Edessa milattan önce ve sonra yüzlerce yıl Batı ve Doğu Roma imparatorluğu yönetiminde bulundu.
Milattan sonra 395 tarihinde Roma imparatorluğu batı ve doğu imparatorluğu olarak ikiye ayrıldı. Doğu Bizans imparatorluğu adını aldı. Başkenti İstanbul oldu.
Edessa her iki imparatorluk döneminde Diyarbakır ile birlikte bölgenin, Mezopotamya’nın en önemli bir şehriydi.
Edessa, Urfa’da Roma ve Bizans döneminden kalma eski Kiliseler gibi önemli tarihi eserler vardır. Bunlardan bazıları, Ulu cami ve minaresi, Rizvaniye cami, Selahaddini Eyyubi cami, eseleri ve daha başka Kiliseler camiye çevrilmiştir.
Hala bazı eski camilerde örneğin Ulu cami ve Hasan Paşa camilerinde roma döneminden kalma büyük mermer taşlar ve mermer sütunlar bulunmaktadır.
Yine aynı dönemlerden kalma kışlık ve yazlık hamam kalıntıları bulunmuştur.
Şehir surlarının bazı bölümleri günümüze kadar kalmıştır.
Ayrıca belki ta o zamandan kalma eski Urfa merkezde Gümrük hanı, Sipahi pazarı çarşısı altlarında yer altı çarşıları ve sarnıçlar bulunmuştur.
Anlaşılan şehrin içme suyu düzenli bir şekilde yapılmıştır.
Aynı bölgede 4- 5 tane eski su değirmeni vardır.
Roma dönemi çalışmaları ve eserleri bildiğimiz kadar civar Suruç, Harran ve civar köylerde bulunmaktadır.
Merkez köylerde bilinen Mersavi Aşireti köylerinden Büyük ve Küçük Keşişlik köylerinde Roma dönemlerinden kalma manastırlar tarihi eserler bulunmuştur. Tarihi kalıntıların olduğu ihtimal olan, en azından tarihi bir sözcük olduğu bilinen merkeze bağlı Hacı Bedir burcu, Bırce Kevtan, birde yine Mersavi bölgesinin Kızıl Burç, say, Tat, Oğun Burç köylerinin tarihi bir geçmişi olduğu muhtemeldir.
Suruç ve Harran köylerinde tepelik höyükler Roma döneminin yerleşim yerleri ve karakolları olduğu düşünülmektedir.
En önemlisi ise bu her iki ilçemizin ovalarını sulamak için yer altı su kanallarının olmasıdır.
Buralarda yapılan kazılarda çok sayıda eski eser ele geçmiştir.
Suruç Abamor köyü tepesinde yapılan kazıda Roma döneminden kalma üzerlerinde Kralların portresi bulunan çok sayıda altın paralar bulunmuştur.
Edessa’da Yani Urfa’da Roma döneminden kalma harap olmuş köylerle birlikte Köprülerin kalıntıları vardır.
Burç sözcüğü kale Burcu gibi korunmalı bir yapı ve yerleşim yeri hatıra getiriyor,
Edessa’nın o zamanlarda ki ekonomisi şimdi olduğu gibi büyük ölçüde tarıma dayanıyordu.
Şehrin verimli ovalarında kuraklık dışında bol ürün elde ediliyordu.
Tabi, bu ürünlerden Roma devleti, valileri ve memurları kanalıyla çiftçilerden önemli oranlarda vergi topluyordu.
Ama Edessa’nın kronik derdi kuraklık dönemlerinde devlet insafa gelerek vergi almıyordu.
Örneğin, 499-500 de çekirge istilasına uğrayan Edessa ovalarında mahsul kalmayınca, çiftçilerin vergileri kaldırılmıştır. Devam edecek