Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

KAYSERİ OLAYLARI

Ülkemde davlar provokasyonlar bitmek bilmediği gibi dış güçlerin oyunları zaten bitmek bilmemektedir. Geçmişten birkaç örnekler verelim. Kahramanmaraş olayları yapıldı orada insanlar katledildi. Akabinde Malatya basın evi olayları büyük yankı uyandırıldı ama halk biraz daha aklıselim davandı. Sivas madımak olayları onların tanıklarından olan kişi birde halen siyaset parti lideri olarak görev yapması ne kadar anlamlı ve halen provokasyon devam etiğinin tescilli göstergesidir. Şanlıurfa ilinde yapılan bir girişim özellikle bir şahsiyet olan şahısın o konuda kendi bilgileri dahilinde oluşan bir olaydı. Devletimizin güçlü olmasından olay büyümeden kapatıldı. O şahsiyetin bittiği analayan dış güçlerin kendisini imha ettiği de bilinmektedir artık sadece kendi ameliyle artık hakkın huzurunda onun hakkında konuşmayalım. Bunlara daha ilaveten çok denilecek olaylar oldu o olanların hükümetçe hemen müdahale ve kapatılması sağlandı. Özellikle halen dış güçlerin temsilcileri ve halen emirlerinde olan şahsiyetlerin var olduğu sürece böylesi provokasyon olaylar devam edeceğinin göstergesidir. Neden kayseri mi? Kayseri milliyetçi muhafazakar bir şehir olmasından orada ki halkın milli değerlerine vatanlarında topraklarına daha sadık bağlı olmalarından oradaki olayı patlatıp oradan tüm halkı çabuk bir şekilde galeyana getireceklerini sanarak orada patlak verdirmek istediler. Daha önce üç ilde yapılan durumlara bakın her üç ilde iki uç insanlarımız olmasından faydalanıp gerekli girişimleri yaptılar. Ülkemde asla düşman yoktur. Kürt, Türk, Çerkez, Zaza derken birçok dilde buna paralele olarak Müslümanların kendi arlarında bile farklı kıldırılmaya çalışılan asırlardır yanlış şekillerde yönlendirilen Suni, Alevi diye ayırım yaptırmak ve özellikle bu provokatör olayların yapıldığı illere bakın Suni ve Alevi halkımızın çoğunlukla yaşadıkları illerde yapılmıştır. Bunun tek nedeni iki uç bir birine çok çabuk kızarak bir birine karşı girişirler diyerekten yapılmış eylemlerdir. Bu yapılan provokatör olayların artık suni, alevi halkımızın artık onların galeyanına gelmeyeceklerini anlayan dış güçlerin dış mihrakların temsilcileri uyumazlar yeni planları devreye koymaya çalışmaktadırlar. Kayseri ilinin halkının milliyetçilik ruhundan yararlanıp bu defa bu kanaldan girip ülkemizi karıştırmak için büyük çabalar sarf edeceklerdir. Ben bir aydın olarak asla halkımda suç görmüyorum. Bunların tüm sorumlusu hükümet olduğu açık dille ifade ederim. Ülkemizin hükümetinde geçmişte zaten ülkemizin tüm kurumlarını örümcek ağı gibi istila eden dış güçlere bağlı yapıların elemanları istila ettiğini bilmekteyiz. Bu yapının en güçlü isimleri ise özellikle hükümet olan parti içinde yuvalandığı ve halen bu yuvalanan şahsiyetlerin koyun postuna bürünerek görülseler de halen hükümet olan partinin içinde yönetiminde olmaları ve söz sahipleri olmaları bizleri derinden üzmekte ve düşündürmektedir. Öyle bir durum ki bakın tüm geçmişte yapılan olayların gerçekleri göz önünde iken onların derinden değerlendirildiğinde bu olayların gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır. Ülkemizin en üst makamlarına geçmişte getirilen bu yapıların adamlarının bazıları deşifre edildi ise yine de ayıklanmadığı ve halen görev verilmesi bizleri derinden üzmektedir. Özellikle öncelikle hükümet içindeki bu yapılara dışa bağlı şahsiyetlerden kendilerini arındırmalıdırlar. Sonrası ise zaten ülkemizin genç dinamik çalışkan beyinleri atağa geçmesi sağlanıp geleceğe hazırlıklarımızı yapmalıyız. Allahtan bu yapıların bağlılık yeminleri yapanların büyükleri artık ölmeleri bizleri biraz daha rahatlatıyor. En azından onlardan kurtulmuş oluyoruz. 
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2024 - Çarşamba

KAYSERİ OLAYLARI

Ülkemde davlar provokasyonlar bitmek bilmediği gibi dış güçlerin oyunları zaten bitmek bilmemektedir.

Geçmişten birkaç örnekler verelim.

Kahramanmaraş olayları yapıldı orada insanlar katledildi.

Akabinde Malatya basın evi olayları büyük yankı uyandırıldı ama halk biraz daha aklıselim davandı.

Sivas madımak olayları onların tanıklarından olan kişi birde halen siyaset parti lideri olarak görev yapması ne kadar anlamlı ve halen provokasyon devam etiğinin tescilli göstergesidir.

Şanlıurfa ilinde yapılan bir girişim özellikle bir şahsiyet olan şahısın o konuda kendi bilgileri dahilinde oluşan bir olaydı. Devletimizin güçlü olmasından olay büyümeden kapatıldı. O şahsiyetin bittiği analayan dış güçlerin kendisini imha ettiği de bilinmektedir artık sadece kendi ameliyle artık hakkın huzurunda onun hakkında konuşmayalım.

Bunlara daha ilaveten çok denilecek olaylar oldu o olanların hükümetçe hemen müdahale ve kapatılması sağlandı.

Özellikle halen dış güçlerin temsilcileri ve halen emirlerinde olan şahsiyetlerin var olduğu sürece böylesi provokasyon olaylar devam edeceğinin göstergesidir.

Neden kayseri mi?

Kayseri milliyetçi muhafazakar bir şehir olmasından orada ki halkın milli değerlerine vatanlarında topraklarına daha sadık bağlı olmalarından oradaki olayı patlatıp oradan tüm halkı çabuk bir şekilde galeyana getireceklerini sanarak orada patlak verdirmek istediler.

Daha önce üç ilde yapılan durumlara bakın her üç ilde iki uç insanlarımız olmasından faydalanıp gerekli girişimleri yaptılar.

Ülkemde asla düşman yoktur. Kürt, Türk, Çerkez, Zaza derken birçok dilde buna paralele olarak Müslümanların kendi arlarında bile farklı kıldırılmaya çalışılan asırlardır yanlış şekillerde yönlendirilen Suni, Alevi diye ayırım yaptırmak ve özellikle bu provokatör olayların yapıldığı illere bakın Suni ve Alevi halkımızın çoğunlukla yaşadıkları illerde yapılmıştır. Bunun tek nedeni iki uç bir birine çok çabuk kızarak bir birine karşı girişirler diyerekten yapılmış eylemlerdir.

Bu yapılan provokatör olayların artık suni, alevi halkımızın artık onların galeyanına gelmeyeceklerini anlayan dış güçlerin dış mihrakların temsilcileri uyumazlar yeni planları devreye koymaya çalışmaktadırlar.

Kayseri ilinin halkının milliyetçilik ruhundan yararlanıp bu defa bu kanaldan girip ülkemizi karıştırmak için büyük çabalar sarf edeceklerdir.

Ben bir aydın olarak asla halkımda suç görmüyorum. Bunların tüm sorumlusu hükümet olduğu açık dille ifade ederim. Ülkemizin hükümetinde geçmişte zaten ülkemizin tüm kurumlarını örümcek ağı gibi istila eden dış güçlere bağlı yapıların elemanları istila ettiğini bilmekteyiz. Bu yapının en güçlü isimleri ise özellikle hükümet olan parti içinde yuvalandığı ve halen bu yuvalanan şahsiyetlerin koyun postuna bürünerek görülseler de halen hükümet olan partinin içinde yönetiminde olmaları ve söz sahipleri olmaları bizleri derinden üzmekte ve düşündürmektedir.

Öyle bir durum ki bakın tüm geçmişte yapılan olayların gerçekleri göz önünde iken onların derinden değerlendirildiğinde bu olayların gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır.

Ülkemizin en üst makamlarına geçmişte getirilen bu yapıların adamlarının bazıları deşifre edildi ise yine de ayıklanmadığı ve halen görev verilmesi bizleri derinden üzmektedir.

Özellikle öncelikle hükümet içindeki bu yapılara dışa bağlı şahsiyetlerden kendilerini arındırmalıdırlar.

Sonrası ise zaten ülkemizin genç dinamik çalışkan beyinleri atağa geçmesi sağlanıp geleceğe hazırlıklarımızı yapmalıyız.

Allahtan bu yapıların bağlılık yeminleri yapanların büyükleri artık ölmeleri bizleri biraz daha rahatlatıyor. En azından onlardan kurtulmuş oluyoruz. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.