Ülkemizin, devletimizin, hükümetlerimizin gerçek manada çok duyarsız ve kuralsız olmasından kaynaklanmaktadır. Tek suçlu yine hükümetlerimiz ve anayasamızdır.
Ülkemizde gelişim gösteren birçok alanda yatırım yapmak isteyen iş istihdamcılarına ön ayak olmayan hükümetimiz ve yerel yönetimlerin engellerine takılması ile büyük dengesizliklerin baş göstermesinden kaynaklanmaktadır.
Bakın şimdi kısadan bir örnek verelim. Ülkemin bazı illerinde kooperatif şeklinde kendi branş ve dallarında siteler yapılmıştır. Önek olarak marangozlar sitesi şimdi o sitenin içinde bir demirci olsa olur mu? Tabi ki hayır olmaz. Hatta öyle ki marangozluk haricinde hiçbir dal kabul edilmez kooperatif üyesi olamaz öylesi yerde yer alması da uygun değildir.
Bu işin bir örneği şimdi böylesi iş yerlerine parası olan şahsiyetlerin gelip iş yerleri alıp orada o işi idame eden esnaf, yatırımcı kardeşlerimize kira vermektedirler. Şimdi buraya kadar her şey normal görülse de işte işin özü orada başlıyor. Nasıl mı? Öylesi yerleri alıp kira geliriyle kendini kazanç kapısı sağlayan şahsiyetlerin üretici kardeşimden tutun en alt kademedeki vatandaşlarımın kazançlarına resmen göz dikmiş kapitalistlerden başkaları değiller. Bakın bir iş yerin kirası yerine ve metre karesine göre sıradan bir iş yeri konuşalım konuyu öyle ele alalım. Bakın bir iş yerin kirası şimdi yaklaşık 60.000 tl ile başlamakta böylesi bir iş yerin kirasının kiracısı olan esnaf kardeşimin günlük kazancına bakıldığında bu zavallı esnaf kardeşim günlük olarak tabi tatil günleri dâhil olmak üzere günlük 2.000 tl para kazanmalı ki bu sadece mülk sahibine vereceği kar marjinali sonrası bunun işçi parası vergi derken kendi kazançlarını da vurduğunda o iş yerin üretim veya al sat yapan bir firma ise işte tüm bu giderleri maliyet olarak fiyat etiketine vurması demektir. Bu durumda birde işin en tuhaf yanı ise işte birde emlak değerlerinin yükselmesi sağlanmış olmaktadır.
Bunların önüne geçmek tek bir karar ile çok güzel bir şekilde yasama ile düzelip çok güzel iş başarı anılacaktır.
İş yerleri başta olmak üzere kesinlikle iş yerlerinin iş yerinin tapusu kimin adına ise o şahsiyetlerin iş yeri işletmecisi kendileri değilse birinci derece akrabası olan şahsiyetlerin işletmesini sağlayacak durum için sadece ruhsat verilmesi sağlanmalıdır. Eğer ki o mülkiyetin sahipleri öylesi bir işyerini işletme sağlayamıyor ise o iş yerlerinin mülkiyetlerini satsınlar. Öylesi iş yerlerini geçmişte alamamış öylesi iş yerleri olan sitelerin yapıldığı dönemlerde çırak olan şahsiyetlerin şimdi büyümüş işlerini geliştirmiş ama yer yok kiracı olarak işyeri aramakta öylesi yeri zorunlu kiralayınca büyük bir meblağa kiraya tutunca otomatikman fiyatlara yansıtma zorunluluğundadır. Böylece bu işe hevesli ve girişimci kardeşimin ilk anda şevki düşmesi sağlanmaktadır. Bu yetmiyor. Birde kiraladığı yerden tesis kurup sonradan taşınması düşünülürken buda işin bir diğer teşvik etmekten ziyade tam işten nefret etmesini sağlamış olmakta sonrası bu işyerlerini alamayan ama zorunlu kiracı olması sağlanan kişilerin varlığı olacak diyeceksiniz? İşte o zaman da iş yerleri sahipleri böylesi genç girişimci kardeşlerimize ortak olması lokomotif istemi devreye koyalım iş ortaklıklarını çoğaltalım. Böylelikle hükümetimizin de emlak değerlerin böylesi fahiş yükselmesini engellemiş olacaktır.
Bu sadece iş yerleri için böylesi durumlarda Emlakları ve fiyatları fahiş fiyatlara tırmanmasından çok minimumda tutmayı ve enflasyonun önüne büyük ölçüde geçmiş olacağız.
Konut içinde yerel yönetimler özellikle belediyeler şehrin muhtelif yerlerinde hazine arazileri olan yerleri alıp çok lüks değil. Sağlam ve depreme dayanıklı şekilde betonarme yapacak şekilde 1+1 ve 2+1 gibi konutları inşa edilip. Öncelikle illerinde yaşayan hiç evleri olmayan kardeşlerimize maliyetine yakın bir şekilde satışlar ile imkânları olmayanların da kredilenme veya kredi sistemiyle belediyelerin taksitlendirmesini sağlayarak satışlarının yapılmasını sağlanmalıdır. Büyük ölçüde Emlaklarında önüne ve çarpık kentleşmelerin önüne geçilmiş olunacaktır. Böylesi durumda emekli ve dar gelirli kardeşlerimiz de büyük bir memnuniyetle ve dar gelirli emekli olan kardeşlerimizde artık rahat bir yaşam ile hayata bağlı ve yaşlanmakta yaşamaktan mutluluk duyarak yaşamasını sağlamış olur.
Hükümet devlet olarak ta halkına vatandaşına sahip çıkmakla büyük mutluluk duymuş olacaktır. Bugün bakın başta metro şehirlerimiz olmak üzere tüm yurtta en az kira 1+1 bir konutun kirası en uygun yerden 10.000 tl şimdi gel yaşa işte hayat bu kadar berbat yaşam hakkımız yok maalesef özellikle emekliler gelecek dönemlerde sokaklarda yaşamaya başlamış olacaktır.