Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

SAHİPSİZ ŞEHİR

Bir şehir düşünüyorum. Birçok dalda ülke lideri. Birçok konuda ülkede örnek teşkil edecek şehir. Bu ülkenin manevi değerlerini en yüce taşıyan şehir gelin görün ki bu kadar sahipsiz, bu kadar kimsesiz, bu kadar boynu bükük. Bu şehrin insanıyla alay eden hükümet, bu şehir ile alay eden siyasetçiler. Bu şehirle alayını yapan işte milletvekilleri. İlimizin geçmişten saymaya başlarsak bu güne gelmemiz aylar alır ben yüzeysel olarak bazı konulara değineceğim. İşte sahipsiz şehrin başta sahipsiz bir idarecileri başta ilimin en yetkili devletimin temsilcisi olan valilik ilçe kaymakamlıklar halen yok denilecek kadar ilçe kaymakamlıkların makamlarının bulundukları yerleşkelerin geçmişte başka amaçlar için yapılan maktu binaların restorasyon ile bir şekil verilerek kaymakamlıklara dönüştürüldü. Depremden sonra böylesi yerlerde halen görevlerini idame etmekte olsalar da çok sağlıklı değildir. Bunların halen böylesi durumlarda işlerin idamesi çok sağlıklı olmasa da mecburen görevlerini idame etmektedirler. İlimizin en önemli bir kurumu olan Vergi Dairesi bu binanın çok önceden değil tarihçesi birkaç yıl denilecek kadar yeni olan bir yapının zaten yapım aşamasında bile yıkım yaşayan yerin depremde hasar görmesi çok normal değildi. Bu kurumun binası depremde ağır hasarlı olması çok normal olmasından orası boşaltıldı. Bu kurumun bir kısmı bir tevakkuf bir şey olmuş gibi bir güzel bina bulup oraya yerleştirilmiştir. Bir kısmı ise iş yeri olarak planlanmış bir alana taşınmış ve o alanda orada ki memurların bile rahat çalışacak yerleşim yeri yok maalesef hatta öyle ki orada çalışan personelin bile rahatlıkla lavabo ihtiyaçları girecek yerler bile değildir. Kaldı ki vatandaşın oraya gittiğinde lavabo gibi bir durumları asla olmasın çünkü lavabosunu giderecek yerleri yoktur. İlimde belediye halen şehir merkezinde yıkım kararı verilmiş binaları halen yıkma durumları sergilemektedirler. İlimizin böylesi sahipsizliklerinin saymakla bitmediğini sıralasam anlatmaya kalksam günlerimizi almakta olacaktır. Deprem bölgesinden çıkan ilçelere daha illere değil illeri söylemiyorum. İlçelerin yeniden inşa edildiğini görmekteyim. Böylesi bölgelerin siyasetçilerimi çok çalışkan yoksa ülkenin hükümeti bizim ilimizin ülke dışında gördükleri bir bölgemi onun orasını anlamış değilim. Eğer ilimiz ülkemizin bir şehri ise bu yapılan hizmetlerin ilimizde yapılmıyor? Eğer ilimiz ülkemizin dışından bir şehir ise o zaman seçimlerde neden ilimizden aday koyup ilimizin halkından oy istemektedirler. Milletvekilleri olarak gönderdiğimiz sözde siyasetçiler sizler neden halkımdan oy aldınız o aldığınız.  Aldığınız oyların hakları neler. Nasıl o oyların haklarını vereceksiniz. Şimdi böylesi sahipsiz bir şehrin sizler neleri olarak görev yapıp meclis kürsüsünde çıkıp konuşurken sizleri takdimlerinizin ne olduğunu biliyor musunuz? Böylesi bir hükümetin ayırımcılığı neden yapılmakta yoksa hükümet olarak ayırımcılık yapmayıp ta ilimin temsilcileri ve ilimin siyasetçilerimi ayırımcılık yapıyorlar. Zaten ilimde belediyecilik konusuna gelmememin nedeni ikinci bir yazımda bunu ele alacağım. Biz gerçekleri yazmaya devam edeceğim gerçekler ile halkımızın daima yanında tarafsız gerçek objektif olarak varlığımızı devam edeceğiz.      
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2023 - Çarşamba

SAHİPSİZ ŞEHİR

Bir şehir düşünüyorum.

Birçok dalda ülke lideri. Birçok konuda ülkede örnek teşkil edecek şehir.

Bu ülkenin manevi değerlerini en yüce taşıyan şehir gelin görün ki bu kadar sahipsiz, bu kadar kimsesiz, bu kadar boynu bükük.

Bu şehrin insanıyla alay eden hükümet, bu şehir ile alay eden siyasetçiler. Bu şehirle alayını yapan işte milletvekilleri.

İlimizin geçmişten saymaya başlarsak bu güne gelmemiz aylar alır ben yüzeysel olarak bazı konulara değineceğim.

İşte sahipsiz şehrin başta sahipsiz bir idarecileri başta ilimin en yetkili devletimin temsilcisi olan valilik ilçe kaymakamlıklar halen yok denilecek kadar ilçe kaymakamlıkların makamlarının bulundukları yerleşkelerin geçmişte başka amaçlar için yapılan maktu binaların restorasyon ile bir şekil verilerek kaymakamlıklara dönüştürüldü. Depremden sonra böylesi yerlerde halen görevlerini idame etmekte olsalar da çok sağlıklı değildir.

Bunların halen böylesi durumlarda işlerin idamesi çok sağlıklı olmasa da mecburen görevlerini idame etmektedirler.

İlimizin en önemli bir kurumu olan Vergi Dairesi bu binanın çok önceden değil tarihçesi birkaç yıl denilecek kadar yeni olan bir yapının zaten yapım aşamasında bile yıkım yaşayan yerin depremde hasar görmesi çok normal değildi. Bu kurumun binası depremde ağır hasarlı olması çok normal olmasından orası boşaltıldı.

Bu kurumun bir kısmı bir tevakkuf bir şey olmuş gibi bir güzel bina bulup oraya yerleştirilmiştir. Bir kısmı ise iş yeri olarak planlanmış bir alana taşınmış ve o alanda orada ki memurların bile rahat çalışacak yerleşim yeri yok maalesef hatta öyle ki orada çalışan personelin bile rahatlıkla lavabo ihtiyaçları girecek yerler bile değildir. Kaldı ki vatandaşın oraya gittiğinde lavabo gibi bir durumları asla olmasın çünkü lavabosunu giderecek yerleri yoktur.

İlimde belediye halen şehir merkezinde yıkım kararı verilmiş binaları halen yıkma durumları sergilemektedirler.

İlimizin böylesi sahipsizliklerinin saymakla bitmediğini sıralasam anlatmaya kalksam günlerimizi almakta olacaktır.

Deprem bölgesinden çıkan ilçelere daha illere değil illeri söylemiyorum. İlçelerin yeniden inşa edildiğini görmekteyim. Böylesi bölgelerin siyasetçilerimi çok çalışkan yoksa ülkenin hükümeti bizim ilimizin ülke dışında gördükleri bir bölgemi onun orasını anlamış değilim.

Eğer ilimiz ülkemizin bir şehri ise bu yapılan hizmetlerin ilimizde yapılmıyor? Eğer ilimiz ülkemizin dışından bir şehir ise o zaman seçimlerde neden ilimizden aday koyup ilimizin halkından oy istemektedirler.

Milletvekilleri olarak gönderdiğimiz sözde siyasetçiler sizler neden halkımdan oy aldınız o aldığınız.  Aldığınız oyların hakları neler. Nasıl o oyların haklarını vereceksiniz. Şimdi böylesi sahipsiz bir şehrin sizler neleri olarak görev yapıp meclis kürsüsünde çıkıp konuşurken sizleri takdimlerinizin ne olduğunu biliyor musunuz?

Böylesi bir hükümetin ayırımcılığı neden yapılmakta yoksa hükümet olarak ayırımcılık yapmayıp ta ilimin temsilcileri ve ilimin siyasetçilerimi ayırımcılık yapıyorlar.

Zaten ilimde belediyecilik konusuna gelmememin nedeni ikinci bir yazımda bunu ele alacağım.

Biz gerçekleri yazmaya devam edeceğim gerçekler ile halkımızın daima yanında tarafsız gerçek objektif olarak varlığımızı devam edeceğiz.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.