Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

ÜTERİCİDEN YANA OLMAK LAZIM

Ülkemin kalkınması için bu projeyi gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Ülkemizin kalkınmasında büyük başarı yakalamış, gelişmiş olan üç ilimizi ele alacağım. Ülkemin ekonomisinde büyük katkılar gelişmeler göstermiş olan bu üç ilimiz kendi alanlarında ülkemizde değil artık dünya sanayisinde kendi alanlarında pazarlarda söz sahibi olmuşlar. İşte böylesi başarıların en temel ve başlıca sebeplerinden biri işte bu illerimizin idarecileri yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarındandır. Ülkemde birçok yatırımcı esnaf sanayici üretici hepsi perişan yerlerin yetersizliği olan yerlerin işle alakası olmayan ve sadece kapitalizmimin esiri olmuş bir durumda olması ile bu işler yürümez. Üç il dedik bu illerin başta siyasetçileri olmak üzere ilin sivil toplum başkanları ve belediyelerin ilin tüm yöneticileri idarecileri özelikle o ilde sanayi dalında emek veren iş çalışanlarının toplayıp bu işlerin yapılması gelişmesi için en önemli unsur. İş kuran ve kuracak olanlara öncelikle mülk olacak iş yerine uygun yerlerin tahsisi önem arz ettiğini bilmektedirler. Mülk olan iş alanlarında üretim tesislerini gönül rahatlığıyla kurmaya yönelen arkadaşların böylesi yerlerin aktif edilmesiyle orada işveren hatta gelecekte büyük işletmeye doğru yükselme göstermesi demektir. Bakın bu üç ilimizde devlet ve hazine arazilerini siyasetçiler rantçılara değil tam aksine orada iş alanlarına esnafa kazandırılmasıyla esnaf kardeşlerimiz büyük iş istihdamı yaratılması demektir. Bir iş yerin bir makine kurulması taşınması demek bu günün parasıyla 10.000 TL on bin lira demektir. Bu sadece bir makine’nin taşınması demek bir iş yerin kiralanması giderleri sanayici küçük ölçekli yatırımcı kardeşim daha bismillah demeden harcadığı böylesi büyük para ile iki gün sonra mülk sahibi iş yerimi boşalt ben sana kiraya vermiyorum demekle bu kardeşim orada işten sanayiden üretimden soğuyup tesisi makineleri yok pahasına satmak istemekte sonrada kalkıp ülkemde üretim yok diye hükümetimiz feryat ediyor. Kusura bakmayın sen benim iş verenime sanayicime imkan olanak verdirmiyor para sahipleri kapitalizm sahiplerine rant sağlamaktan başka bir şey yapmıyorsun. İstanbul gibi bir şehirde kalkın gidelim tekstilde artık dünya piyasalarına kafa tutan ve dünya üzerinde birçok ülkede ülkemin ürünleri satılırken burada gelin duruma bakın ne içler acısı yaşamlar yaşantılar var. Geçmişte birkaç kişinin toplanıp eski belediye ve hükümetten yer isteyip giyim kent adı altında bir alan yaptılar. Oraya tesis kuran hatta orada plan proje yapan şahsiyetlerin sadece rantçılık yaptıkları açıkça ortadadır. Tekstilci sanayici kardeşlerimizin hiç biri oraya itibar etmemesinin başlı nedeni küçük ve dar alan olması bir makineyi bir dükkâna sığdırmak imkânsız orası sadece dükkân düşünülmesi olmuştur. Geçmişte yapılan bir istoç şuanda yıllar geçti ihtiyaca cevap vermesini bırakın orada iş yerleri sahipleri çok az geneli kirada demek ki orada bir rantçılık var. Bir işi yapanın iş yeri kendi mülkiyeti değilse o zaman orada büyük bir çelişki doğacaktır. Bu çelişkinin başında 1. Fiyat yükselmesi zorunlu kaçınılmaz. 2. İşyeri mülkü olmayan esnaf işini sevmez işinden sovur işini büyütmeden ziyade küçülme gösterme çabasına girer. 3 iş yeri kendi mülkiyeti olmayan esnafım üretim düşünemez çünkü risk almak asla istemez. 4. İş yeri kendi mülkiyeti olmayan kardeşim makine almaya asla yönelmez. Durum böyle iken iş yerleri kendi mülkiyeti olmayan iş yerlerin kira ödemekten artık işleri bırakıp işçilik yada işte günümüzde kirasız işlere yönelme göstermektedirler. Ülkemde böylesi çarpıklık rantçıların ekmeklerine yağ sürmekten başka bir durum yaratmayan siyasetçiler ve hükümetleri ben büyük bir şekilde kınıyorum. Ülkemin gelişmesini sağlamak için önce tüm esnaf ve üretici kardeşlerimizin vatandaşımızın halkımızın önünü açmak için önce onun gelişmesine sağlamak için özelikle ülkemin tüm illerinde başta ticaret oda başkanları olmak üzere tüm illerin iş kolları dernek ve oda başkanlarını toplayıp orada bulunan esnaf kardeşlerimizin iş yapacak iş alanlarına yönelik site ve kooperatifler yaparak orada iş istihdamı yaratacak kardeşlerimize uygun iş siteleri yapmak zorunluluk hal alması kesindir. Bu şekilde özelikle iş kollarına uygun siteler yapıldığında işte o zaman tüm ülkelere karşı kafa tutup dışarıdan gelecek müşterilerin ne almak istedikleri ve kendiişlerine uygun pazarların büyük işler başaracağını göreceğiz. İşte size örnek sunulacak illerimiz bakın dünya ülkelerine kafa tutar olmuşlar. Mobilya alanında sanayi bakımında işte Kayseri, sanayi makine anlamında Konya, orta ölçekli imalat ve özelikle halı üretiminde dünya pazarında söz sahibi Gaziantep işte sizlere örnek şehirler gidin orada bakın yaptıkları üretimlerin ham maddesi üretilmeyen şehirlerin işledikleri ham maddeleri dışarıdan aldıkları halde ürettikleri ürünlerle dünya piyasalarına hakimiyet sağlamışlardır. Şimdi böylesi bir projenin önü açılması gerekmektedir. Bakın ülkemde girişimci gençlerin önü açılması desteklenmesi işte sadece bir alanda dünyayı korkutmakta olduk. Neden daha çok alanda böylesi korkuları dünya ülkelerine vermeyelim. Ülkemin insanı çalışkan zeki ve beceriklidir. Bilimsel bir araştırma bir insan ne kadar çok dil lisan bilirse o kadar beyini daha fazla çalışır. İşte ülkemde çok insan tek dil bilmektedir çoğunluğu iki hatta üç ve üzeri bilen çok insanımız vardır. İşte bu ne demek halkımız beyinlerini çok fazla çalıştırdığının göstergesidir.    
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2021 - Çarşamba

ÜTERİCİDEN YANA OLMAK LAZIM

Ülkemin kalkınması için bu projeyi gerçekleştirmemiz gerekmektedir.

Ülkemizin kalkınmasında büyük başarı yakalamış, gelişmiş olan üç ilimizi ele alacağım.

Ülkemin ekonomisinde büyük katkılar gelişmeler göstermiş olan bu üç ilimiz kendi alanlarında ülkemizde değil artık dünya sanayisinde kendi alanlarında pazarlarda söz sahibi olmuşlar.

İşte böylesi başarıların en temel ve başlıca sebeplerinden biri işte bu illerimizin idarecileri yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarındandır.

Ülkemde birçok yatırımcı esnaf sanayici üretici hepsi perişan yerlerin yetersizliği olan yerlerin işle alakası olmayan ve sadece kapitalizmimin esiri olmuş bir durumda olması ile bu işler yürümez.

Üç il dedik bu illerin başta siyasetçileri olmak üzere ilin sivil toplum başkanları ve belediyelerin ilin tüm yöneticileri idarecileri özelikle o ilde sanayi dalında emek veren iş çalışanlarının toplayıp bu işlerin yapılması gelişmesi için en önemli unsur. İş kuran ve kuracak olanlara öncelikle mülk olacak iş yerine uygun yerlerin tahsisi önem arz ettiğini bilmektedirler. Mülk olan iş alanlarında üretim tesislerini gönül rahatlığıyla kurmaya yönelen arkadaşların böylesi yerlerin aktif edilmesiyle orada işveren hatta gelecekte büyük işletmeye doğru yükselme göstermesi demektir.

Bakın bu üç ilimizde devlet ve hazine arazilerini siyasetçiler rantçılara değil tam aksine orada iş alanlarına esnafa kazandırılmasıyla esnaf kardeşlerimiz büyük iş istihdamı yaratılması demektir. Bir iş yerin bir makine kurulması taşınması demek bu günün parasıyla 10.000 TL on bin lira demektir. Bu sadece bir makine’nin taşınması demek bir iş yerin kiralanması giderleri sanayici küçük ölçekli yatırımcı kardeşim daha bismillah demeden harcadığı böylesi büyük para ile iki gün sonra mülk sahibi iş yerimi boşalt ben sana kiraya vermiyorum demekle bu kardeşim orada işten sanayiden üretimden soğuyup tesisi makineleri yok pahasına satmak istemekte sonrada kalkıp ülkemde üretim yok diye hükümetimiz feryat ediyor.

Kusura bakmayın sen benim iş verenime sanayicime imkan olanak verdirmiyor para sahipleri kapitalizm sahiplerine rant sağlamaktan başka bir şey yapmıyorsun. İstanbul gibi bir şehirde kalkın gidelim tekstilde artık dünya piyasalarına kafa tutan ve dünya üzerinde birçok ülkede ülkemin ürünleri satılırken burada gelin duruma bakın ne içler acısı yaşamlar yaşantılar var.

Geçmişte birkaç kişinin toplanıp eski belediye ve hükümetten yer isteyip giyim kent adı altında bir alan yaptılar. Oraya tesis kuran hatta orada plan proje yapan şahsiyetlerin sadece rantçılık yaptıkları açıkça ortadadır. Tekstilci sanayici kardeşlerimizin hiç biri oraya itibar etmemesinin başlı nedeni küçük ve dar alan olması bir makineyi bir dükkâna sığdırmak imkânsız orası sadece dükkân düşünülmesi olmuştur.

Geçmişte yapılan bir istoç şuanda yıllar geçti ihtiyaca cevap vermesini bırakın orada iş yerleri sahipleri çok az geneli kirada demek ki orada bir rantçılık var. Bir işi yapanın iş yeri kendi mülkiyeti değilse o zaman orada büyük bir çelişki doğacaktır. Bu çelişkinin başında 1. Fiyat yükselmesi zorunlu kaçınılmaz. 2. İşyeri mülkü olmayan esnaf işini sevmez işinden sovur işini büyütmeden ziyade küçülme gösterme çabasına girer. 3 iş yeri kendi mülkiyeti olmayan esnafım üretim düşünemez çünkü risk almak asla istemez. 4. İş yeri kendi mülkiyeti olmayan kardeşim makine almaya asla yönelmez. Durum böyle iken iş yerleri kendi mülkiyeti olmayan iş yerlerin kira ödemekten artık işleri bırakıp işçilik yada işte günümüzde kirasız işlere yönelme göstermektedirler.

Ülkemde böylesi çarpıklık rantçıların ekmeklerine yağ sürmekten başka bir durum yaratmayan siyasetçiler ve hükümetleri ben büyük bir şekilde kınıyorum. Ülkemin gelişmesini sağlamak için önce tüm esnaf ve üretici kardeşlerimizin vatandaşımızın halkımızın önünü açmak için önce onun gelişmesine sağlamak için özelikle ülkemin tüm illerinde başta ticaret oda başkanları olmak üzere tüm illerin iş kolları dernek ve oda başkanlarını toplayıp orada bulunan esnaf kardeşlerimizin iş yapacak iş alanlarına yönelik site ve kooperatifler yaparak orada iş istihdamı yaratacak kardeşlerimize uygun iş siteleri yapmak zorunluluk hal alması kesindir.

Bu şekilde özelikle iş kollarına uygun siteler yapıldığında işte o zaman tüm ülkelere karşı kafa tutup dışarıdan gelecek müşterilerin ne almak istedikleri ve kendiişlerine uygun pazarların büyük işler başaracağını göreceğiz. İşte size örnek sunulacak illerimiz bakın dünya ülkelerine kafa tutar olmuşlar. Mobilya alanında sanayi bakımında işte Kayseri, sanayi makine anlamında Konya, orta ölçekli imalat ve özelikle halı üretiminde dünya pazarında söz sahibi Gaziantep işte sizlere örnek şehirler gidin orada bakın yaptıkları üretimlerin ham maddesi üretilmeyen şehirlerin işledikleri ham maddeleri dışarıdan aldıkları halde ürettikleri ürünlerle dünya piyasalarına hakimiyet sağlamışlardır.

Şimdi böylesi bir projenin önü açılması gerekmektedir. Bakın ülkemde girişimci gençlerin önü açılması desteklenmesi işte sadece bir alanda dünyayı korkutmakta olduk. Neden daha çok alanda böylesi korkuları dünya ülkelerine vermeyelim. Ülkemin insanı çalışkan zeki ve beceriklidir. Bilimsel bir araştırma bir insan ne kadar çok dil lisan bilirse o kadar beyini daha fazla çalışır. İşte ülkemde çok insan tek dil bilmektedir çoğunluğu iki hatta üç ve üzeri bilen çok insanımız vardır. İşte bu ne demek halkımız beyinlerini çok fazla çalıştırdığının göstergesidir.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.