kaynaklarının artık özgürce çıkarılıp üretilip insanların hizmetlerine sunacakları çalışmaların başlatılacağı günlerin artık çok yakın olduğundan büyük çabalar sarf edilmektedir.

Dünyanın süper gücü olarak görünen aslında süper güç değil tam aksine terörist yetiştiren gücü olan ülkenin artık çökme aşamasına geldiği ülkelerinde iç savaşların had safhada olduğu devlet halk ilişkileri tamamen kopuk olan ülkenin vatandaşları arasında ayırımcılık yapıldığı görülmektedir.

Bu yapılan tüm baskılara rağmen artık dünya üzerinde sürekli lanse edilip güvenlerinin kayıp etikleri itibarlarının geri toplanması çok zor olduğundan ve gelecekte artık süper güç kendilerinin olmadığı apaçık ortadadır.

Ülkemizin geleceğe dünya üzerinde hakimiyet sağlayacağından dolayı geçmişte nasıl ki 650 yıl dünya üzerinde adaletin hakimiyetin Osmanlıda olduğu gibi yeniden Türkiye bu gücü yeniden sağlayacağının göstergesi şimdiden sinyaller vermektedir.

Ülkemize geçmişte kayıp ettirilen yıllarını çok çabuk bir şekilde geri toplanması için halkın hükümetin el ele vererek büyük kalkınma hamlesi içersinde böylesi pandemi döneminde bile ihracatta rekorlar kırar iken geleceğin teminatı olarak göstermesi denmektedir. Bu çalışmaların başarılı olması daim olması sağlanacak gelişmeleri halk olarak asla şevkimizi kırmadan devam edecektir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.