Dünya üzerindeki Siyonist güçler yine Ortadoğu’da kazanları kaynatmaya başladı. Yaklaşık yarım asır oldu. Ülkemizi parçalamak ve ülkemizi yok etmek için büyük çaba sarf eden Siyonist güçlerin yaptıklarına bir bakın. Irak, Suriye olmak üzere komşu ülkelerime kendi elleriyle yetiştirip maddi ve manevi tüm destekleri veren Siyonist ülkeler bu bölgelere yerleştirdikleri insanlar ile ülke ile savaşa koymaya başladılar. Özelikle bizim ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde genç gelecek olan nesil insanları yok etmek için tüm çabalarını sarf ettiler. Onunla yetinmediler içerden her gün asker olan vatan bekçileri evlatlarımızı yok ettiler. Buna en büyük ihaneti de içimizdeki ihanetçi yapıların mensupları önderlik edip halk ile devleti bir birine düşürmek için çok mücadele verdiler. Bakın benim 1990 ve 2015 yılına kadar aktif olarak son 5 yıl ise gözlemci olarak bu bölgelerde satış pazarlama yapmakta olduğumdan iş gereği bölgede gitmediğim yer kalmamıştır. Bu süreç içersinde ihanetçi yapıların mensupları ile çok kez karşılaşıp çok kötü bir şekilde dilleşme ve benim iş gereği seyahat etmemi engel olmak istedikleri ve benim karşıma engeller teşkil etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu Siyonist güçlerin maşaları olan içerden ülkemizi dışarıdan desteklerle ülkemize büyük kaoslar yaşatmak için büyük mücadele vermekte idiler. Irak’ın batısına yerleştirdikleri terör ile sürekli ülkemizi parçalamak için mücadele verdiler. Bu başarısız kaldıklarını anladılar. Bu defa Suriye üzerinden bu oyunu yapmak istediler. Suriye topraklarını halkını parçalayış nerde ise milyona yakın insan katledip yok ettiler. Orada ülkemizin siyaseti başarılı bir çözümle baş edince tabi bu arada içimizdeki ihanetçilerin bir gece ansızın geliriz diyen o şahsiyetsiz hatta şuanda bazı siyasetçiler olan şahsiyetsiz kişiliksizler ben başbakan olacağım diyenler bile oldu. O aşamalarda başarısız olunca oradan da bir sonuç elde edilemedi. Bizdeki atasözü aklıma geldi. (su uyur düşman uyumaz) deyimi ile Siyonistler asla ülkemize toplumumuza karşı asla plan projelerinden vazgeçmeden yollarına devam etmektedir. Akdeniz sahalarında kendimize ait olan alanlarda ki yer altı kaynaklarını bulmamız ile adeta çılgına dönen Siyonist ülkeler içten içe kendileri bitiklerini anlarken bu bitimleri yine kendi lehlerine çevirmek için hemen Yunanistan üzerinden ülkemize büyük saldırı ve taarruzlar yapmaya yeltendiler. Bunlara eşlik edenlere hatta destek veren ülkelere bakın hiç şaşırmayacaksınız. Geçmişte kendilerine İslamiyet ve medeniyetli yaşamayı öğreten Osmanlıya en büyük ihaneti yapan Arap bedevileri olan Yahudi asıllı Araplardır. Yunanistan’a hemen uçak ve hava sahalarını açan Suudi Arabistan ve Arap Birleşik Emirliği bu ülkelerin ülkemize karşı olmasının en büyük etkeni o kralların soyları kendileri Yahudi asıllı olup İslam kılıfına bürünmüş şahsiyetlerdir. Bunların Yunanistan üzerinden ülkemize Siyonistlerin savaş atakları göstermekle Yunanistan hükümeti idareci ve siyasetçileri çok akıllı insanlardır. Biliyor ki bizlerle savaşa girdikleri an Yunanistan’ı tamamen alıp oraya geçmişte Osmanlı girdiği ülkede asla almadan çıkmayacağını bilen bir toplum olarak asla cesaret edemeyeceklerdir. Şimdi hal böyle olurken güneydoğu bölgesinde yarım asırdır yapılan tüm eylem ve planlar başarısız sonuçlandı. Kıbrıs içinde bulunan Rumlar asla ne Kıbrıs Türklerine nede Türkiye’ye karşı güç gösterisi yapacağı kalmamıştır. Yunanistan üzerinden güç kullanmaya kalkan Siyonistler yunan eski siyaset ve bilim insanları akilâneleri hükümetlerine ve siyasetçilerine asla galeyana gelmeyin ülke elden gider demeleri büyük nasihat olmaktadır. Buna istinaden hükümetleri başkaldırır gibi görünseler de geri adım atıp biz asla Türklerle savaşa girecek durumda değiliz açık diller ifade etmektedirler.