Şanlıurfa ilinin en büyük sorunu olan ulaşım sorununa ne denli çözüm çalışmaları gösterilmektedir.
Geçmiş dönem belediye başkanı olan A. E. Fakıbaba döneminde ilimizin ne can damarı olan abide kavşağının projesinde bir zat şahsım olarak vukuf bulup o günün projelendirme çalışmasında bulunan arkadaşların çizmiş oldukları projeyi kendi gözlerimle görüp onaylayıp karayolları idaresine sunmuştular.
O gün sunum yapan belediye başkanımızın projesinin karayollarına ulaşmasını duyan o günkü şimdi öldüğünden hakaret etmeye ağzım varmıyor. Konu olan kalkıp o günü yapı taraftarları olan ilimizin eski valisi ve atamalı siyasetçisini alıp karayollarını belediyenin sunduğu projeyi iptal edip kendi istedikleri projeyi devreye koymuşlardır.
Neden böylesi bir proje yapıldı.
Kendi tesislerinin iptal olasılığı ve kendi tesislerin büyük sekteye uğrayacağını düşünerek ilime böylesi büyük ihanet ettiler.
Böylesi büyük ilimin büyük projesine böylesi büyük yapı yandaşları olan kişilerin ilime ihanetleri ve sekteleri değmiş olması ilime büyük bir gelecek vaat edenlerin ilime ihanetleri şimdi gün yüzüne çıkıyor.
O günün tesisi için gerekli çalışma ve sözde devlete destek amaçlı bağışlar yapmakla görünen öldü. Şimdi bu kendisinin tesisi elinde mi kaldı? Maalesef işte bak haraç mezat satıldı.
Hatta birçok Urfalı bunu bilmez yıllarca petrol ofisi ruhsatsız faaliyet gösterildi. Otel açılışında petrolün kapatılması yoksa otele ruhsat verilmeyeceğini beyan eden turizm bakanlığı o dönemde birçok hemşerim hatırlar otel açılış esnasında petrol geçici bir süreliğine kapandı. Otel ruhsatı alındıktan sonra ilimdeki idareciler ile işbirlikçilik edip yeniden petrolü açmıştı. Sonra ne oldu işte tüm sonuçlar ile ortadadır.
Şimdi bu artık geçmiş yeni gelişime bakalım diyeceğiz.
Karaköprü ile sanayi sitesine giden yolun yıllardır adeta yılan hikâyesi neden halen yapılmıyor. İşte ilimin trafiğinin en can alıcı olan kısmı aslında o yolun yapılması belediye karayolları ve ilimin yöneticileri bu konuda bir adım atmıyor. Yıllardır o yolun hep şantiye olarak çalışıyor görünse de bir aşaması bilinmeyen bir akıbeti beli olmayan yol olarak görülmektedir.
İlimizin trafiğinin açılması için öncelikle çevre yolların açılmasını sağlamalıyız.
Bakın Diyarbakır dan Mardin yoluna bağlanacak olan 50 metre yolun yapımı yıllar önce başlandı şimdi bir şeridi de olsa açılması ile ilimdeki trafiği nispeten rahatlatmış olmaktadır.
İlimizin özelikle sanayi bağlantı yolu yapımı yılan hikâyesine dönüşmüştür. Sanayi esnafı olan hemşerilerimizin geneli karaköprü semtinde ikamet etmektedirler. Bu esnaf olan kardeşlerimizin akşam olunca evlerine gitmeleri için mecburiyetten şehir içi trafiğini kullanmak zorundadırlar. Gün içerisinde şehrin trafiği çıkılmaz hal alırken birde sanayi esnafın katılımıyla içinden çıkılmaz hal almaktadır.
Zaten ilimizin belediyesinin trafik amirliği denilen bir birim olmadığı olanlarında trafik kurallarını ve görevlerini asla bilmediklerini açık dille ifade ediyorum. Gün içerisinde özelikle çarşı ve haşimiye bölgesine gidin bakın en başta belediyeye ait zabıta trafik araçları trafiği tıkayacak şekilde park ettiklerini ve orada tıkanan trafiğe değil kendi sohbet ve muhabbetlerine baktıklarını göreceksiniz.
Belediye yol trafik sorumluları trafiği rahatlatma yerine özelikle ilimdeki tüm yolların ortalarına refüj ve kaldırım çalışmaların geneli tamamen trafiği aksatma ve trafik kurallarıyla adeta alay etmektedirler. İlimin içerisinde yapılan tüm yolar ve yoldaki çalışmaların geneli hatalı ve yanlıştır.
Böylesi yönetimi sizler istediniz sizlere böylesi idarecilerin yöneticilerin başınıza gelmesini sizler istediniz şimdide isyanınız neye alın sizlere işte sizin istediğiniz idareci ve yöneticileriniz. Hadi bakalım mübarek olsun.