DEPREM BÖLGESİ İZLENİMLERİ

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 şiddetindeki depremin ardından 11 il etkilenmiş bu depremden bunlardan bir tanesi ve en büyük etkilenenlerin başında ise Hatay ilimiz geliyor. Hatay'ı ben canlı olarak görmedim ama duyduklarım ve anlatılanlar kadarı ile Hatay şehrimiz neredeyse yerle bir olmuş durumda. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı değerli insan Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde depremin yaralarını sarma çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Devletimiz tüm imkanları ile 11 ilde deprem yaralarını sarmaya ve vatandaşlar ile kucaklaşmaya devam ediyor. Depremin ne büyük bir felaket olduğunu kendi gözlerimiz ile tekrardan gördük ve tanıklık ettik Şanlıurfa bu 11 il içerisinde Kahramanmaraş Adıyaman Hatay'a göre çok daha iyi durumda. Hatay'da geçtiğimiz günlerde depremin 2 günü araç bularak memleketi Şanlıurfa'ya gelen değerli bir kardeşimiz var depremi bizzat yaşamış ve derinden hissetmiş. Şimdi Hatay'da yaşadığı depremi kendi ağzından bir dinleyelim ve bakalım büyük felakette neler neler olmuş. Sabah saatleri yakın idi 4.17 civarlarında büyük bir ses ve gürültü ile uykudan uyandık. Gözümü açtığımda etrafı toz Duman kaplamıştı bir an kendimi Rüyada sandım ama sonradan uyku sersemliğini üstümden attığımda baktım ki hayır büyük bir deprem felaket oluyor. İlk ağzıma kelime-i şehadeti getirdim ve durmadan Bismillahirrahmanirrahim diyerek olduğum yerde dondum kaldım. O şoku atlatmak benim için hiç de kolay olmadı atlatsaydım bile hareket sarsıntıdan hareket edebileceğimi sanmıyorum. O sırada binada bulunan diğer bina sakinlerinin sesleri kulaklarıma geliyordu büyük bir çığlıklar bağırışmalar salavat getirme sesleri art arda yükseliyordu. Tabii benim aklım depremdeydi o sırada uyuduğum odanın yan tarafında bulunan duvar büyük bir gürültü ile yıkıldı. Ben ömür bu kadarmış derken o sırada büyük bir sessizlik oldu ve yan odada kalan arkadaşların sesi ile irkildim "hadi koş çabuk aşağı gidelim" dediler. Ben şoku atlatamadan arkadaşların kolundan tuttuğu gibi beni aşağı doğru adeta sürüklediler tabii o sırada hâla sarsıntılar devam ediyordu ya da bana öyle geliyordu. Yıkıntılar,toz ve duman içerisinde kendimizi açık alana attığımızı hatırlıyorum. Hava soğuktu ve yağmur yağıyordu etraf toz bulutundan geçilmiyordu. Deprem şokunu atlattıktan sonra soğuk hava ve yağmur da bizim için büyük bir sıkıntı olmaya başlamıştı çünkü yataktan çıktığımız için üzerimizde sadece eşofman takımı vardı ve başka hiçbir şey yoktu. Bulunduğumuz binanın bir kısmı yıkılmış bir kısmı ayakta duruyordu. Bir yandan soğukta titrerken bir yandan da binada bulunan diğer sakinleri kurtarmak için elimizden geldiğince mücadele ediyorduk. Allah'tan hemen görevli ekipler enkaza müdahalede bulundular. Biz ancak ekipler geldikten sonra üzerimize giyecek bir şeyler aramaya başladık. Görevli ekipler gelmesine rağmen ben enkaz kurtarma çalışmalarında arkadaşlar ile birlikte onlara yardım etmek için tüm gücümüz ile seferber olmuştuk. Tabii bu arada depremin kaç şiddetinde olduğundan, merkez üssünün neresi olduğundan habersiz bir şekilde tek düşündüğümüz şey enkazın altında kalan insanlara yardım etmekti. İnsanlara yardım etmek için mücadele ederken soğuk hava ve yağmur bizi hiç etkilemiyordu çünkü aklımız fikrimiz hep o insanlarda idi. Devletimiz her zaman olduğu gibi gücünü gösterdi ve enkazın altındaki yaralıları kurtarmak için seferberlik tüm hızıyla devam etti. Ben o şoku atlatıp 2 gün sonra şehrime Şanlıurfa'ıma döndüm. Şanlıurfa'da her ne kadar Hatay'daki kadar büyük bir yıkım olmasa da burası da depremden nasibini almış şehirlerden biriydi inşallah Rabbim bize bu günleri bir daha göstermesin böyle felaketlerden ve yıkımlardan uzak olsun Allah tüm ölenlere rahmet eylesin kalan yaralılara da acil şifalar diliyorum sağlıcakla kalın.