Ülkemde tarım bitirme çabaları büyük hızla devam etmektedir.
Ülkemizde özellikle bu kadar tarım mühendisleri varken. Ülkemizde böylesi verimli toprakları varken her nedense birçok alanda bilinçsiz üretim ile büyük hüsranlar yaşamaktayız.
Ülkemde özellikle pazarlara bakınız tarım ürünleri olan sebze ve meyveler alınmayacak halde sebze hallerine gidildiğinde ürünler satılmıyor narası tarlada ki çiftçilerimize sorulduğunda işçi olmadığından ürünlerimizin para etmediğinden tarlada bırakacağız veryansın feryatları yükselmektedir.
Ülkem tarım ülkesi olmaktan çıkarıp. Tarıma muhtaç şekle getirmek isteyenlerin baştaki yöneticilerim ve idarecilerimdir.
Ülkemde bu kadar ziraat mühendisi varken bilinçli tarımdan bilinçsiz tarıma geçmekteyiz. Bilinçsiz tarımcılığın böylesi hüsranlarını yaşarken işi sadece tarımcılara bağlamakta kesinlikle yanlıştır.
Öncelikle bilinçli tarım çalışmalarını sağlayacak alt yapılarımızı sağlamalıyız. Nasıl ki esnaf dernekleri var ise köylerde mahallerde tarım odaları ve o tarım odalarında görev yapacak tarım uzmanları işin ehilleri bölgesinin görev yaptıkları alanların tarımından ekiminden hasadına kadar beraber birlik içinde bilgilendirip gerekli üretimlerini sağlamasını yapmakta görevlendirelim.
Üretim aşamasında doğacak ekipmanlar ve tarım işçilerinin durumlarını çalışma sahalarını ve bunların üretimde doğacak maliyetleri hesaplamaları sağlayacağız. Son yıllarda ülkemizde özellikle petrol fiyatlarının yükselmesi ile nakliyat fiyatlarında büyük artışlar doğurmasından dolayı ürünlerin uzak pazarlara gönderildiğinde büyük maliyetlere sebebiyet vermektedir.
Ürün taşımaları ve işçiliklerden doğan artışlar ürünlerin bazen alım fiyatlarında daha çok olması görülmektedir. Kısacası bir örnek tarlada alınan bir ürünün yüklenmesi uzak pazara gidilmesi kilo bazında 3 lira bulurken tarlada bu ürünü 2 liraya aldığını düşündüğünde bun maliyetlere daha komisyoncu karları ilave edilmemiş durumda bular da ilave edildiğinde bu ürünler ortalama 6 liranın üzerinde satışa sunuluyor. Bunu alan pazarcı kardeşlerimiz taşıma belediye komisyonları ilave ettiğinde bu fiyat otomatikman 10 lirayı buluyor. Pazarda satışa sunulduğunda kesinlikle 15 lira altında satamıyor sattığında kesinlikle emeğinden zarar ediyor.
Pazarcı günlük pazarda eleman tutuğunu saysak o günlük eleman ücreti tam 1000 lira birde Pazar işgaliye ücreti ilave edildiğinde bu pazarcı kardeşimizin sattığı üründen kazanacak ki bu ödemeleri yapacak onun için her kim derse desin ülkemde petrol fiyatları ve bilinçsiz üretim yapıldıkça böylesi astronomik rakamlar ile ürünler tarlada çürümeye yüz tutacak ve tarım ülkesi olmaktan çıkacağız.
Bunların önüne geçmek için en önemli sebeplerden biri beli aralıklarla kesinlikle köylerde tarım mühendislikleri odalarımı, birimlerimi, kooperatifler mi kurular bilmem ama kesinlikle bunu yapmamız gerekmektedir.
Sonrası bilinçli tarım sahaları kurup üretim yapılan ürünlerin her ilde ona göre tarım ürünleri işletecek fabrikalar kurmalıyız. Örnek olarak domates üretilen illerde salça fabrikaları, üzüm ürelin illerde üzüm işletme fabrikaları gibi daha saymadığımız yüzlerce ürünlere dayalı fabrikalar kurup üretilen ürünlerin işletilip pazarla satılmasını sağlamalıyız.
Ülkemizin tarımda dünya ülkelerine birçok ülkeye ihraç potansiyeline sahip iken maliyet ve işçi olmadığından ürünlerimizin hasatları yapılmamaktadır.
Bunların giderilmesi içinde sezonluk tarım işçilerimize destek sağlayıp özelikle tarım işçilerimizi hor görmeden toplumdan dışlamadan büyük özveriyle çalışmalarını sağlamalıyız ki ürünlerimizin kalitesi artırmış olalım.
Öyle kendini bilmez bir il başkanı çıkıp sezonluk tarım işçilerimize laf etmesini görmemezlikten gelip hayatı önemsememiz gerekmekte olduğunu akıllarımıza kazımalıyız tarım demek tarım işçisiyle tarım denmektir.